9. Bölüm

24 4 0
                                    

  Sarptan duyduğum sözler kulaklarımda tekrar tekrar yankılanırken Sarp'a şaşkın bakışlarımı gönderdim.  Ne demek benim babamla sarpın babası benim korayımın başını belaya sokuyorlardı. Keserim lan ben onları!

   "Babamla konuşmalıyım?"

     "Yalnız acele etsen iyi olur çünkü biraz geç kalmış olabilirsin"demesiyle koşmaya. Başladım evet koray beni sevmiyordu hatta neyse hatırlamak istemiyorum. Ama onu korumak zorundayım. Ona birşey olmasını kaldıramazıdım. Tüm gücümle koşmaya başladım. Lanet olası aklım durmuştu ve arabaya binmeyi akıl edememiştim. Tabii akıl etmiştim fakat biraz geç olmuştu şu an korayın evinin önündeydim.

    Kapıyı tüm alabildiğimce tekmeledim en sonunda koray dağınık saçları ve uykulu gözleriyle karşımda belirdi. Onu görmemle boynuna atlamam bir oldu.

    "Yaşıyorsun?"

    "Ölmem mi gerekiyordu?"

     Son sözünü duymamıştım bile hala ona sarılmaya devam ediyordum taki bana dediklerini hatırlayana kadar aniden korayı ittim koray yere yapışınca bana akıl hastasıymışım gibi bakmaya başladı.

    "Gel"dedim elimi uzatarak hadı yine iyisin kıyamadım sana.

     "Hastamısın kızım sen"

     "Hemde nasıl oğlum sana hastayım ben" demek geldi içimden.

    "Bana hasta olmayan yok zaten" ne alaka az evvel seslimi dedim ben! Eyvah!

    "Koray burdan uzaklaşmamız lazım tehlikedesin, lütfen!"

    "Irmak şimdi senin şu saçmalıklarını dinlemek istemiyorum. Gidersen uyuyacağım!"

    "Sinir etme lan beni bir bildiğimiz var herhalde! Gel diyorum sana !

     "Bana bağırma!"

     "Tabi... Başka ne istersin!"

    "Burdan gitmeni"diyerek  kolumu kavradı ve dışarı doğru ittirdi. Tam o sırada silah sesi duymam bir oldu. Arkama baktığımda onların babam ve sarp'ın babası olmadığını fark ettim, bunlar kimdi?

     Aniden tekrar kolumdan tutularak eve çekildim. Dengemi kaybetip düşecekken tekrar kolumu tuttu.

    "Bahsettiğin tehlike bunlar değildir umarım."

   Sanki dilim tutulmuş konuşma yeteneğim tamamen kaybolmuştu. Konuşmak için dudaklarımı araladığımda silah sesleri yükselmeye başladı. Korkuyla koray'a sığındığımda kolunun altına girmeme izin verdi.

    Bu olaydan cesaretlenerek"kim bunlar?"dedim cevap vermeyeceğini bile bile.

    "Babamla alakalı dedi ve odasına doğru koştu. Bende peşinden odasına girdim.  Koray dolapları karıştırıp,dolaptan bir silah çıkardı ve cebine yerleştirdi. Sonra hızla koşrak aşağı kata indi.

Bende peşinden koşuyordum.Cama yaklaştığında durmuştu . Bende hızla yanına gittim ve elindeki silah 'ı almaya çalıştım sanki yapışmıştı vermiyordu.

   "Nefesimin kesildiğini hissettiğimde uzun süredir olmayan astım kırızim tutmuştu... Koray diye seslenmeye çalışsamda  yapamamıştım! Önünde yere kapaklanırken ifadesiz suratı yine kendini göstermişti. Kahve rengi zözlerini birkaç defa kırpdıktan sonra yanıma eğildi.

  " Irmak!"

Sesim çıkmıyordu halbuki içimde ne çığlıklar yankılanıyordu.

"Irmak!"

   İyiyim ben demek istiyordum benim için endişelenmesin istiyordum ama sesim çıkmıyordu.

"Aptal birşey söylesene!"

   Yüzüne yalılmış korku gözlerinlmden kaçmamıştı buna  bayağı sevinmiştim. O sırada korayın arkasından yaklaşan adamı gördüm. Gözlerim önünde elindeki silahı korayın başına dayamıştı. Bu babamdı... Birkaç saniye sonra sarpın babası da geldi ve silah sesi...

  "K-koray!! Olamaz!!!"

Hayeller Mavi Gelçekler Siyah Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin