Şiddetli bir baş ağrısı ile gözlerimi açtım. Neredeydim ben? Etrafıma bakındım fakat gördüğüm tek şey boşluk oldu. Resmen boşluktaydım. Ayaklarım bir zemine basıyordu ama ben o zemini göremiyordum. Etraf alabildiğine siyah olmasına rağmen etrafımı görmemde ayrı trajediydi. Biraz daha ilerlediğimde bir ışık kaynağı fark ettim ve ışığa doğru yürümeye başladım. Kaynağın yanına geldiğimde aslında ışık sandığım şeyin bir küre olduğunu fark ettim şu filmlerdeki büyücülerin felan kullandıklarından. Küre bana bir odayı gösteriyordu dikkatimi verip izlemeye başladım. Bir yatak ve üstünde bir kız yatıyordu. Kızı bağlamışlardı. Odada kızla beraber 3 kişi vardı. Bir tanesi elinde şırınga ile uğraşıyor diğeride onu izliyordu. Yataktaki kıza odaklandım. Kız aynı bana benziyordu. BİR DAKİKA NE!? YATAKTA KIZ BENDİM! Küre bulanıklaşmaya başladı. Nedense içimden bir ses küreye dokun diyordu. Ben ne mi yaptım? Tabiki de dokundum. Dokunduğum an heryer ışıldadı. Hani tam uykuya dalacakken bir anda kalkarsınız ya. Aynısını şu anki durumum diyebilirim. Bir anda ortam değişti. Yataktaydım. Bağlıydım. Kürede gördüğümün aynısı. Aynı oda, aynı kişiler. E gerildim doğal olarak. Kalkmaya çalıştım. Geri yatmam bir oldu tabii. Konuşmaya çalıştım ama ne kadar zorlasamda çıtım bile çıkmıyordu resmen konuşmayı unutmuş gibi hissediyordum kendimi. Yine o ses konuşmaya başladı, sakin ol! AH TABİKİDE SAKİN OLURUM SAYIN İÇ SES SONUÇTA ŞU ANDA HİÇ BİLMEDİĞİM BİR YERDE BİLMEDİĞİM KİŞİLER ÜSTÜMDE DENEY FELAN YAPMAYA KESİNLİKLE KALKIŞMIYOR! Yabancılar odadan çıktı, e şaşırdım tabi ve o kız geldi SİNSİ konuşmaya başladı
"Oo bakıyorum gözlerini açmayı başarabilmişsin"
Konuşmayı denedim, başardımda.
" Zor olmadı canımın içi"
Söylediğime sinir olmuş olmalıydı, konuşmaya devam etti.
"Beni dinle ezik Prenses kaçmaya çalışma ki zaten kaçamazsın, eğer söz dinlersen belki Mia'yı görmene izin verebilirim, sanırım bu kadar he bid..."
Aniden içimdeki birşey benim isteğim olmadan konuşmaya başladı
" İlk olarak senin veya köpeklerinin dediği hiçbirşeyi yapmak zorunda değilim ve ayrıca emin ol burdan bir şekilde çıkıcam ve yapacağım ilk şey kafanı kopartıp soysuzlara yedirmek olacak ve bundan ÇOK EMİN OLABİLİRSİN!"
Kız bir süre boş boş yüzüme baktı ve daha sonra kahkaha atmaya başladı, sinirli bir şekilde ona baktım, bi anda kahkaha atmayı kesip çenemi sıkmaya başladı gözleri yine kırmızı olmuştu. AH HARİKA,
"Beni dinle ezik benle bir daha bu şekilde konuşursan sen.."
Bende bağırmaya başladım
"NAPARSIN GERİZEKALI BENİ ÖLDÜRÜRMÜSÜN"
Cidde'n çok sinirlenmiştim ve bu sinirle tüm bedenim kasılmıştı, beni bağlayan şeylerden kurtuldum ve ayağa kalktım, kız benden kısaydı öfkeyle birbirimize bakıyorduk içimden onu boğazından tutup duvara yapıştırmak geçiyordu, ve kız bi anda düşündüğüm gibi duvara yapıştı, iç ses yine konuştu "öğreniyorsun" kız yavaş yavaş nefes alamadığı için morarmaya başladı, ölüyordu ve ben bundan kesinlikle zevk alıyordum, bi anda kapı açıldı ve içeri adamlar girerken benim için Zaman bi anlığına olsun durdu, yeniden o karanlıktaydım, yürümeye başladım her adımımda bastığım yer beyaz bir şekilde dalgalanıyordu, bazı şeyler gözümün önünde canlandı, sanki unuttuğum ve şu an hatırladığım anılar...
İki bitki, ve Mia bana birşeyler anlatıyordu, Mia nedense bir maske takmıştı elinde eldivende vardı. Cam mekanlarda duran bitkilerden sağdakini aldı ve bana doğru uzattı,
"Bu kurtboğan, bu bitki sen dışında tüm kurtları güçsüzleştirir ve savunmasız hale getirir beni etkilememesi için eldiven ve maske taktım, ama merak etme sana etki etmiyor çünkü sen özelsin." Bitkiyi geri koydu ve bu sefer bana maske ve eldiven uzattı,
"Bunları tak" dediğini yaptım. Diğer bitkiyi çıkardı. "Bu aynı bitkinin farklı bir türü, seni etkiliyor bu bitkiden uzak durmalısın." Kafamı tamam anlamında salladım. Bi anda o küçük odaya geri döndüm. Giren adamların elinde kurtboğan vardı ve bana doğru tutuyorlardı. Tamamen onlara döndüm kız yere yığıldı adamlar korkak bir şekilde bana bakıyordu. Şu anki enerjin ile düşündüğün herşeyi onlara yapabilirsin İç sesin söylediği şeyi uyguladım ve onları bayıltıp odaya onları kitledim. Vücudumun değiştiğini hissediyordum önümde uzun bir koridor vardı, koşmaya başladım, aynı zamanda Mia'yı düşünüyordum onunla olan anılarımızı... Sonunda koridor bitmişti ve ben dışarı çıkmıştım. Arkamı döndüm ve hiçbirşeyin olmadığını fark ettim. Yanımda bir su birikintisi vardı, yansımama baktım. Beyaz bir kurt... Mavi gözlerim gündüz olmasına rağmen parlıyordu aynı mavi tonunda anlımda anlam veremediğim ama yabancı gelmeyen bir işaret vardı, kafamı kaldırdım ağaçların arasında siyah kürklü mor parlayan gözleri ve anlında benimkine benzeyen gözlerinin rengi bir sembol vardı,
Konuştu, "Jessica"
NE!? Bağırdım "MİA!"
Mia sandığım siyah kurt bi anda arkasını dönüp koşmaya başladı, bende arkasından onu yakalamak için koşmaya başladım ama o çok hızlıydı, bende hızlandım ormanın içinde koşuyorduk, bi anda gözden kayboldu. Etrafıma baktım. Hava kararmıştı, burası okulun arkasındaki orman... Ellerime baktım, kendi vücudumdaydım ve sabah giydiklerimleydim, sadece biraz terlemiştim. Hızla kendime gelip Mia'lara gittim ve kapıyı sertçe çaldım, kapıyı Mia açtı ve şaşkınlıkla bana baktı.
"Jessica.."
Arkasından sabah beni arayan "gizem" diye isimlendirdiğim ses geldi
"KİMMİŞ MİA!?"
Kapıya doğru geldi beni gördü ve olduğu yerde dondu
Gülümsedim. "Merhaba Mia"------------------------------------------------------------------------------------------------------
BİLİYORUM BİLİYORUM ÇOOOOOK UZUN ZAMAN GEÇTİ ÖZÜR DİLERİM. NE ZAMAN YENİ BÖLÜM GELİR BİLMİYORUM SİZİ UMUTLANDIRIP ÜZMEK İSTEMEM. Biraz tembel bir yazarım :D
Neyse umarım beğenmişsinizdir hepinize sulu sulu öpücükler
İyi Günler İyi Okumalar ❤️