Ben: Ne konuşacakmışız ?
Jongin: Gel benimle ! *bağırır*
Ben: Yine Sehun'la ilgiliyse kalsın.
Jongin: Sehun falan değil.
Ben: İyi.
Jongin: Gelecek misin ?
Ben: Hayır.
*Beni çekiştirerek konferans salonuna götürür salonda kimse yoktur*
Ben: Bırak ya kolumu !
Jongin: Geldik zaten.
Ben: Eee ne konuşacaksın ?
Jongin: Bak. Sehun'dan hoşlandığın belli.
Ben: Delirdinmi sen ? Tanımıyorum bile onu. Hoşlanmıyorumda ! *bağırırım*
Jongin: Beni dinle !
Ben: Hayır !
*Koşarak kaçarım*
Sojin: Minah ne oldu sana böyle ?
Ben: Jo,Jongin..
Sojin: Jongin sana ne yaptı ?
Ben: Beni zorla konferans salonuna götürdü. Sehun'dan hoşlandığımı söyledi.
Sojin: Sana Sehun'dan uzak dur demiştim.
Ben: İkinizde aynı şeyi söylüyorsunuz. Gerçekten bu kadar kötü biri mi ?
Sojin: Kötü değil de,değişik biri.
Ben: Nasıl yani ?
Sojin: Boşver. Zaten ne yapacaksın ki ? Görüşmeyelim ikimizde onunla.
Ben: Tamam.
--Sehun ve Jongin--
*Sehun konferans salonuna gelir orada sadece Jongin vardır*
Sehun: Hey,Jongin !
Jongin: Ne var ?
Sehun: Minah'a ne anlattın ?
Jongin: Merak etme. Sırrını ona anlatmadım.
Sehun: Karşılık olarak ne istiyorsun ?
Jongin: Minah'ı.
Sehun: Tamam daa..Kız seni sevmiyor.
Jongin: O zaman herkes sırrını öğrenir. O büyük sırrını !
Sehun: Peki tamam. Ayarlamaya çalışırım.
Jongin: Güzel.
*Hyeri bunların hepsini duymuştur*
Jongin: Hyeri seni görebiliyorum.
Hyeri: Aaah şey,Minah'ı gördün mü ?
Jongin: Hayır. Ama olanları ona anlatırsan,bir daha seni kimse göremeyecek. Anlaştık ?
Hyeri: Peki tamam. Minah'a bir şey anlatmam.
Jongin: Ne Sunny'e ne Yura'ya ne de Sojin'e anlatacaksın. Okey ?
Hyeri: Tamam,tamam anladım.
Jongin: Güzel. Şimdi ikinizde gidin.
--Hyeri ve Minah (Ben)--
Hyeri: Minah sana bir şey anlatmam lazım.
Jongin: Hyeri ! *bağırır*
