Not: Açıklamada zaten söylemiştim, ama bu kitap bana ait değil. Asıl yazar v-v-victor . Ben sadece çok beğendiğim bu kitabı başkalarının da okumasını istediğim için çeviriyorum.
♡ Y u r i ♡
Uçakta, Japonya'ya geri uçuyorduk. Adrenalin beni diri tutuyordu, bu yüzden yarışmayı kaybedişim hakkında üzülmeye henüz fırsatım olmamıştı. Böylesi daha iyiydi. Ama kaçınılmaz olanla eninde sonunda karşılaşacağımı biliyordum. Arkamda, zayıf anımı bekleyen bir gölge gibi gittikçe büyüyor, beni duygularım üzerindeki kontrolümü kaybettiğim zaman yutmaya hazırlanıyordu. Güçlü kalmak zorundaydım, Victor'un ağladığımı görmesine izin veremezdim. Yoksa benim çok zayıf olduğumu düşünürdü. Evet, zaten öyleyim ama boynumda altın bir madalyanın bulunması gereken yerdeki boşluk yeterli bir kanıttı, daha fazla ispatlamam gerekmiyordu."Kazanamadığım için özür dilerim, Victor. Denedim, gerçekten denedim..." itirafı dudaklarımdan döküldü, boynumu büküp bakışlarımı ellerime dikerken. Victor kafasını telefonundan kaldırdı ve bana sıcak bir gülümseme yolladı. "Önemli değil. Ne kadar çabaladığını biliyorum. Ama, diğer sefer kazanacaksın. Ve ondan sonra, buza geri döneceğim." Sessiz, heyecanlı bir nefes bıraktı ve göz kırptı.
Yapabildiğim tek şey ona geri gülümsemekti. Benden nasıl bir cevap beklediğini, ya da onun etrafında nasıl davranmam gerektiğini artık bilmiyordum. Bu yüzden çenemi kapatıp sessiz kalmayı tercih ettim. Viktor'un bir yıl sonra buz patenine geri döneceği düşüncesi beni korkutuyordu. Eski koçunu geri alacak, Rusya'ya gidecek ve benden uzakta, dünyanın öteki ucunda olacaktı. Miller, bir zamanlar kalıcı olan bağımızın arasında girecekti.
Eğer bana yardım etmezse, ya da koçluğumu yapmazsa, kendime duyduğum şüphe ve berbat patenimi temsil eden o derin boşluğa düşeceğimi biliyordum. Bir daha konuşacamayağımızı, onun için sadece bir rakibe dönüşeceğimi, artık arkadaş bile olamayacağımızı düşünmek bile istemiyordum. Sadece eski tanıdıklar haline gelecektik, ve ben bunu kaldırıp kaldıramayacağımdan emin değildim. Ben olmadan yurt dışına çıkmasına katlanamıyordum; benim yarışmaya tek başıma katılıp onun Makkachin'in yanına gitmesi gereken zaman hariç. Victor olmadan, başarılı olmam imkansızdı.
Kendimle savaş veriyordum. Bana koçluk yapmayı bırakması teklifini onun iyiliği için yapmıştım... ancak şimdi nasıl hissettiğimi bilmiyordum. Onun başarılı olmasını da istiyordum, onu kendime saklamayı da. Bu his de ne?
♡ V i c t o r ♡
Şu an Yuuri'nin kafasını meşgul eden şeyin ne olduğunu merak ediyorum. Gözleri ceviz ağaçlarının rengi; toprak kadar zengin. Kışın soğuğu seni bir yorgan gibi sardığında yanında bulundurduğun sıcak çikolata tonu ile lekelenmiş. Bakışları beni sıcaklığa gömüyor; evde hissettiriyor. Koyu tarçından oluşmuş derin havuzlarda, anlatılamayan hikayelerin derinliği ve ağırlığı takılmış ağlara. O hikayelerde çikolatanın tatlılığı ve kahvenin acılığı gizlenmiş. Sadece saf duyguları yansıtıyorlar ve eğer dikkatle incelersen o gözlerin sahibinin tutkularının açığa çıktığını görüyorsun.
Sessizdi ve bir cevap arıyordu. Ama neye..? Parmağımı çeneme koydum ve şu anda ne hakkında endişeleniyor olabileceğini düşünmeye başladım. Oysaki daha bir süre önce benim dünya rekorumu kırmış ve finalde 2. sırayı kapmıştı. Şu anda hiçbir şey hakkında kafa yormasına gerek yoktu.
"Yuuri, ne düşünüyorsun?" diye sordum, nasıl bir cevap ile karşılaşacağımı merak ederken. Büyük ihtimalle anında gerçeği söylemeyecekti, ancak nasıl bir yalan ile asıl hissettiklerinin üstünü kapatacağını görmek istiyordum. "Hiç. Sadece biraz yorgunum. Bilirsin, aklımı dinlendirmeye çalışıyorum..." Ses tonu onu eleveriyordu. Hafifçe güldüm. "Bence tam tersini yapıyorsun. Yuuri, bana her şeyi anlatabilirsin. Yuri yüzünden mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
promise ring // Victuuri
FanfictionGerçek yazar (Original Author) @v-v-victor "Her şey çok güzel gidiyordu... Ne zaman bu hale geldik?" Bu kitabı çeviriyorum çünkü çok mükemmel. Bu kadar.