Gökyüzüne selam 🖖

57 1 0
                                    

Arkadaşlar biliyorum bölümler kısa kısa hemde çok uzun arayla geliyor fakat bende tam karakteri oturtamadığım için zorlandım metin hazır olsa bile tarif ederken zorlanmamak açısından karakterleri seçmem gerektiğini düşündüm.Hikaye hakkında fikir ve yorumlara açığım. Buradan olur özelden olur bana fikirlerinizi sunabilirsiniz şimdi teşekkürler ve keyifli okumalarrr :)))

MEDYA:GECE 

________

Her ne kadar insanlarla aram iyi olmasa da, yaşamak.. Yaşamın bir parçası olmaya çalışmak.. Düşüp düşüp yeniden kalkmak.. Bunların hiçbiri benlik şeyler değil..Geçirdiğim kaza sonucu ağır bi travma atlattım.Kabullenmem lazım ki bünyem oldukça zayıf. Neyse ki kırık çıkık falan yok bir kaç tahtam haricinde.Hastane de bulunduğum sure zarfında tabiiki deli bekçisiyle konuşamadım.Belki de konuşmak istemedim.Bilemiyorum...Hastaneden çıkışımı alır almaz soluğu deli bekçimin yanında aldım.

-"Seni tekrar görmek güzel Gece."

Gözlerini devirmesiyle benimle kafa bulduğunu düşündüm bi an.

-"Seni de görmek güzel doktor, ama bundan daha önemli konuşacak şeylerimiz olabilir."

Bitkin, yorgun düşmüştüm zaten yeterince, uzatmanın da alemi yoktu.Tek istediğim şu 2.seansı tamamlayıp kendimi eve atmaktı..

-"Geçen hafta sizin yanınızdan çıktıktan sonra bir trafik kazası geçirdim.Sanki daha önce yaşadığım ama yeni yeni hatırladığım anılar var zihnimde doktor. Hafızamı kontrol altına alamıyorum.Bazı şeyleri sanki tekrar yaşıyormuşum gibi geliyor."

Küçüklüğüme dair hicbir şey hatırlamazken yeni yeni şeyler hatırlamaya, zihnimde canlandırmaya başlamıştım.Zihnim benimle kafa mı buluyor diye de düşünmedim değil.

-"Evet Gece, raporlarını inceledim. Kafana aldığım darbeden dolayı bu tür halüsinasyonlar görmen normal."

-"Anladım, verdiğiniz ödevi hazırladım masanızın üzerine bıraktım. Sorun olmazsa eğer bu seansı erken bitirebilir miyiz?"

-"Peki Gece nasıl istersen, haftaya görüşürüz."

Deli bekçimle tokalaştıktan sonra doğruca eve gittim.Üzerimi değiştirdim.Annemin tuhaf tuhaf hareketlerini yakaladım bi oraya bi buraya koşturup duruyor, telefonu kulağından düşmüyordu.Sanki telefonla bütünleşmişti.İş konusunda bu sıralar yoğun olduğunu biliyordum ama bu kadar da olacağını tahmin etmiyordum. Alışmıştım zaten bu yoğun tempoya, çocukluğumdan beri ya teyzemle kalıyordum ya da tek başıma. Annem her ne kadar bana hem anne hem baba olmak istese de bir türlü yetişemedi, onu hic yargılamadım. Bir şekilde büyümüştüm yani irdelemenin anlamı neydi ki ? Omuz silktim. Annemin yanağına bi öpücük kondurup çıktım evden.

Sahil boyu yürümeye başladım.Nereye kadar ruhsuz bi tavır takınabilirdim ki? Benim böyle olma sebebim tamamiyle babamdı. Aslında en çok kimi seversen en çokta o kişiden kazık yermişsin işte bende öyle. Annemin bu kadar yoğun olmasının sebebi de babamdı. Bu kadar bencil olmasa belkide... Her neyse şuan ne kadar ona sinirlensem de burada olmayan bir insan için -en azından şuan- kendimi üzmeye değmez diye düşündüm. Artık bu bohem ruh halinden çıkıp gerçekten kendi yaşantımı yoluna koymaya karar vermiştim. Sahil yolundan çıktım, caddeye doğru yürümeye başladım. Etrafta ki mağazalara bakındım. Bi kütüphaneye atmış buldum kendimi. Kitapları incelemeye başladım. Elimi raftan içeri atarken bi elle çarpıştım. Kafamı kaldırıp suratına baktım ki yüzümdeki sinirli hal birden gülümsemeye dönüştü. Yıllar sonra bu sıcacık mavi gözlerle karşılaşmak ve de değişmeye karar verdiğim günde karşılaşmak çok ilginçti. Benim ağzım bir metre açılmış ona bakarken konuşmasıyla kendime geldim;

-''Yılların kayıp prensesi halk içine karışmaya karar verdi sanırım, gökyüzüne bi selam ver Gece artık bence.'' dedi ama bakalım ben karşılık verebilecekmiydim bilmiyorum seneler sonra onu görünce dilim tutulmuştu. Saçlarımı geriye savurarak derin bir nefes aldım.

-''Gökyüzüne selam o halde.'' 

Gecenin ÇığlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin