Bölüm 14

4 1 0
                                    

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba :) Güzel bir bölümle daha karşınızdayız.İnşallah beğenirsiniz.Beğendiğinizi de belli ederseniz sevinirim:)
İyi okumalar herkese 😊

Bazen insanlar ne yapacaklarını unutuyormuş gibi davranıyorlardı.Yani böyle davranan tek ben değildim.Bende bazı zamanlar ne yapacağımı unutuyordum.3 haftadır dövüş dersleri alıyor,kimyagerlik yapıyor ve çip inceliyordum.Şu an aldığım derslerin hepsini de ileri düzey görüyordum.Seviye derslerime ek olarak da açlıkla nasıl baş edilir,konuşma dersleri ve barınak yapma gibi şeylerle uğraşıyordum.Şu anda o anlardan biriydi.Konuşma dersi veriyordu Aiden bana.Fakat dikkatim dağılıyor ve ne yapacağımı unutuyordum.O bana bu kadar sıcak bakarken ben ona nasıl boş bakabilirdim ki? Gerçekten işim zordu.Açlıktan değilde bu sıcak bakışlardan ölüp gidebilirdim.

"Dikkatini ver Miley.Zor birşey değil bu." Aiden homurdanarak konuştuğunda kaşlarımı çattım.Gerçekten ona kolay mı geliyordu? Ben burada sırf bu yüzden öleceğimi düşünüyordum.Aptal çocuk.

"Ben şu ana kadar insanların bana bakmasına karşı boş bakmadım.Bu benim için kolay değil,tamam mı?" Aiden'a ters bir cevap verdiğimde uzun süre yüzümü inceledi.Ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım fakat bende onun yüzüne dik dik baktım.Gözlerim kumralımsı saçlarda dolaştığında o saçlara dokunmanın güzel hissettireceğini düşündüm.Saçlarının yumusacık olduğuna neredeyse emindim.Gözlerim aşağı kayarken gözlerinin ve kirpiklerinin bana doğru yönelmesi içimde tuhaf bir his oluşturmuştu.Sanki o gözler bir resimdi ve ben o resme uzun yıllar boyunca bakabilirdim.

Bakıslarım Aiden'ın burnunu inceledikten sonra dudağına kaydığında Aiden'ın da o an dudaklarıma bakıyor olduğunu fark ettim.Yanaklarımda ki kızarıklıklar hiç beklemeden kendini gösterirken gözlerimi kaçırdım ve yerimde rahatsızca kıpırdandım.

"Ben ev ödevimi aldım.Yarın görüsürüz." Çantamın içine etrafa saçtığım eşyaları alelacele doldurarak koluma taktım ve mırıldanarak söylediğim cümlelerle Aiden'a bakmadan parktan çıktığımda derin bir nefes aldım.Tuhaf hissediyordum.Aiden'a baktığımda düşüncelerimin ona kaymasını engelleyemiyordum.Saçlarının karışımını bile ezberlemiştim.Bu gerçekten tuhaftı.Parktan yeterince uzaklaştığımdan emin olduktan sonra duvara yaslanarak elimi deli gibi atan kalbime koydum.Nefesimi düzene sokmaya çalışırken daha önce böyle hissetmişmiydim diye düşündüm.Acaba hasta mı oluyordum? Neden kalbim bu kadar hızlı atıyordu ki?

Duvarda sırtımı kaydırarak yere oturdum ve dizlerimi kendime çektim.3 haftadır dövüş dersleri alıp dayak yememe rağmen fiziken değil de ruhen yorgundum.

Annemin ne yaptığıma dair haberi yoktu.Sadece beni okula gidiyorum zannediyordu.Oysa ki derslere bile girmiyordum.Aiden herşeyi gizli ve fark edilmeden yapmamız gerektiğini söylemişti.Bu yüzden ne annemin ne de Drew'in haberi yoktu.

Drew...Bugün ona uğramam gerekiyordu.Okulda beni görmediği zamanlar arıyor ve nerede olduğumu soruyordu.Bende ya yalan söylüyor ya da okula koşuyor bir merhaba diyip tekrar derslerime dönüyordum.Yorucu olduğunu biliyordum fakat sonucu buna değmeliydi.

Normalde asla hareketli yaşamı sevmezdim,renkli bir kişiliğe sahip değildim,tezcanlı değildim.

Bunları yapmamın tek sebebi babamdı.Babam bana bir görev vermiş ve onun adına savaşmamı istemişti.Bunları yapmam içon bir amacım vardı.İnsanların özgürce yaşamasını sağlayacaktım.Umarım bu olurdu.

ZİHİN ANAHTARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin