2.

17 3 7
                                    

Yeni bir gün için doğuyordu güneş.Gece geç uyumanın verdiği yorgunluk hissi bedenimi daha henüz terketmemişken çalan müzik sesi beni deli ediyordu.Yeni atanan yurt müdür yardımcısı Bünyamin Hoca uyanmamız için değişik değişik müzikler açıyor bunun yanında "Kahvaltı hazır ,dünya size hazır." diye bağırıyordu.Daha ilk haftadan bu yapılır mı hocam ya?Üstelik ses tonunun verdiği rahatsızlıktan daha hiç bahsetmedim.Tabiki o iğrenç müzikte bizi uyandıramazdı.Ama Ahu hoca kapıyı açıp içeri girince herkes mum gibi ayağa dikilir.Tercih meselesi olsa gerek yada g.t korkusu mu desek?Oyalanmadan kalkıp bisiklet desenli pembe  çarşafımı dürdükten sonra ranzanın yanına sıkıştırdığım temiz çorapları ayağıma geçirdim.Telefonumun  saatine baktığımda bir küfür bastım .Daha saat buçuk olmamış insafsız kadın.İstemeyerek te olsa yolunu tuttuğum aynanın karşısına geçip "Keşke kapanmasaydım ,yataktan kalkar okula giderdim." lafını söyleyip günün ilk günahınıda işledikten  sonra şalımı  hızla yapıp odaya yöneldim.İlk hafta olduğu için henüz ders programı hazır değildi bunun verdiği rahatlıkla boş çantayı sırtıma geçirip koridora çıkmak için kapıyı açtım."Hazır olan varsa gelsin  iniyorum ben."dedikten sonra kimseyi beklemeden aşağı inmek en büyük zevk sanırım.O dört katı sabır çekerek indikten sonra pembe çiçekli terliklerimi çıkarma gereği duymadan yemekhaneye yöneldim.Yine her zaman ki gibi Azra erkenden uynamış bizim masanın en köşesine yerleşmişti .Bir an duraksadım genellikle Beren de olurdu o masada gözüm aradı ama Beren aramızdan  ayrılalı tam yarım dönem olmuştu.Yeni gittiği yurtta mutlu olması beni rahatlatsada o masada görmek istediğimden ayak numaramın kırk olduğu kadar emindim.Evet ayakalarım bedenimden oldukça büyüktü.Bu yüzden ayağımdaki narin pembe terliğim fırıncı küreği gibi duruyordu.Az daha ilerlediğimde  yeni gelen kızlarında kahvaltı yaptığını farkettim.Her zamanki samimi gülücüklerimide bir bir dağıttıktan sonra kahvalı tabağımı ve çay içmek için büyük su bardağınıda aldıktan sonra kahvaltılıkları almak için sağa döndüğümde herşeyin değiştiği gibi onların yerinin de değiştiğini farkettim.Şaşkınlığımı farkettirmeden diğer tarafa yönelip almaya başladım.Evet tereyağ vazgeçilmez yurt kahvaltısının en başını oluştururdu.Tatlıyla pek aram olmadığından reçelleri es geçip peynir tabağına yaklaştım ama ben peynirde sevmezdim ki .İlerledim ve zeytin aldım .Tabağıma baktığımda boş olduğunu farkettim .Çatal ve bıçağımıda aldıktan sonra çayımıda alıp üç  şeker ilave ettim.Azra 'nın karşısına geçip oturdum.Doymayacağımı bildiğim beş dilim küçük ekmeğe yağı sürdükten sonra yemeğe başladım.Aklıma dünkü gördüğümüz mavi montlu çocuk geldi ister istemez bir gözüm etrafa bakındı ama göremedim.Daha sonra kafamda oluşan görüntüyü silerek kahvaltıma devam ettim.Bizimkiler de gelmişlerdi ve koskocaman bir aile gibi kahvaltımzı yaptıktan sonra hızla lavaboya girip dört çeşmeyi eşit olarak paylaşıp dişlerimizi fırçaladıktan sonra ayakkabılarımı giymek için otuzüç numaralı dolabı açıp içinden ayakkabılarımı  çıkardıktan