Suga ile ayrılalı 6 ay olmuştu. her ne kadar iyi anlaşsanız da kavga etiğinizde ikinizde aşırı kalbinizi kırıyordunuz. Sen kalbin kırıldığı için ona trip atıyordun , o da trip attığın için sinirleniyordu. büyük bir anlaşmazlık yaşıyordunuz. ikinizde aşırı kıskançtınız. En son ki kavganızda artık tahammül edemeyip ayrılma kararı almıştınız.
Sabah alarımın sesiyle kalktın. hayır, hayır. bu alarm olamazdı, çünkü bugün haftasonu. yatakta oturur pozisyonunu değiştirip tekrar yattın. Telefonu açmıyordun, çünkü açarsan sabah sabah seni arıyan düşüncesiz insana bağırabilirdin. Çünkü uykudan uyandırılınca sinirli oluyordun. hele ki tatil de.. Israrla susmak bilmeyen telefonu, kendine işkence ederek açmıyordun. duymamak için tişortunu kafana kadar çekip, yastığın altına girip, yorganı üzerine çektin. yine de lanet telefon hala çalıyordu. En son bir hışımla kalktın ve telefonu açtın.
Sen: Efendim?!
Arayan kişi SeokJin'di. Jin:
-ahh, şey kusura bakma. sabah sabah rahatsız ettim.
Sen:
-Evet, hem de baya. Ne oldu?
Jin:
-, sanırım şirkete gelmen lazım.
Sen:
-Neden? bir sorun mu var?
Jin:
-Baya büyük bir sorun var.
Sen:
-Söyle.
Jin:
-Eski sevgilin burada.
Sen:
-Hadi canım, dur tahmin ediyim, şeyden dolayı olabilir, hani siz aynı gruptasınız falan ya belki de ondandır. dalga mı geçiyorsun?
Jin:
-Suga'dan bahsetmiyorum. önceki sevgilin. Elinde çiçeklerle buraya gelmiş. gelmezsen kötü şeyler olabilir.
BTS'in dans hocalarından biriydin ve eski sevgilin çalıştığın şirketi biliyordu. Sen:
-Ne kötü bir şey olacak, burada değil diyin, geri gönderin.
Jin:
-Zaten öyle yapacaktık. Ama Suga ne yapacaksın (adınız)'ı dedi. O da Suga'dan ayrıldığnı biliyor sanırım, seninle görüştüğünü ve seni yemeğe çıkacağınızı falan söyledi.
Sen:
-yok öyle bir şey. tamam ben geliyorum.
(şirkete vardın)
hızlı adımlarla yukarı çıkmaya başladın. Onların olduğu kata geldiğinde gördüğün manzara seni şok etti. çünkü şuan Suga ile eski sevgilin kavga ediyordu. Üyeler ise onları ayırmaya çalışıyordu. Sen:
-Durun!
Senin sesini duyunca ikisi de sana döndü. Suga'nın dudağı ve kaşı kanıyordu. Eski sevgilin ise neredeyse bayılmak üzereydi. Suga'yı öyle görünce kalbin sızlamıştı. Suga ayağa kalkıp sana yaklaştı. gözlerinin dolacağını hissediyordun. ona sarılmak istiyordun. Sinirliydi. Suga:
-Onun dedikleri doğru mu?
Sen:
-Ne dediğini bilmiyorum.
Suga:
-Onunla yemeğe çıkacağın, onunla görüştüğün doğru mu?
Sen:
-Hayır.
Eski sevgilin:
-Ahh, neden yalan söylüyorsun. ondan ayrıldığın gibi teselliyi benim kollarımda bulmadın mı? ;)
eski sevgilin takıntılı bir tipti ve Suga ile aranı bozmak için elinden geleni yapıyordu. Suga'nın ona inanmasından korkuyordun ve endişeli gözlerle ona baktın. seni birazcık tanımasını umuyordun.şuan en çokta ona inanıp kalbini kırmasından korkuyordun. Gözleriniz birbirinize kilitlenmişti. Göz yaşların akarken kafanı olumsuz anlamda salladın. Suga ise.. her zaman ki gibi sinirli olduğunda ki hissizlikle bakıyordu. İster inansın ister inanmasın kalbini kırmasını istemiyordun. Çünkü onun için buraya gelmiştin ve onun sana böyle davranmasını istemiyordun. Bunu haketmiyordun. Arkanı dödün ve hızlıca yürümeye başladın. Eski sevgilin ise hala saçma sapan konuşuyordu. Eski sevgilin:
-yoongi, onu artık unut. o seni sevmiyor.
Birisi seni kolunundan tuttu ve bir an düşecek gibi oldun. bu kişi Suga'ydı. belini kavramıştı. Suga:
-Daha konuşmamız bitmeden nereye gidiyorsun sevgilim?
''sevgilim''? Suga sana gülümserken birden dudakları seninkilerle buluştu şaşırmıştın ama aynı zamanda ne kadar özlediğini de anlamıştın. Sana inanmasının verdiği mutlulukla ona karşılık verdin. Geri çekildiğiniz de hala göz yaşların akmaya devam ediyordu fakat gülümsüyordun. Suga alnını alnına yasladı. Elini yüzüne götürdü ve gözyaşlarını sildi. Sonra sana sımsıkı sarıldı. Suga:
-Özür dilerim. Bu kadar zaman uzak kaldığımız ve seni kırdığım için.
Sen:
-Bende.. Seni Seviyorum.
Suga:
-Seni seviyorum.
*****THE END. Umarım olmuştur. pek hayal et için vakit ayıramıyorum. Kusura bakmayın. Beğeni olursa tekrar yazarım. şimdiden hepinize teşekkürler.******
