3. Bölüm

161 11 0
                                    

Arkadaslar bolum cok gec geldi farkindayim, hepinizden ozur diliyorum. Bazi kisisel sorunlarim vardi , bunlari atlatmam zaman aldi. Yazmak icin tesvik eden yoktu bu yuzden +5 vote yeni bolum?

****

Sabah annemin zorlası olmadan rahatça uyanmıştım. Siyah bilek boy pantolonumu ve kısakollu batman baskılı büstiyerimi üzerime geçirdim. Sarı saçlarımı doğal yani garip hali ile bıraktım. Makyaj yapmaya gerek duymadım fakat bu gün prova olacağını ve andy ile aynı ortamda bulunacağımı düşününce gözüme hafif bir eye-liner çekip rimel sürdüm. Biraz daha oyalanırsam geç kalacağımı farkedip siyah sırt çantamı aldım. Telefonumu ve kulaklığımı cebime tıkıstırıp odadan çıktım. Dış kapıdan çıkarken ben çıkıyorum diye bağırdım. Büyük ihtimalle annem hala uyuyordu.

Okulda ilk dersim felsefeydi. Uyku dersi!! okulda bazı sınıflarda sıralar iki kişilik ama çoğunluğunda ise tek kişilikti, felsefe sınıfıda bunlardan biriydi. Okulun ilk günü -sözde- kavga çıkardığım için daha sadece andy ile arkadaş olmama rağmen barbie yüzünden bir çok düşman kazanmıştım. Sınıfta en arkada cama yakın yerde olan sırada oturmuştum Umarım bu sıra da Barbie'nin değildir, okuldan sonra prova var ve bir cezaya daha hazır değilim. 

Sıkıcı bir okul günü, sıkıcı yeni arkadaşlar. Bu gün sıkıcı olmak dışında olan hiçbir şey yoktu. Barbie'nin dik dik bakması gibi, Andy ise okula gelmemişti. Bu gün beni provaya götüreceğini unutmuştu sanırım. Şuan ağlamam gerekiyordu? Ah, Tanrım ben her boka ağlayan o kızlardan değildim. Dalgın bir şekilde okul bahçesinin çıkışına doğru ilerlerken biri kolumu tuttu ve o muhteşem sesiyle gerçek dünyaya dönmemi sağladı... 

"Provadan mı kaçıyorsun?" Gülümsedim. " Evet tabii ki." O da gülümsedi. "Arabam otoparkta" deyip gülümsedi, " hemen arkandayım" diyerek cevapladım o ilerlerken. Aman Tanrım! Andy'nin yanında beklediği araba Porsche Boxster mı bana mı öyle geliyordu? Arabaya görgüsüzce bakarken Andy halime güldü. 

Porsche Boxster'ı görünce Andy'nin zengin bir aileye sahip olduğunu düşünmüştüm fakat gerçekten bu kadarını beklemiyordum. Prova Andy'nin evinin garajında yapılacağı için evine gelmem  gerekmişti. Şu pembe seven kızlar gibi düşünüp 'Tanrım beni evine getirdi benimle işi pişirmek istiyor' gibi mi düşünmeliydim? Tanrım.. Hayır!

"Okulda ki dedikodulara göre kız kardeşimle tanışmışsın?" Sesi kendimle konuşmamı kesmişti fakat söylediklerini pek anlamamıştım. " Ha?" Evet, çok kibarım. Gülümsedi "Melly ile tanışmışsın." Hass.. Bu çocuk ne s**** saçmalıyordu. " Barbie senin kardeşin mi!?" Tepkime kahkaha attı ve "Üvey kardeşim. Annesi babamla evlendi."  dedi. "Tanrım ikiz olduğunuzu falan düşündüm. Gerçi benzer hiçbir yanınız yok." Gözleri hariç. Gözleri biraz benziyordu sonuçta ikiside maviydi? " Haha, komiksin Liss. Üvey kardeşime Barbie mi diyorsun? Sevdim bu takma adı, tam ona göre." Tanrım... Bu çocuk harika gülümsediğinin farkında mıydı? 

Konuşarak provayı yapacağımız yerede gelmiştik. Evin bodrum katı fakat harika dizayn edilmiş. Hafif yüksek bir platform üzerinde amfiler vardı, birazdaha yüksek platform vardı oradada bateri duruyordu -asla çalmayı beceremediğim müzik aleti- duvarlarda yaklaşık 15 tane gitar vardı her türden. Ne zaman öldüm ve cennete geldim diye düşündüm, cennet ve ben? Komik. Platformun ön kısmında ortada çubuğa asılı bir mikrofon vardı. Platformun tam karşısında ise 3 kişilik bir koltuk. 

"Hey, dostum!" sesin geldi yöne döndürdüm başımı direk olarak. Andy yanıma gelerek sırayla merdivenden inen 3 kişiyi tanıtmaya başladı. " Bunlar Matt baterist, Jake solo gitarist,  Chris ritim gitarist." bana döndü " Beyza Lissa, yeni vokalistimiz." Gülümsedim. " Seksiymiş." Matt'in söylediğine herkes gülmüştü. Bu grubu Türkiye'de ki grubum kadar sevebileceğimi düşünmeye başlamıştım. 

" Evet, provaya başlayalım. Liss hangi Şarkıyı söyleyeceksin ilk?" Ağzımdan direk olarak " The Pretty Reckless- Zombie" çıktı. Bu şarkıyı gerçekten seviyordum. The Pretty Reckless'ın neredeyse bütün şarkılarını ezbere biliyordumda... "Peki. Beyler kızı gözlerinizle becerme işini bitirdiyseniz provaya başlayalım?" Sesinde kıskançlık mı vardı? Tanrım! Pembe seven kızlar gibi düşünmüştüm. Lanet olsun!

"Before I lie, lie down dead."  Bu şarkıyı söylemek her seferinde dinlemek kadar iyi hissettiriyordu. Jake " Woww" diye bağırdı, " Dostum bu kızı nereden buldun?" garip bir şekilde baktım. Bu kız demesinden hoşlanmamıştım. 

"Cezadan" diyip gülümsedi Andy. "İlk günden ceza almış." Barbie ile olanları ona anlatmamıştım ama öğrenmişti fakat diğer çocukların bilmediğini anlamam fazla uzun sürmüş gibiydi. Evet tam bir ahmaktım!

"Sarışın kaltakla tartışan yeni öğrencisin sen, tabi ya! bende Bu kızı daha önce becerdiğimi neden hatırlamıyorum diyordum." deyip alnına vurdu Matt. Suratım şuan bir domates kadar kırmızı olabilirdi. Matt gerçekten yakışıklıydı fakat söylediği fazla kendini beğenmişçe gelmişti. Jake yanıma gelip "kızarmana gerek yok Liss." deyip gülümsedi ve yanağındaki gamzesi ortaya çıktı. Türkiye'de erkekler güzel kız gördüklerinde huri derlerdi, bunlar hurinin erkek versiyonu olabilir miydi? Saçmalama Liss!

******

Prova sonrasında Matt, Andy ve Jake sahnenin karşısındaki koltuğa oturmuşlardı, ben ve Chris ise sahnenin olduğu platforma oturmuştum. Jake " Bu gece ne yapıyoruz?" diyerek sessizliği bozdu. Andy " biz bara gidiyoruz. Umm... Liss sen de gelmek ister misin?" Eğer gidersem annem gebertebilirdi beni ve üstümdekiler uygun da değildi. " Gelmesem daha iyi olacak, eve geç kalmamalıyım." 

" Ah peki o zaman ben seni evine bırakayım" dedi Andy. Chris " Ben bırakırım sen mekana geç dostum." diyerek Andy'i cevapadı. "Pekala, bir daha ki prova sonrası uzun süreli izin al annenden!" dedi Jake. Ona dik dik baktım ve omuz silktim. Chris " Hadi bebeğim" deyip elini omzuma attı ve arabasına doğru ilerledik.

****

Yol boyunca kısa konuşmalar olmuştu. Eh, kısa ve soğuk cevaplarım buna neden olmuştu belki de. Evin önüne geldiğimizde Chris yüzünü bana doğru yaklaştırdı, dostum sen ne yapıyorsun?

DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin