Hala gece gördüğü rüyanın etkisinden kurtulamayan genç adam, koridorda koşuşturan karısının arkasından seslendi.
"Bebeğim merdivenleri yavaş in!"
Doğuma iki hafta kalmasına rağmen, okula gitmekte direten Vivienne ona kulak asmadan, hızla aşağıya inmişti bile. Onun kahvaltı masanın başında, aceleyle bir şeyler atıştırdığını gören Alex;
"Son günlerin olmasına rağmen, bu enerjine inanamıyorum" dediğinde, Vivienne karnını sıvazlayarak gülümsedi.
"Oğlumuz bana enerji veriyor."
Genç adam karısına yaklaşarak, arkasından beline dolanıp, ellerini büyüyen karnının üzerinde birleştirdi.
"Ama doktor cinsiyetini göstermediğini söyledi, unuttun mu? Belki de kızdır."
"Doktorun, bebeğimizin vücut ölçülerinin erkeğe benzediğini söylediğini unuttun galiba."
Vivienne'i okula bırakmak için arabasını üniversitenin önünde durduran Alex, onun üzerindeki kısa ve dar elbiseye bakarak;
"Bunun içinde rahat olduğuna emin misin" diye sordu.
Vivienne, onun özellikle üniversiteye başladıktan sonraki kıskançlıklarına, artık gülüyordu. "Çok rahat olmasa giymezdim sevglim" dedikten sonra, genç adama küçük bir öpücük vererek arabadan indi.
İç çekerek onun gidişini izleyen Alex, çevresindekilerin Vivienne'i nasıl süzdüğünü gördüğü an, öfkeye kapılarak arabadan inmek istese de, erken saatteki toplantısı yüzünden gitmek zorundaydı. Yoksa onu, her gün olduğu gibi sınıf kapısının önüne kadar bırakabilir, herkese onun kendisine ait olduğunu gösterebilirdi. Onu üniversiteye kaydettirdiği güne lanet eden genç adam, kıskançlığı yüzünden neredeyse delirmek üzereydi.
Alex'in uzaklaşmasını izleyen Vivienne, hemen Alix'i arayarak sevdiği adam için sürpriz hazırlıklarına başladı. Çünkü bugün sevdiği adamın doğum günüydü. Ve davranışlarına bakılırsa, kendisi bile bunu unutmuştu. Tabi bu da Vivienne'in işine gelmişti.
Bütün gün Alix ile birlikte mağaza mağaza gezen Vivienne, sonunda sevdiği adam için özel bir şey bulmuş, akşam için tüm hazırlıklarını tamamlamıştı. Geriye Alex'i 18:00'da eve getirmek vardı ki, bu da Vivienne için hiçte zor olmamıştı. Sevdiği adamı arayarak sadece, sana ihtiyacım var demesi yetmişti.
Alex eve geldiği zaman, bütün sevdiklerini bir arada gördü. Kendisi için sürpriz hazırlayan karısına sıkı sıkı sarılıp, defalarca öptü. Aslında o doğum günlerini sevmeyen bir adamdı, ta ki Vivienne hayatına girinceye kadar.
Akşam 22:00 gibi bütün misafirler gitmişti. Çünkü kimse doğuma iki hafta kala, anne adayının yorulmasını istemiyordu. Angeline'i uyuttuktan sonra, Alex ile birlikte yatak odasına geçen Vivienne ise, günlerdir kendisine sarılma ve öpüşme dışında yaklaşmayan kocasına karşı, büyük bir açlık duyuyordu. Fakat Alex'in bu konudaki yaklaşımını çok iyi biliyordu. Doğuma az bir zaman kala, seksi yasaklayan doktoruna sinirlenen Vivienne, soyunmakta olan kocasına yardımcı olmak için yanına sokuldu. Alex, gömleğinin düğmelerini açan karısının gözlerindeki davetkar bakış karşısında, kendini frenlemekte zorlanıyordu. Ondan uzaklaşmak için; "Ben duşa girsem iyi olacak" dedi. O an, kendine gelebilmesi için soğuk suya girmesi şart olmuştu. Yoksa Vivienne kendisine böyle bakarken, ondan uzak durması mümkün olmayacaktı.
Alex'in kendisinden uzaklaşmasıyla, hayal kırıklığına uğrayan Vivienne'in ise vazgeçmeye hiç mi hiç niyeti yoktu. Onun ne yaptığının farkında olarak; "Tamam o zaman ben yatıyorum" dedi ve geceliğini giymek için soyunmaya başladı. Kontrolünü kaybetmemek için hızla banyoya yönelen genç adam için, artık hamilelik süreci işkence haline gelmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAMAHKAR
RomanceTAMAHKAR Aşk,Romantizm,ve tutku içerir. Herkesten yada herşeyden kaçabilirsin,ya kendinden? Güzeller güzeli,bir o kadarda masum Vivienne,Alex'in hayatına girinceye kadar bunları sorgulamamıştı.Büyüsüne kapıldığı genç kızla birlikte kendini yeniden...