sonra ayağıma geçirdim.Ahu hocanın "Kızlar yurdu boşaltın,terliklerinizi ve ayakkabılarınızı yol üzerinde bırakmayın ." ikazını duyduktan sonra hızla pembe çiçekli terliklerimi otuzüçe fırlatıp kızların yanına koştum.Merdivenler dar ve karanlık olduğu için orada kendimi boğuluyormuş gibi hissediyordum bu yüzden uzun yolu tercih edip bayıra sürüklemiştim tüm arkadaşlarımı.Gökçe yavaş yürümeyi sevmediğinden dolayı en önde giden hep o olurdu.Onun tam tersi de Mevlüde olsa gerek ,uyuşuklana uyuşuklana geriden geldiği için onu beklerken zil çalar yolda.Millet sıcacık yatağından kalkıp ,bir saat yol çekiyor biz dibimizdeki okula geç kalıyoruz.Evet demek ki yurtta kalmak bunu gerektirir.Mehmet kop'a selam çaktıktan sonra diğer radar Orhan Hoca olsa gerek. Orhan hoca okul müdürümüzdür .Hepsi sırayla forma kontrolü yaparlar .Hiç mi sıkılmazsınız yıllarca hep aynı yer, aynı konu, aynı iş.Dikil kapıya,forması olmayanı kenara çek,azarla.Evet bir Orhan hoca radarınıda atlattıktan sonra herkes sınıflara dağılmıştı.Geçen yıl bana vuran şans lotosu  bu yıl Eda'ya vurmuş anlaşılan.Sınıflarımız karıldığı için herkesin sınıfı değişmişti ve Eda tek kalmıştı sınıfında yurttan hiç kimse yoktu.İlk geldiğim yılda ben çekmiştim bu eziyeti.Bu yıl A şubesine düşmüştüm.Pek hazettiğim insanlar yoktu ama yinede ortamı beğenmiştim. Geçen yıldan kat kat iyiydi üstelik Gökçe ,Derya ve Azra ile aynı sınıfta olmam rahatlamama neden olmuştu.Sınıfın yüzde sekseni erkek yurdunda kalanlar oluşturduğu için daha da rahatladım.Yurtta kalmak ayrıcalıktır bro.İlk hafta olduğundan dersin ne olduğunu bilmiyorduk.Rastgele gelen hocalarla tanışıyorduk.İlk ders zili çaldığında tabiki sınıfa girmedik prensip meselesi olarak öğretmen zilinden önce sınıfa girmeyiz.Uzun boylu esmer elinde İngilizce kitapları olan bir adam sınıfa doğru ilerlerken bizde sınıfın kapısına koştuk ve zafer yine bizim hocadan önce sınıfa girmeyi başardık.Herkes ayağa kalktıktan sonra klasik İngilizce konuşmamızı yapmaya gelmişti sıra.
"Hi guys.Good morning."
Hep bir ağızdan
"Good morning teacher."
"How are you ?"
Yine birlikte
"Fine  thanks and  you?"
Hoca
"Thank you .Sit down." demesiyle aynı anda oturduk.EE on yılımızı vermiştik bu mesleğe bırakında aynı anda oturmayı becerebilelim.Hem Türkçe konuşsan ne olurdu ki hoca .Ne yani ingilizcemizimi ölçüyosun ne bu tavırlar?Sen hayırdır?Tabiki bunların hepsini içimden sessizce söyledim.Ayıptır dedim .Sonra tanışma fastlına atladık.Sınıftaki herkezi tanıyordum hoca haricinde o yüzden birde ingilizcesini  dinleme gereği duymadım açıkçası.Koydum kafamı sıraya ne güzel dalmış uyuyorum ,Hoca
"Dont  sleep."diye bağırınca hemen üstüme alındım gözümü açtım.Zaten bana söylüyormuş.Off gevurca konuşma hoca demek istesemde nazikçe " okey "diyebilmekten başka birşey yapamadım.Çeker miydim bu hocadan çok eziyet?İngilizceyi hangi lanet olası pislik bulmuştu ki?Birkaç küfür savurduktan sonra içimden zihnimde güzel kelimesine layık olucak bir sıfat belirdi yine.Mavi montlu çocuk.Niye gelmiştiki durup dururken yine aklıma?

BARIŞ YOLUNDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin