Okulun ilk gününe zar zor da olsa geç kalmadan uyanmış, duş almış ve giyinmiştim. Evet, okulun ilk gününden geç kalmak istemiyordum. Ah, hayır elbette inek öğrenci değilim, sadece geç kalan kişi olmayı sevmiyorum. Çantama bir defter ve kalem attıktan sonra odamdan çıktım. Annem şaşkın bir şekilde “Siyahtan vazgeçmişsin!” dedi. Bu gün için biraz siyahtan vazgeçmiştim ama yine siyaha yakındı, bordo renkli elbise gitmiştim. “ O kadar şaşırma sadece kıyafette siyah yok.” dedikten sonra gülümsedim. Siyah botlarımı giyip siyah deri ceketimi elimde tutup “ Ben çıkıyorum.” diye bağırarak evden çıktım.
Okula taksiyle gelmiştim. Servis konusunu annem henüz görüşmemişti ve annem üşenmeyi bırakıp okuluma gelene kadar taksi ile gidip gelecektim. Ders programı, kitapları ve dolap konusunu hallettikten sonra dersin başlamasına 5 dakikadan az olduğunu fark edip biyoloji laboratuarına doğru ilerledim. Pazartesi- ilk iki ders biyoloji? Siz ciddi misiniz? Ders programını aldığımda inceleyip bu bakışları görevliye göndermek isterdim ama artık çok geçti.
Boş bulduğum yere geçmiş laboratuar eşimin kim olacağını düşünmeye başlamıştım. Belki kitaplar veya filmlerdeki gibi hayatımın aşkını bulurdum bir sıra olayıyla? Ah, bu çok saçma. Sarışın Barbie görünümlü bir kızın bana doğru geldiğini fark ettim. “ Yasak bölgedesin.” Dedi. Yasak bölge mi demişti? Tanrı aşkına bu kız ne saçmalıyordu. “ Anlamadım.” Dedim gerçekten anlamamış görünmeye çalışarak. “ Gerçekten anlamamış görünüyorsun. Burası benim ve sevgilimin. Okulun popüler kızı ve erkeği, gelecek senenin kral ve kraliçesi. Şimdi anladın mı?” dedi. Evet, şu Barbie görünümlü kızlardan ne kadar kaçmaya çalışsam da hep beni buluyordu. Lanet olsun. “Burayı sahiplenebileceğinizi sanmıyorum.” Diyerek kulaklığımı taktım. Bu saçmalıkla daha fazla uğraşmak istemiyordum. Ah, birde şu Barbie’nin sesi vardı… Biri kulaklığımı çekip çıkarttı evet bunun Barbie olduğunu anlamak zor değildi. “ Beni görmezden gelemezsin yeni ezik.”dedi. Yeni ezik mi? “ İlk günden başıma bela almak istemiyorum Barbie konuşmayı bırakıp başka yere geçebilirsin.” Dedim sakince. Evet, kızı kendi yerinden kovmuş olabilirdim ama kendi yeri diye bir şey olmamalıydı? “ Barbie mi? Yeni ve ezik olduğun kadar çocuk olmalısın. Tanrım… Adım Melly. Adım dışında ki isimlerle bana hitap edebilecek biri değilsin.”dedi. “Sen kendini önemli biri mi sanıyorsun?”diyerek omzunu ittirdim…
Küçük bir laf kavgasının ortasında öğretmenin gelmesiyle müdür odasına yollanmıştım. Sadece küçük bir laf kavgası ve cezaya kalmak? Ne kadar disiplinli bir okuldu burası. Anneme haber verilmişti, kızmayacağına emindim sonuçta onun için yeni bir şey değildi. Cezaya kalacağım sınıfa girdiğimde tek olmayacağımı anlamıştım. Elbette tek olmayacaktım, her şeye ceza veren bir okuldaydım.
