Önsöz
2008-2012 yılları arasında, blog sayfamda birçok şey paylaştım. Kendi eserlerimle beraber beraber internetten bulduğum ilginç görseller ve videolar da paylaştığım oldu, fakat Renkli Mecmua’nın en büyük kozu, “Muhtelif” başlığı altında yazdığım ilginç yazılar bütünüydü.
Yazdığım en ilginç yazıları sizin için derledim.
Umarım yazdığım satırlarda başta beni, sonra da içinde yaşadığımız dünyayı daha iyi anlama fırsatı bulursunuz.
“Söz ola götüre başı, söz ola bitire savaşı, söz ola yaptıra suşi.”
-Tayfun Tuna
www.tayfuntuna.com
5 Nisan 2008
Uyku
Uyku. Kesinlikle büyük bir nimet olduğuna inanıyorum. Bilimsel anlamda bedenin dinlenme hali olarak açıklanabilir. Bu satırları gece yarısında yazıyorum, yeterince uykum geldiğini söyleyebilirim.
E öyleyse uyumak lazım! Neden mi? Biyolojik saat denen olgu yüzünden. Eğer belli bir saati geçerseniz uykuya dalmanız zorlaşıyor veyahut uyuduğunuz uykunun size bir faydası olmuyor, sabah uyandığınızda sersem zombinin tohumu gibi geziyorsunuz (tabii uyanmanız öğleden sonrayı bulmamışsa).
Lafı uzatmak istemiyorum, ancak yetişkin bir bireyin günde en az sekiz saat uyuması gerektiğini hatırlatayım. Aptal kutusunun seyrini bırakıp güzel rüyalara dalmayı da bilmeli insan.
Hah, bir de tecrübeyle sabit olan bir gerçeği hatırlatayım ki eğer sabah zinde uyanmışsanız ancak erken kalktığınızı düşünüyorsanız, olsun! Tekrar uykuya dalarsanız, uyandığınızda sersemlemiş olduğunuzu fark edeceksiniz. Vücut şaşırıyor herhalde, ondan oluyor bu durumlar. Siz yine de bedeninizin sesini dinleyin. Evet, zaten o devamlı size bir şeyler söylüyor! Farkında mısınız?
11 Temmuz 2009
Askerlik Üzerine
Askerlik dünyadan kısmen koptuğunuz, birdenbire kendinizi yabancı bir dünyada bulduğunuz bir süreç. Kuralların farklı işlediği bir dünyadır burası. Ne kadar zengin olduğunuz önemli değil, tek bir kantin varsa ve kantini işleten asker nöbete gittiyse aç susuz kalırsınız. Ne kadar saygıdeğer olduğunuz da önemli değil, rütbesi sizden yüksek birine ters bir söz söyleyin hele. Öyleyse nesi güzel bu askerlik denen oyunun? Cevap soruda saklı, bir oyun olması. Dünyada kim olduğunuz gerçeğini bir kenara koyup, bir süre için bambaşka biri haline bürünmeniz.
“Askerliğin neresi oyun?” diye sorarsanız, bilin ki sınır karakollarında vatanı korumak için canını ortaya koyarak savaşanlara değil sözüm. Benim sözüm kağıt üzerinde yapılan askerliklere, getir-götür işlerinin dönen çarkına. Birileriniz mutlaka onyıllardır kullanılmamış askeri malzemelerin tozunu alarak tamamlamıştır askerliğini, bir başkası da gençliğinin en güzel zamanlarını mıntıka temizliğinde kozalak ve izmarit toplayarak geçirmiştir... Neden böyle peki? Disiplin. Disiplinin tanımı; Kanunlara ve nizamlara mutlak bir itaat ile astın ve üstün hukukuna riayet etmektir. Askerliğin temeli disiplindir. Sizler son derece saçma emirler de verilse onları yerine getirmek zorundasınız, çünkü aslında o emirler saçma değil.
Askerlikte mantık yoktur derler. Doğru değil. Yapılan her şeyde bir mantık vardır, ancak yapılış şekilleri mantıksız görünebilir...
3 Ağustos 2009
Aşk: Sıkar mı Kimisini?
Bazıları, hiç tartışmayan ve birbirlerinin her dediğine ‘he’ diyen çiftlerin sıkıcı bir ilişkiye sahip olduğunu düşünür. Denir ki, çiftler arada bir tartışacak, doğru yolu bulacaklar. Yine denir ki, daima mutlu görüntü veren ilişkinin samimiyetinden şüphe duyulur.