Canın çok yanıyor, her gece ağlıyorsun, her saniye dolan gözlerinden yaş akmasın diye çabalıyorsun. Sonra tüm çaban tek kelimesiyle kuş oluyor, uçuyor, gözlerinden yaşlar teker teker süzülüyor.
Belki saatlerce ağlıyorsun, ama hâlâ ağlamak istiyorsun, işte böyle hayatın kısaca özeti; bol gözyaşı ile devam eden kocaman bir ömür.
Kadında bu yüzden ağlıyordu, adam gitmişti, "Gitmeyeceğim." diyen gitmişti. Gidişiyle güveni de götürmüştü. Kadın öğrenmişti kimseye güvenmemeyi. Artık öğrenmişti her gece ağlamayı, öğrenmişti ağlayarak uykuya dalmayı.
Sabahları uyanmayı değil, ölmeyi diliyordu kadın. Bir zamanlar adamın kahkahalarıyla hayatı seven kadın şimdilerde ölmeyi arzuluyordu. Aşk bu ya. Aşk, ölmek.
Yaşarken ölmek bu ya, Aşk. Ağlamaya alışmaktır hayatın kuralı. Ağlamaya alıştım, her gün, her saniye ağlamaktan yoruldum. Küçükken sadece yere düşünce, dizlerim kanadı, acıdı diye ağlardım. Şimdilerde her gece ağlıyorum. Kadın alıştı ağlamaya, hayat o zaman başladı; ağlayınca...
Mavi hayalleri olan siyah bedenlere...
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Mavi Hayali
Short StoryUmudunu kaybedenlerin umudunu bulması dileğiyle.. Bu kitap ; küçük büyük acı çekmiş herkese ithafen yazılmıştır. Ben kim miyim?Ben bu satırların arkasına saklanmış ve dizleri yaralı olan korkak bir kızım.Ve beni saklandığım yerden çıkarabilcek tek k...