Bir sıraya geçtim ve defterime bir şeyler yazmaya başladım. Buradayken bir grup kurmak istiyordum bu nedenle şarkı yazma işini sıklaştırmıştım. Kapının açılmasıyla dikkatim dağıldı. Bu dövmecide gördüğüm çocuktu. Evet! Bir şekilde karşılaşacağımızı biliyordum. Tekrar yazma işlemine geri döndüm ya da bir şeyler yazıyormuş gibi görünmeye çalıştım. Yan taraftaki sıraya geçti, cezaya bıraktıkları sınıf küçük olduğu için sıralar oldukça yakındı. Dikkatimi ondan almış ve sözlere dalmışken birinin yazdıklarımı sesli bir şekilde okuduğunu fark ettim. Onun olduğunu anlamam uzun sürmedi. “ Güzel sözler. Aklından geçenler dikkatimi çekti.” Demişti. Sesinin ne kadar büyüleyici olduğundan bahsetmiş miydim? Gülümseyip “ Teşekkürler.” dedim. “Ben Andy. Sende..” diyip soran gözlerle baktı. “ Beyza. Yani Lissa. Beyza Lissa.” Ah, Tanrım ne kadar saçma konuşuyordum! “Anladım Beyza Lissa. Tanıştığıma memnun oldum” diyip gülümsedi. ‘Beyza’yı ‘Beysa’ gibi bir şekilde söylemişti. Bu ilk defa karşılaştığım bir şey değildi, büyükannem falanda böyle söylüyordu fakat o söyleyince... Bilmiyorum ilgi çekici olmuştu. Ah neyse çok saçmaladım. “Fazla düşünme Liss.” Diyip gülümsedi ve devam etti “ Rock grubum var ve son zamanlarda soliste ihtiyacımız var. Eğer sesin konuştuğun zamanki gibi güzelse bize katılmak ister misin?” dedi. Tanrım! Buraya geldiğimde bu kadar şanslı olacağımı düşünmemiştim! “Olabilir.” Dedim. “Andrew ve yeni öğrenci. Konuşmayı kesin.” Başımızda duran öğretmenin ses tonu ne kadar ciddi olduğunu anlayıp kafamı defterime çevirdim ve bir şeyler karalamaya devam ettim. Ceza uzatılabilirdi yani Andy benimle burada olacaksa neden olmasın değil mi?
Andy önüme bir kâğıt uzattı. “….. Numaram bu istediğin zaman arayabilir yada mesaj atabilirsin. Kısa süre içinde olsa iyi olur provanın nerede olduğunu mesaj atmalıyım.” Yazıyordu. Kağıdı katlayıp defterimin arasına koydum ve ona bakıp gülümsedim.
Ceza olayından kurtulup eve geldiğim yaklaşık 1 saat kadar olmuştu. Annem beni şaşırtmayarak hiçbir şey söylememişti. Çantamdan defterimi alıp içindeki kağıdı çıkarttım. Hala mesaj atmamış yada aramamıştım.
“Hey, ben Lissa. İlk prova için şimdiden heyecanlıyım. Umarım ilk provada kendi şarkılarımı değil de olan bir şarkıyı söylemem sorun olur mu? Yazdığım şarkıların sözleri bile daha tam değil.” Yazıp yolladım. Anında cevap geldi, sanki telefon elinde yazmamı bekliyormuş gibi.
“ Sen şarkıları belirle ve yolla bu akşam. Okuldan sonra benimlesin provaya beraber gideceğiz” yazmıştı. “ Tamam.” Yazıp 5 şarkılık listemi yolladım ve telefonu çalışma masama bırakıp ilk günün yorgunluğunu atmak için banyoya gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değişim
Teen Fiction-TANITIM- Yeni okul yeni arkadaşlar derler ya, ben öyle başlamayacağım işte. Benim için yeni ülke yeni arkadaşlar. Ben 11. sınıf öğrencisi, yarı Amerikan yarı Türk bir kızım. 17 yaşına kadar Türkiye’de yaşamıştım fakat annemle babamın boşanmasından...