1.bölüm

32 5 8
                                    

Diğer kitabı sildim çünkü yazan wattpad hesabını bana verdi eğer isterseniz hikaye yeni bölümleri ile taslaklarda yorum lara cevap yazın yayınlayabilrim yaprım yani.. ama şunu söyliyim kitap her an herkes ile olabilir o yüzden bir şey demicem.

BONG HEE(adını değiştirmiyeceğim) :

yine sıkıcı bir sabaha uyandım.Ayağa kalkıp o uzun güneşin içeri girmesini sağlayan perdeleri araladım,yine hergün aynı hareketi tekrarlıyorum sanki günün sonunda bir kişi beni en başa sarıyor gibi :sinir bozucu! ve maalesef buna neden olan kişi beni yüz üstü bırakıp uzaklaştı .. hiç bir şey olamamış gibi nasıl yapabilir bunu, bir yıl önce gitti ama hala dün gibi aklımda.Banim neden hergün en başa sarmama neden oluyor ama günden güne gözümde değeri daha da çok azalıyor ona olan aşkımı yitirmeye çalışacağım ama, aklıma onun şimdi yeni bir kız arkadaşı var,senden daha çok sevdiği ,senden daha çok anlamla gözlerine baktığı,her gece canı sıkılıp mesaj attığı,lunaparklara götürdüğü, sevgilisini kendisinden daha çok sevdiği biri,sadece 'uzaylı kelimesini 'onun ağzına yakıştırdığı başka bir kız arkadaşı düşüncesi geldikçe kafam yavaşça düşüyor ve anılarım aklıma geliyor ne kadar nefret etsemde geliyor aklıma istemsizce üzülüyorum.Ama bu hayatımı o eski anılara gömmiyeceğim o böyle yapmadı bende yapmicağım,kendime sevgili arıyacağım 1 yıldır sap gibi ortada dolaşıyorum arkadaşlarımın hepsinin sevgilisi var kardeşim jungkook un bile gerçekten mi ,dikkatim aniden watsapp(yanlış yazdım ama anladınız) dan gelen mesajla dağıldı, büyük ihtimal HaeRa,Saeron,Yoonghee den gelmişti

'herkesin sevgilisi var tabi bu üçü hariç'

telefonu arka çaprazımda komidide duran telefona yöneldim ve okudum

HaeRa:Bong!! nerdesin ablan üşüdü,seni kaldırdım özellikle ben gidicem geldiğimde kapıyı aç ! demiştim nerde senin olmayan aklın!?

beni uyandırdı mı ?

