AŞK'ı rafa kaldırıp bir kenara bırakalım. Ve ilk okul hayatımıza geri dönelim. Hani o başladığın hayata geri dönme arzusu olup ta hiçbir zaman dönemediğin çocukluğuna. Yaşam kurallarında tek değiştirmek istediğimiz '' hep çocuk kalsaydık'' kuralına. Hayat tespitlerle dolu. İnsan büyüdükçe, çaresizleştikçe, çukara batınca, umudunu kesince, kelam eder bu çocuk kalma arzusunu. Fakat çoğalan dünya da bu pek' de mümkün olmuyor. Çocuk kalırsan Aile kuramazsın, büyürsen belkide hayat kuramıyorsun. işte tam o çelişki. Aile olmak kolay bir olgu değil. Sorumsuz büyürsen okul okuyup adam olamıyorsun. O kadar ince bir çizgidir ki aile.. aile herşeydir. Ailen olmassa sıfırsın. Sen ailene bir takım şeyler veremiyorsan, çarezislikliğin başından başlıyorsun hayata. kenarda dolaşıp işe gidebilsende, gerekli aile ve okul eğitiminden, bir bakıma eksik kalıyorsun. Ailen bölünürse çok güçlü olmak ve o aileyi kalkındırabilmek bir mecburiyet haline gelir. Ailen yara almışsa, orada devreye girmeme ihtimalin söz konusu olamaz. Allah'ın verdiği akıl iradesini iyi kullanman gerekiyor. Yapamadım. drüst olmak lazım. yaşınız ergenlik çağından da küçükse yapamıyorsun. Arkadaş o psikoloji ile yaşamak zorundasın. O his o duygu seni geri attırsa da, yaşın ilerledikçe önüne açılacak. İşte onuda yapamazsan, seçeneklerin daralır. İşte o zaman, bahanelere yer vermeden devam etmelisin hayata. Yaşıyacaksın, yaşatıcaksın. Ailen içinde ne konumdaysan, O karakterini koruyacaksın. Abla mısın, Ablalık adabını olgunluğunu hissettiriceksin, Abi misin. o evde büyüklerinden sana sıra gelinceğe kadar, toparlıyacaksın kendini. O güne hazırlıklı olucaksın ki, O ailenin bel kemiği olacaksın. Direk olucaksın. Ayakta durup yılmadan bir duruş göstergesinde azminle yüreyeceksin. Yapamadım. Ama gelişiyorum. Hayat bir Ömür. Ben ve benim gibiler, hala hayatınıza atılamıyorsanız, Hemen isyan bayrağını çekmek yok. Geç değil. kesinlikle değil. Çünkü bu bölümü anlamlarına dönecek olursak, bir kelamı iyi kavramak lazım. Küçük bir aile çocuğu. Çocuklar bu dünyanın en umutlu en arzuladığı en masum olduğu zaman süreci değil midir? Abilerimizin, Ablalarımızın, büyüklerimizin bizlere sordukları ilk cümle nedir? Bence direk aydınlandınız sevgili okurlarım. '' Büyünce ne olacaksın''? İşte hedeflerin başladığı, hayalleri'nin başlayıp hiç bitmeyeceği o zaman dilimi. Her yılında başka bir hedef. Yaparsın veya yapmazsın. o titreyen yorgun parmaklarızı bir kullanın. Ve bana ''Hayalleri'' tükenmişte olan bir insan gösterin bana. İnsanoğlu ahirete bile kurduğu cennet hayali ile gitmek istiyorsa. Bir şeyi kabullenmeliyiz. Ne o biliyor musunuz? hayatta değişmeyecek tek şey olan ''Hayaller Kavramı''. Aşık olduğunu sandığın an, büyük bir sitemle Hayal etmeyi bıraktım ben demek çok aldatıcıdır. Örneğin o gecelerden biri olur. Ve çazresizce içersin. anıları unutmak adına. Tamam unuttum artık. öyle birşey olmaz. Neden olmaz? Ey İnsanoğlu sen uyku uyamaz mısın. sabahı hayaller ürünü olan rüya, öyle bir hazırlanır ki. Güneş kendini gösterdiğinde rüyanın peşinden koşmak istersin ve yine ve yine bir Hayal kurarsın. Sen bu sefer uyumak istemezsin. Elbet uyuyoruz. 1 ay rüya görmezsin. Tamam oldu bu iş dersin. Bilinçaltın öyle bir gecede seni uykundan uyandırır ki, makarayı geri sararsın. Başladığın yere geri dönersin. Hayal etmeye devam edersin. Hayal muhakkak çelişkiye sürekleyecek. çelişkisiz insanoğlu kendi kabuğunu parçalayamaz. Bu anlatımla tespitlerimize bir yenisini daha eklemiş olduk. Aile kavramı bu anlatımda bile okurseverlerin hayal gücünde bir dünya yaşatıyorsa, Bu konuya dair bir yükleme yapalım. Okul yaşantısı, 2. ev tabiri ile anlatılabilir. işin içine bir çelişki daha kattığımızı ön görürsek. Hayata dair atılma planları zihininzde belirecekir. Aile ve Okul çelişkisi. Hayat kurmanın yolu burdan geçiyorsa. Bende kurmaya çalıştığım hayatın yaşanmışlıklarına bir göz atalım.