sabah alarmın sesiyle uyandım ve kendime kahvaltı hazırladım.kahvaltım bitince elimi yüzümü yıkayıp odama çıktım.dolabımın karşısına geçip mavi bir darpaça aldım ve üzerinede mavi bir gömlek giydim.Sade bir makyaj yaptım ve çantamı alıp okulun yolunu tuttum. yolda giderken hazala mesaj attım. okula varmama az kalmıştı ve biraz daha hızlı yürümeye kara verdim.
**********************************************************************
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
15 DAKİKA SONRA
okula varmıştım. sınıfa çıkıp sırama oturdum.başım çok ağrıyo yine o konuşuyo. yani lanet olası şu beynimde yankılanan ses . hazal gelmişti . aynı sırada oturuyoduk . çantasını yanıma koydu ve bana
-'' hayatım ben kantine iniyorum bişey istermisin''. Dedi bende
-'' hayır . teşekkür ederim ''.dedim ve gülümsedim. oda başını tamam anlamında sallayıp gitti.
biraz sonra zil çalmıştı ve derse girdik. 5 dk sonra hoca geldi. derse başladı . benim başım yine ağrımaya başladı ve o ses yine bağırıyordu. dersi dinleyemeyecek kadar kötü olduğum için kafamı sıraya kaydum ve başka şeyler düşünmeye çalıştım.
BURAĞIN AĞZINDAN
derse girdiğimizden beri burçağı izliyorum. ama çok kötü görünüyordu. dersi binlemeyip başını sıraya koydu . sanki düşünceli gibiydi.
BURÇAĞIN AGZINDAN
birden bi sesle irkildim ve sıramda dikleştim. hazal bana döndü ve''iyi misin''diye sordu. anlamasın diye başımı olumlu anlamda salladım. oda dersi dinlemeye devam etti. yine o ses gelince bana bişiler soyluyordu ama çok sesliydi canımı acıtıyodu. hemen kulaklarımı kapadım . bu hareketimle neredeyse bütün sınıf bana döndü. lanet olsun şimdi değil.sus artık yeter.sus titriyordum ve ağlamaya başlamıştım. bu sefer hoca da dahil herkesin beni izlediğine eminim.olamaz ya olmaz.
HAZALIN AĞZINDAN
dersi dinlerken burçak birden yerinden sıçradı sanki korkmuş gibiydi . ona iyi misin diye sordum ama bana evet anlamında kafa salladı . bende dersi dinlemeye devam ettim. biraz sonra burçak kulaklarını kapatıp ağlamaya başladı bi yan danda '' yeter artık sus '' diye bağırıyordu. burçaakın bağırmasıyla herkes bize döndü.burçak sıradan kalkıp kalüferin yanına çöktü . hala bağırıp ağlıyodu. ona ne olduğunu sorduğumda bana
-'' ABİMİ ARAA'' .dedi bende hemen mert abiyi aradım hgeen açtı telefonu ona
-'' alo mert abi ben hazal ''. dedim oda
-'' efendim hazal '' dedi
- '' mert abi burçak iyi değil''dedim
-'' noldu'' dedi
-'' ders işliyoduk bi anda kulağını kapatıp ağlamaya başladı ''. dedim oda sanki ne olduğunu biliyomuş gibi bana
-'' peki bağırırken neler dedi'' dedi bende
-'' yeter artık sus diye ağlıyodu '' . dedim oda bana
-'' hazal bak şimdi burçağın çantasında küçük bi göz varya he işte orda ilaçlar var hepsini sirayla ona içir eğeer sakinleşmesse ambulansı ara tamam mı '' dedi bende
-'' tamam'' dedim ve telefonu kapattım. hemen burçağın çantasının içindeki göze baktım. gerçektende ilaçlar vardı acaba ne için kullanıyoki burçak bunları. şu an bütün sınıf bizi izliyodu. hemen ilaçları alıp burçağın yanına gittim elime pet şişedeki suyumu aldım ve sırayla hapları ona içirdim. ama sakinleşmedi daha çok ağlamaya başladı. bende hemen ambulansı aradım. yaklaşık 10 dk sonra ambulans sireni sesi geldi . hemen gelip burçağa bi baktılar . adaamın biri burçağa bişiler söyleyerek sakinleştirmeye çalıştı ona telefonundan şarkı açtı ve dinletti bu onu sakinleştirmiş gibiydi artık bağırmıyor ve ağlamıyordu sadece boş boş bakıyodu ve müziği dinliyodu. adam ayağa kalkınca ona
-'' nesi var '' diye sordğumda bana
-'' neyiniz oluyor'' dedi bende
-'' arkadaşıyım'' dedim bana
-'' haberiniz varmıydı '' dedi bende
-'' neyden '' dedim adam ise bana
-'' arkadaşınız şizofren hastası . kafasının içinde sesler duymaya başlamış ve buna bağlı bi şok geçirmiş . tekrarlarsa yüksek sesli bi müzik açın . o kendini müziğe vericek ve sesleri dinlemiyecektir. geçmiş olsun ''. dedi ve gitti
ben şuan şoktaydım . nasıl yani. burçak şizofren miydi.ve bunu benden sakladı.neyse bunu onunla daha sonra konuşurum.burçağı yerden kaldırıp sıraya otutturdum. 5 dk sonra sınıfın kapısı çaldı ve içeriye mert abi girdi.hocaya döndü ve şöyle dedi
-''hocam burçağı alabilir miyim'' dedi hocada
-'' tabiki'' dedi
mert abi burçağın yanına gelip onu aldı ve benide çağırdı. bana
-'' hazal burçağın sana ihtiyacı olabilir sende gel''dedi bende tamam anlamında başımı salladım.çantaları alıp sınıftan çıktık ve burçaklara gitmeye başladık.