1 saat önce
BONG:
güzel bir rüyadaydım,tabi kafama atılan yastıkla uyandırılana kadar..
kafamı hemen kaldırdım o,o,o orda karşımda
'UNNİ!!! neden beni bu şekilde uyandırıyorsun? ne olurdu öperek kaldırsan 'canım kardeşim artık kalkma vakti' desen çok mu?
bana anlamsız gözlerle baktı
Hae:'oyle şeyler için fazla buyüksün,benim bir saatlik bir işim var.'
Ama jungkook büyük değil sanki ?Cama baktı
Hae'ben gelene kadar uyanık kal dışarı soğuk görünüyor'
onu bulanık görüyorum çünkü uykum var ve beni tınlamıyor ve kafama yastık atıyor ne yaptım ben ?
Üstelik neden anahtar almıyor?
'Neden anahtar almak yerine beni uyandırıyorsun?'
'Çünkü ablanın anahtarı işsiz bir tavşan tarafından çalındı'
'Peki yedek anahtarın? '
'Imm... kaybettim'
'Seni'
Ne diyor bu, kaybettiği kaçıncı anahtarı.Gözüme yastıği kestirdim Arkasindan atıcaktım ama çoktan aşağı inmişti kafamı o yumuşacık yastıkla geri birleştirdim ve göz kapaklarımın kapanmasını bekledim pek uzun sürmedi.
ŞIMDI: -BONG
Hala telefon la bakışıyoduk ama biraz düşünmem lazım eğer cevap verirsem nasıl bir azarla karşı karşıya geleceğim ya da cevap vermessem dayak, ama neden ben jungkook ortalarda yok ve bana kaldi .şansımı cevap vermekle kullandım
'mian uyuya kalmışım sadece bilerek seni üşütmek istemedim'
Wattsap :
HAERA
Yaziyor..
'Neden kapıyı açmak yerine mesaj atiyorsun😠?'
'Peki abla'
Telefonu bir kenera atıp oda dan ışık hızıyla çıktım bir de ışık hızından hızlı bir şey yoktur diyorlar. Sana hiç HaeRa kapıda ve sinirli dendimi?
Merdivenlerden hızlıca indim.Ve kapıyı açtim
'haera ..'
Burnu kızarmıştı ve üstünde ona ait olmayan bir palto vardı kahverengi yamalıydı saçları dağılmıştı ama hafta hafif rüzgarlıydi saçlarının bazı yerlerinde Sonbaharın izi vardi kurumuş çiçekler hafif kahverengi onun açık kahverengi saçı ile uyumluydu. Kahkülünun de de vardı.
'Haera hava bu kadar karışık değilken sen neden darma dumansın? '
Kızarmış gözleri herşeyi anlatıyordu ama o konuşmayı tercih etti. elinde mavi kalin eldivenler vardı elimdeki kapla bana vurmaya başladı
H:"çunku kardeşim yarım saattir beni burda bekletiyor!'
'Dur tamam vurma'
İçeri acı da olsa girmiştik. Paytak Paytak salona doğru yürüdü nedeni ise üstünde 2 kat kıyafet olması mavi yüzünü kapatan atkısıni bir kenera atti ve ilk bulduğu koltuğa uzandı.Ben ise ayıcıklı kapşonu olan tulumumla ayakta bekliyorum hala kendime tam gelemedim herşey üst üste geldi kafaya yastık, mesajlar,güneş ışınları ve dayak yemek uykulu halde. Tam uyuyacaktım ayni şu an koltukta uyuya kalmış ablam gibi ama Tulumu kesesinden (ayıcıklarinda kesesi var) çınlama sesleri gelene kadar bu telefonumun sesiydi elimi keseye doğru götürdüm ve Telefonumu çıkardım ekranda ki mesajı okumaya çalıştım görüntü netleştiği an gözlerim açıldı bu Saerondu ve
S:Nerdesin sen ? başlamasına 10 dk kaldı!bana sakın uyuyorum deme!!'
Kafamı kapının direğine vurdum
'Ne yapıcam şimdi ben!! ?'
Haera uykulu sesiyle araya girdi ,gözleri kapalı bir şekilde ,uyurken bile emrediyo. .
Merdivenlere doğru koştum ve hızlıca yukarı çıktım Haera rahattı onun dersi 12:00 da başlıyor ve saat 9:40 nasıl yetişirim odama girer girmez dolabı açtım ve kıyafetleri çıkarıp yatağın üzerine attım.
(Medyayı giydim )
Defterleri hızlıca çantaya doldurup çıktım . Merdivenlerden aşağı doğru koştum evet onu da yaptım. Kapının kolunu yavaşça açtım haeranin uyanmasını istemem ama ben çıkarken sayıklıyordu. Ne görüyo bu rüyasında
-HAERA
Kapının çarpmasıyla olduğum yerden zıpladım biraz da olsa terlemiştim oturur pozisyona geldim,gözümü ovaladım, etrafı biraz inceledim hala uyku sersemiydim. Aklıma sabahın köründe Jin ile yaşadıklarımız gelince yüzüme bir tebessüm yerleşti anılar ne kadar güzel olsa da o kadar hasta oldum
2 saat önce (8:40)
Haera: (burayi bigbang fxxt it ile dinleyin ya da ne çıkarsa size kalmış
Kafamı aniden başucumda çalan her zaman duyduğum ve duyacağım sesle gözümü araladım
'Unnii!! Uyan artık!!'
Bu Bong'un sesiydi , o kadar çok sesi çıkar ki ..onun sesini alarmım yaptım alarm çalmasa orjinali devreye giriyor . Ama sorun şu ki alarm hala çalıyor biraz yatakta döndüm,ve elimi telefona uzattım bir süre komidinin üstünde aradım uzun arayış bulmamla sonuçlandı .Alarmı hemen kapattım sonra biraz uyumaya çalıştım ama
'Jin!'
Onunla buluşucaktık,onun yüzden bong u bu kadar erken kurdum hemen kalkıp karşımda ki dolaba yöneldim kapağı hızlıca açip pembe pardüsü yırtık mavi pantolon üstüne açık mor bir kazak aldım,yan tarafta duran mavi eldivenleri ve atkımi alıp hızlıca aşağı indim bong uyuyor yemeği kim yapıcak ? , merdivenleri aceleyle indiğim için ayağımı incittim biraz aksayarak kapıya yöneldim, hızlıca kapıyı açar açmaz yaprakların yer yüzündeki ve havada olan danslarıyla karşılaştım sanki hepsi ineceği yeri bilir gibi süzüluyorlardı,sekronize.. ,yollar kırmızı ,yeşil, kahverengi yapraklar la boyanmıştı. Evin karşı tarafı ormanlıktı ve ağaçlar sırayla dizilmiş gibi kahverengileşiyolardı. Elimi havaya doğru uzattım ve bir yaprağın elime konmasıni bekledim çok sürmedi ,yaprağı dikkatlice inceledim.
"Eğer sana bakmaya daha fazla devam edersem Jin soğuktan donacak"
Elimdeki yaprak yere düşünce direk buluşacağımız ormana yönlendim. Koşarken ayaklarımin altında ezilen yaprakların seslerini duyabiliyodum.
Orman eve yakın olduğu için çabucak orda oldum iki yanım renkli ağaçlarla çevriliydi.yol ise kırmızı yapraklarla Jin etrafta gözükmüyor
"Jin!! Nerdesin ben geldim"
Etrafta jine benzeyen kimse yoktu bende bir kenera oturdum ve kafamı ağaçlardan birine yasladım neden saat 8 de insanlar buluşur biz sevgili bile değiliz. Birkac dakika sonra derin düşüncelerimden önüme geçen gölge ve kafama yağan yapraklar böldü olduğum yerden zıpladim ama önümde jin vardı o anın korkusu ve uykusuzluğu ile
"Jin ! Ne yapıyorsun şurda uyuyorum ama sen gelip uyandırıyosun "
Arkamı dondüm jin Üzgün bir şekilde cevap verdi.
J:"Özür dilerim sen öyle bağirinca karşı sokaktan koştum seni uyurken gördüğümde bayıldîğıni düsündum "
Arkam dönük cevap verdim
"O yüzden yaprakları kafamdan aşağı dökerek şaşkınlıgını belli ettin "
J"ben üzgünum"
Hemen Arkamı döndüm jin benim en iyi dostum bana darılmasına ve ya benim yüzümden üzülmesine dayanamadım
"Sorun degil Jim sanirim yorgun oldugum icin boyle çıkiştim sen de yorulmuş olmalisin sokağın başından beri koştuğu na göre"
Yanımı işaret ettim ,o da gelip oturdu gercekten nefes nefese kalmıştı
"Dalga geçme ,senin için çok endişelendim"
"Özür dilerim"

Tabikide hesabımı kimseye vermedim kitabı silmemin nedeni az okunması ama yeni bölümleri ile birlikte yayınlayabilirim


Save MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin