ChanBaek Family || Texting (BAŞTAN DÜZENLENDİ)

22.

Gamzeli:
Nasıl da kaçırdık sevdiğimi😍
Ihım yani
Kardeşim ayağın nasıl?

HunHub:
Az daha geberiyodunuz aq
Ödüm bokuma karıştı
Arabada hatim indirdim...

Kungfu panda:
Oğlum artık
Kavga edeceğim zaman
Millete benim babam
Kurşuna kafa tutan insan dicem!!
Çok gururluyum!

Çükyeol:
Ben de kendimden beklemiyordum👀

Danazor:
Baba yaa~
Bizi seviyon he~

Çükyeol:
O kadar belli ettim mi aq-,-

HunHub:
Hıhıı~

Beyaz zenci:
AL2WK×€}|KWŞ6Ü£$WLPA(&}\QKEL9

Çükyeol:
Ihım..
Ayğn nsl?👀

Danazor:
Gözlerim yaşarıyor amk🤧
Sen böyle ilgileneceksen ben hep vurulayım

BarbieBaekie:
YAA
AY ÇOCUĞUM BENİM
Sende
bunu bir daha yapma Chanyeol
Ödüm koptu
Ölüp gideceksin zannettim

Beyaz zenci:
Baba annemin yanına gel
Hâlâ ağlıyor ufacıkım

*
*
*

Chanyeol'un ise şok olan Baek'e karşı
"Helvaları hazırla demeyi çok isterdim ama bunlar bizden önce ölmezler." Demesiyle olan olmuştu...

"Ne diyorsun Chanyeol!"

"Yiyorsa benim çocuklarıma zarar versin. Ben de götünde patlatıyım o zaman o silahı"

Çocuklar arabaya doğru koşarken bir tanesinin acıyla inlemesi sonucu Chanyeol 'şimdi sıçtın işte' diye içinden geçirerek onların aksi yönüne doğru koşmaya başladı. Üzerine doğru birinin geldiğini gören Suho'nun babası ise silahını indirmiş gelen kişiyi seçmeye çalışıyordu.

Silahın sesiyle çoktan uyanmış Suho da babasının yanına geçip camdan bakıp neler olduğunu anlamaya çalışıyorfu.

Ama eve doğru gelen adamı seçebilmişti.

"Oh! Xing'in babası değil mi bu?" Uykulu sesiyle mırıldandığında babası ona dönüp

"Tanıyor musun bunları?" Suho babasının sesiyle döndüğünde elinde gördüğü silahla çığlık atmıştı.

Chanyeol önlerinde durup "Kapını aç! Konuşacağız!" Diye bağırdı.

Adam derin bir nefes verip sıkıntıyla aşağıya inerek kapıyı açmıştı. Bu sırada Dae ayağına bakarken şoktan canının acıdığını dahi hissedemiyordu.

Annesi çığlık atıp ağlamaya başlayınca olayın farkına varmış ama annesini daha fazla üzmek istemediği için dudaklarını ısırarak gözlerini sımsıkı yumdu ve koltukta geriye doğru yaslandı. Sehun ise diğer arabadan abisinin yanına gelip oturmuştu ve o kargaşanın içinde hastahaneye gitmişlerdi.

Xing, Tao ve Jongin orada kalsalarda bahçe dışındaydılar.

Evde ise ayrı kargaşa vardı.

"Bir de utanmadan gelmiş kendini haklı çıkartmaya çalışıyorsun!" Suho babasının dediklerine karşı dudaklarını endişeyle kemirirken Chanyeol psikopatça bakıp söyledi.

"Haklı çıkartmaya çalışmak ha?! Bana bak. Sen bu çocuklara izin verseydin benim oğlum da böyle işlere karışmazdı. Sevdiği için yaptı... Sen de sevmiyor musun Junmyeon?"

"E-evet efendim"

"Ve şu oğlunun hatrına seni şikayet etmiyorum polise dua et! Ama oğlumun ayağına sıkman karşılığında oğlunu alıp götürüyorum."

Adamın şaşkın bakışları arasında Suho müstakbel babasına adımlıyordu ki durdu.

"Imm. Pijamayla mı geleyim? Bir kaç parça eşya almalıyım." Dediğinde Chanyeol göz devirmişti.

"Evde yedi tane erkek var. Emin ol üstüne bir şey uydurulur." Dediğinde Suho gülüp babasının yanağını öpmüş sonrada müstakbel babasının yanına giderken ona el sallayarak tatlı bir şekilde konuştu.

"Sonra görüşürüz baba~"

Chanyeol kolunu Suho'nun boynuna atıp evden çıkarken "Senin niye bu kaçırma işinden haberin yotku ki?" Diye sordu.

"Im. Ben istememiştim de ilk o yüzden saklamış olabilir benden."

Dışarda bekleyen çocukların yanına vardıklarında Xing pororo pijamalı sevgilisine bakıp sarılmıştı.

"Hadi gidelim artık! Ve bir daha beni böyle işlere bulaştırmayacaksınız!" Chanyeol söylediğinde birbirlerinden ayrılmış fakat Suho utancından sevgilisinin arkasına geçip kafasını Xing'in boynuna gömmüştü.

Arkadan gelen Jongin ve Tao ise abileriyle dalga geçip ortamı neşelendiriyorlardı.

"Ya soruyorum. Sen abimin neyini beğendin yengenişte." Jongin

"Boş boş konuşup beni sinir etmeyin" Yixing

"Yaptığıma senelerdir pişman olduğum çocuklarım, hemen binin şu arabaya yoksa ben hepinizi kurşuna dizeceğim!"