2. bölüm

115 9 5
                                    

Bölüm şarkısı bir cover : Jinho how long

Kayla:

Gözlerim yanıyordu, her yerimde ağrı vardı. Gözlerimi açtığımda her yerde duman vardı, ayağa Kalkıp etrafımda döndüm birinin beni izlediğini hissediyordum. Sonra uzaktan bir gölge gördüm, gölge gittikçe yaklaşıyordu ve gölge daha çok yaklaşmaya başladı Sonra bir anda durdu. Ellerimi yumruk yapıp gölgeye yaklaşmaya başladım. Sonra gölge insana dönüştü bir erkeğe uzun siyah saçlara sahip bir erkeğe. "Ne istiyorsun?" diye sordum önüne durarak. Cevap vermedi omuzlarımı silkip "sen bilirsin." dedim. Adama doğru bir yumruk savurdum adam eğilip karnıma yumruk atmaya çalıştı kenara çekilip arkasına geçtim. Sırtına çıkıp boğazını sıkmaya başladım,bir ayağımı tutup beni yere fırlattı. Ağzımdan bir inleme çıktı adam bana yaklaşıp edildiğinde omuzuna ters şekilde çıktım yani bacaklarımı sırtına değecek şekilde çıktım kafasına vurup duruyordum ama ona bir şey olmuyordu beni bir arabaya yaslayarak boğazımı bu sefer o sıkmaya başladı. Ama bir şey fark ettim sol kolu vibranyumla kaplanmıştı. Nefes alamıyordum. gözlerimi kapatıp nefes alaya çalıştım. Gözlerimi açtığım gibi ellerime baktım. Ellerim bir aslanın pençelerin dönüştü. Tırnaklarımı adamın koluna geçirdim. Adamın ağzında bir inleme ellerini boğazımdan çektiği gibi onu geriye itmeye çalıştım. Ama adam gerilememişti yeniden sıkmaya başladı. Gördüklerim yavaş yavaş bulanıklaşıyordu son gördüğüm şey buz gibi mavi gözlerdi. Havaya kalktığımı hissediyordum. Yani hala ölmemiştim...

***************

Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey güzel mavi gözleri. Bu gözleri nerde görürsem göreyim kimin olduğunu bilirim. Ilyana gülümseyip bana sarıldı. Ağzımdan bir inleme çıktığında benden hemen uzaklaştı. "Kayla! Iyi misin?" dedi ciddiyetle. "Salak, sana bir şey oldu diye çok korktum. Niye geri gittin?" diye sordu merak edercesine "bilmiyorum, sadece gitmek iste aağah!" diye bir anda bağırdım. Ablam endişeyle yanıma geldi. Kapı sesi duyduğumuzda ikimizde kapıya baktık. Kapı açıldığında karşımda kalp krizi geçirmemi sağlayabilecek biri içeriye girdi. Cap! Captain america karşımda duruyordu! " Aman tanrım! Yok artık aağ!" cümlemi bitirmeden içeriye başka biri girdi. "Sen!" yataktan kalkmaya çalıştım ama kalkarken yere düştüm cap ve beni öldürmeye çalışan adam koşup sağ kolumdan cap ise sol kolumdan tuttu. Onu ittim ve kalkmaya çalıştım. Captain "iyi misin?" diye bir soru yöneltince güzel mavi gözlerine bakıp "evet, iyiyim teşekkür ederim." dedim. Yavaşça yatağa oturmama yardım etti. "Sen beni öldürmeye çalıştın!" dedim bağırarak. "O iyi biri, adı Bucky Barnes. Seni tehlikeli biri zanneti. Sana zarar vermez merak etme, tam tersi seni koruyabilecek biri. Sonuçta Avengers'e katılacaksınız ve o da bizimle." dedi ciddiyetle. Bucky Barnes'a baktığımda göz göze geldik. Kafamı çevirmeye niyetim yoktu onunda, uzun bir süren bakıştıktan sonra sessizliği bozan kişi Ilyana oldu. Elimi tutup " beni kurtaran kişi Captain america'ydı." dedi gülümseyerek "Ve düşündüm sen istersen Avengers'e katılabiliriz." diye devam etti. Gülümseyip kafamı salladım "Katılalım!" dedim. Mutluydum anneme verdiğim sözü tutabilirdim.

********24 saat sonra********

Uçağa doğru yol aldık önümde cap yanımda Ilyana ve biraz arkamda Bucky vardı. Uçağa vardığımızda heyecanlanmaya başlamıştım sonuçta hiç uçağa binmemiştim. S.H.İ.E.L.D'e ait uçağın kapıları açıldığında içeride bizi bekleyen Nat, uzun boylu, yakışıklı, mavi gözlü bir erkek vardı, Tony Stark aman allahım Tony Stark! Ve önceden tanıştığım Clint vardı. "Inanamıyorum!" dedim mutlulukla. Natasha'ya başımla selam verip uzun boylu yakışıklı adamın yanına gittim. "Şey, tanıştığıma memnun oldum ben Kayla buda ablam Ilyana." dedim elimi uzatarak. Adam gülümseyip "Bende tanıştığıma memnun oldum, adım Thor." dedi elimi tutup sıkarak. Gözlerine bakıyordum gerçekten çok güzel gözleri vardı. Niye Avengers üyelerin hepsi yakışıklı olabilir?Bilerek mi seçiyorlar acaba. "Kayla elin." dedi Thor gülerek. "Haa?" dedim hala ona bakarak. " Kayla elin." diye tekrar etti. "Ha! Şey ben elimi geri alayım." yüzümü yere eğip dudağımı ısırdım, kafamı kaldırıp. "Kusura bakma." dedim sırıtarak. Sonra inanılmaz Tony Stark'ın yanına gittim. "Sizi gerçekte gördüğüme Inanamıyorum." dedim gülümseyerek. Oda göz kırpıp "bende" dedi.

Bana göz kırptı!!! Bana!

Sonra Clint'in yanına gidip oturdum. "Nasılsın küçük hanım?" dedi Clint gülümseyerek. "Heyecanlıyım." dedim heyecanlı bir şekilde. 1 saat sonra uçaktan inmiştik. "Vay canına burası çok güzel" dedi Ilyana etrafına bakarak. "Biliyorum." dedi Tony Stark kendinden memnun bir şekilde. Kocaman binanın içine girdiğimizde, Tony " Evinize hoş geldiniz" dedi bize bakarak. İlyana ile göz göze geldiğimizde ikimiz de gülüyorduk. Asansöre binip en üst kata çıktık. Kocaman bir salon vardı kenarında bir bar vardı. Barın orada iki kişi oturuyordu, "Sam! Peter gelin!" diye bağırdı Tony. Sam ve Peter denilen iki kişi yanımıza gelip " Yeni üyelerimiz mi var?" dedi esmer olanı. " Gördüğün gibi." dedi Thor. Genç olan elini bana doğru uzatıp gülümser. " Merhaba! Ben Peter Parker yani Spiderman." dedi gülümseyerek. Elimi uzatıp elini sıktım. "Bende Sam yani Falcon tanıştığıma memnun oldum." deyip başıyla selam verdi. Ilyana'ya da selam verdiklerinde salona doğru gittik. " Steve?" diye bir ses duyduğumda arkamı döndüm. Genç, güzel bir kız ve yanında... Biri vardı... Bize doğru yaklaştılar. "Merhaba, ben İlyana bu da kardeşim Kayla" dedi İlyana gülümseyerek. "Merhaba, ben Vision." dedi kızın yanındaki biri... Adam yani, tuhaf biriydi. "Ben Wanda." dedi kız gülümseyerek. " Steve?" dedi Wanda. "Yeni üyelerin geleceğini söylememiştin." diye devam etti. Steve elini Wanda'nın omzuna koyarak " Bizde bilmiyorduk." dedi gülümseyerek. "Neyse! İlyana, Kayla benimle gelir misiniz?" dedi Tony. İlyana başını eğip Tony'nin yanına gitti bende onu takip ettim. Biraz yürüdükten sonra bir lavaboratuvar'a varmıştık. Diğerleri de peşimizden gelmişti. "İlyana ceketini ve tişörtünü çıkartır mısın?" dedi Tony. "Kayla sende ceketini çıkartırsan yeterli." diye devam etti. Ben ceketimi çıkatırken İlyana utanmış bir şekilde duruyordu. "İlyana, ne bekliyorsun?" dedim ablama. İlyana bana baktıktan sonra arkasını dönüp. Natasha'ya baktı. Natasha gülümseyip başını eğdi. İlyana ceketini çıkartıktan sonra hepimize arkasını döndü. Başımı erkeklerin durduğu yere çevirdiğimde Thor ve Sam konuşuyordu. Clint telefondaydı. Vision sabit bir yere bakıyordu. Wandayla göz göze geldiğimde bana gülümsedi. Etrafa bakınmaya devam ederken şeyi gördüm, adı neydi... Peter! Bizden küçük olduğu belliydi. İlyana'ya gözleri kocaman açık bakıyordu. Bu gördüklerime gülümserken sırtımda bir el hissetim. Arkamı döndüğümde Steve ciddi bir şekilde bana bakıyordu. "Kayla, şuraya oturur musun?" dedi. Metal sandalyeye yöneldim oturduğumda Tony yanıma gelip kollarıma bir şeyler taktı. İlyana tişörtünü çıkartmış benim oturduğum sandalyenin yanına oturmuştu. Tony benim kollarıma taktığı şeylerin aynısını İlyana'nın karnına taktı. Natasha'ya bakıyordum, bana gülümsüyordu. Gülümsemesine karşılık verdikten sonra Bucky'ye baktım, sabit bir yere bakıyordu. Birisinin ona baktığını hissedermiş gibi başını kaldırdı. Etrafına baktıktan sonra göz göze geldik. Bakışlarını kaçırıp İlyana'ya baktı, sonra gözleri yine benimkilerle buluştu. ona küçük bir gülücük gönderdikten sonra gözlerimi kapattım. Derin bir nefes aldım. İlyana'ya baktığımda onunda gözleri kapalıydı. Göz kapaklarım yavaş yavaş karamaya başlamıştı. Yorgunluk tüm vücudumu kaplamıştı sonra ise karanlık...

Selam! Yeni bir bölümün sonuna geldik. 1025 kelime yazım. Aslında devamını getirecektim de sıkılırsınız diye... Vote ve yorum atmaya unutmayın. SİZİ SEVİYORUM<3

| kayla ve Iliana | AvengersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin