Midem , ah yok yok başım , hayır orası da değil basbayağı kulaklarım...
Ağıran yerimin adresini bulmaya çalışırken ayaklarım merdivenlerden iniyordu.Cuma , bugün cuma 13. Psikiyatrist görüşmemi gerçekleştireceğim. On üç uğursuz bir sayı farkındayım. İyi şeyler olacağını hissetmiyorum. Şöyle ki , evrenin de hislerimle ilgilendiğini zannetmiyorum. Benim ilgilendiğim konu ise kahvaltı..
Acaba evimizin Oktay Ustası bu sabah neler yaptı ?
Sucuklu yumurta... Bu mide ile neler yiyeceğimi kestiremiyorum. Sevdiğim yemekler gözüme pekte sevimli gelmiyor bu halimle.Kahvaltı yapıp üstümü giyinmem gerekiyor. Saat 12.30 ve benim saat 13.30 da psikiyatrist görüşmem var , hızlı olmalıyım. Kahvaltımı yapıp , hızlıca odama yöneldim .
Eveet sıra geldi ne giyeceğime..Siyah fileli çorabımı giydim. Siyah pileli eteğimi , pudra pembe kazağımı kırmızı montum ve vazgeçilmez postallarımı da giydim. Saçlarımı dağınık topuz yaptım.
Evden çıkmak üzere; "Anne ben çıkıyorum." "Tamam kızım , dikkat et ! "
Çantamı da alıp evden çıktım. Karlı bir güne daha hoşgeldim.
Yaklaşık 1 aydır Psikiyatrist'e gidiyorum. Annem gece ruyalarıma giren korkunç üç harflilerden gittiğimi sanıyor. Halbuki öyle bir şey yok .. Her şey arkadaslarımın bana şu lânet içkiyi içirmesi ve benim ona bağımlı olmamla başladı.. Bunu tabi ki anneme söyleyemezdim. O yüzden böyle bir yalanla karşı karşıyayım. Ahh affet beni annem. Bu gerçeği ben ve benim güzel günlüğümden başka biri bilmiyor.Sinirlendiğimde ve üzüldüğümde o lânet içkiye başvuruyorum. Ve bunun sonlanmasını psikiyatristim İrem Hanım sağlayacak.
Yollar kaygan bu yüzden düşmemek için yavaş yürüyorum. Ama bu yürüyüşle görüşmeye geç kalabilirim. Adımlarımı hızlandırdım ve bir taksi çevirdim... Taksi beni hastanenin önünde indirdi. Giriş kapısına yöneldim , içeri girdim. Çantamı kontrol noktasına bırakıp gişeden geçtim. Çantamı elime alıp koridorda ilerledim.
Evet , tam da saatinde gelmiştim. Kapıyı çaldım."Girebilirsin."
"Ben geldim."
"Hoşgelsin Akşın , geç şöyle , nasılsın ? "
"Sağolun , iyiyim sizi sormalı. "
"Sağol canım . Evet , seninle bugün ne yapacağız ? "Ona merak eden ve soran gözlerle baktım.
"Seni bugün fazla sıkmayacağım. Biraz daha düzeldiğini sanıyorum sanki , fakat sana bir ilaç vereceğim. Öncelikle tahlil yapmamız gerekiyor. Neyse bu işi en son halledelim."
"Peki."
"Evet , başlıyorum."
İrem hanım masada duran kağıdı eline aldı altına da bir defter. Kağıda bir şeyler yazmaya başladı.. Yazması bitince kağıdı bana çevirdi..1,2,3,4,5,6,7,8,9,10 Bu neydi ?
"Kendini nasıl hissediyorsun ? 5'ten sonrası iyiye doğru gidiyor. 5'ten öncesi ise kötüye doğru."
Acaba kendimi nasıl hissediyorum -_-
"3"
"Neden ?"
"Bilmiyorum , artık o lanete gerçekten bağımlıyım. Ne yapacağım hiçbir fikrim yok."
"Anladım. Kendini kötü hissetme sana vereceğim ilaç da bunun için zaten."Cevapsız kaldım ve gülümsedim. İrem Hanım gerçekten iyi biri ve bu mesleğin hakkını veriyor.
"Evet sıra geldi diğer soruma.."
"Bakışlarımı tekrar İrem Hanıma çevirdim."
"Bir renk olmak istesen hangi renk olmak isterdin ?"Evet bu soruyu beğendim. Aklıma direkt kırmızı rengi geldi.
"Kırmızı"
"Neden ?"Zaten beyaz rengine bürünmüşüm. Kırmızı olsam mesela , kar da kırmızı olsa bir aşkı nitelesek..
"Bence aşkı niteliyor. Daha Aşk kavramının duygusunu hiç yaşamadım . Ama kırmızı çekici geliyor bana."
"Anladım."
Gülümsedim.
"Evet Akşın bugünlük bu kadar . Tahlil için (elini kaldırıp koridoru isaret ederek) sağdaki koridora gir , Nazan Hanım'ın odasını gorürsün zaten. Tahlilini oradan yapacaklar , görüşmek üzere canım.""Görüşmek üzere."
Dedim ve odadan çıktım. Sağdaki koridora yöneldim. Biraz ilerledikten sonra Nazan Hanım'ın odasını gördüm. Kapının karşısına geçip derin bir nefes alıp verdikten sonra kapıyı üç kez tıklattım..(Tık , tık , tık )
"Nazan Hanım sizsiniz değil mi ?"
"Evet . Tahlil için gelecek olan hasta vardı. Sizdiniz değil mi ?"
"Evet , evet benim."
"Tamam. Geç otur şöyle."Montumu çıkarıp yanımda duran kanepeye bıraktım ve eliyle gösterdiği yere oturdum. Kolumu açtı . İğneden korkmuyordum , ama bir şey oldu bir anda iğneyi görünce .. iğneyi yavasca koluma yaklaştırdı , gözlerimi kapattım. Ilık kanımın damarlarımdan sürünerek geçtiğini hissediyorum. Evet yavaş yavaş çekiliyor. Ve hâlâ içtiğim içkinin damarlarımda dolaştığını , iğneye doğru ısrarla gelmemekte olduğunu hissedebiliyorum.
"Bitti."
Koluma bir pamuk bastırdı. Oturduğum yerden kalktım ve yan kanepede duran montumu alıp giydim."Tahlil sonuçlarını ne zaman alacağım ?"
"Pazartesi günü alabilirsin "
"Peki. Görüşmek üzere.."
Odadan çıktım . Koridordan daha doğrusu koridorlardan ilerledim labirent gibi bir sürü koridor var . Hastanenin çıkışını buldum ve hastaneden çıktım. Önümde taksi durakları vardı ve iki tane bos taksi vardı , hızlı adımlarla bos duran bir taksiye bindim.
"Neresi kızım ?"
"Yalı mahallesi çiçek sokak...
Yaklaşık bi 10dk sonra evimin sokağına geldim ve ücreti ödeyip taksiden indim. Rüzgar esiyordu. Bahçe kapısını açtım ve eve doğru ilerledim . Annem kapıyı hemen açtı pencereden beni görmüş olmalı.."Hoşgeldin kızım nasıl gecti görüşme ?"
"İyiydi anne ben yatıcam yorgunum biraz."
"Taman kızım yemek yiyip öyle yatsaydın ?"
"Pek aç değilim anneciğim"
"E peki öyle olsun"Odama girdim. Yatağıma yattım.Telefonumdan yabancı şarkının bir fon müziğini açtım ve kendimi uykunun kollarına teslim ettim..
Umarım beğenirsiniz.. 😇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
" Kırmızı Kar'ın Aşk'ı "
Ficción GeneralÜzücü bir haber alan Akşın her an ölüm korkusuyla yaşamaya maruz kalır.. Peki bu durum ne zaman düzelecek ? Akşına ait olmayan acı bir gerçek .. Ölümün Nefesi Ensemde.... Peki bir AŞK .. Akşın Rengi BEYAZ Aşkın Rengi KIRMIZI.