Alex bana döndü.
"Nina seninle konuşmamız lazım artık gerçekleri öğrenmelisin." dedi.
Ne diyodu. Bu çocuk yaaa. Ne gerçeği öğrenmesi.... Ne öğrencem ki ben ? Bu gün zaten yorucu bi gün yaşamıştım daha fazla saçma sapan şeyle uğraşamazdım. Kendimi yeterince yorgun hissediyordum. Ve bişey dinliycek halim yoktu. Tam gitmeye yeltenmiştim ki...
- "Nereye ?" dedi.
Suratımda mal bir ifade takınarak
- " Eve" dedim.
Sonuçta benimde bi evim vardı. Tamam Alex çok şeker olabilir. Hatta düzeltiyorum bu evde gördüğüm tüm çocuklar şekerdi. Çünkü Troy da en az Alex kadar yakışıklıydı. Ama benimde bi evim ve beni merak edenler var. Tamam bi Caroline' dan başka merak edenim olduğunu sanmıyorum. Ama sonuçta burda yıllıycak halim yok.
Alex bana dönüp tip tip baktı. Sanki sana dediği mi duymadın mı gibi bi bakış attı. Evet canım dediğini duydum.
Bende ama seninle şuan uğraşcak modda değilim bakışı attım. Evet şuan kendimi çok bitkin hissediyordum. Düşünün Alex gibi bi çocukla bile uğraşcak durumda değildim. Anlayın artık o kadar kötüydüm.
Alex
- " Anlatacaklarımı dinlemeden hiç bir yere gidemezsin." dedi.
- " Allah allah sen kim oluyorsun da bana emir veriyorsun. İstediğim gibi giderim." dedim.
Ve bi hıçımla kapıdan çıkacaktım ki bi anda önümde belirdi. Ben ona şaşkın bi ifadeyle mal mal suratına bakarken sıkıca kolumu kavradı.
- " Anlatcaklarımı dinlemeden hiç bir yere gitmiyorsun." dedi. Bi hışımla.
Hem korkmuş hem sinirlenmiştim.
- " Bana emrivaki yapma" dedim.
Sonra alaylı bi ifadeyle ona bakıp
-" Şu çok önemli anlatcaklarını merak ettim doğrusu " dedim.
Yüzüne salak salak sırıtıp onu pek kâle almıyomuş gibi yaptım. Bana emrivaki yapılınca hep böyle yaparım huyum bu. Ama keşke bu gün yapmasaydım.
Bana dönüp ciddi bi tavırla
-"Doğaüstü varlıkların olduğuna inanır mısın?" dedi.
Bu saçma soru karşısında afallamıştım.
-" Ne gibi varlıklara? " dedim.
Bana biraz salak mısın bakışı attı.
-" Mesela vampir..." dedi.
Ve ben gülmeye başladım.
-" Tabiki de inanıyorum." dedim.
Baştan yüzünde bi şaşkınlık sonrada bi rahatlama oluştu. Sanki büyük bi yükten kurtulmuş gibi. Çocuk bi rahatladı. Ama bu kısa sürdü.
-" Hatta bi aralar Twilight' taki Edward' a aşıktım." dedim dalgayla...
Bana gözlerini devirerek baktı şaka mısın gibisinden...
Sonra
- " Ben çok ciddiyim Nina " dedi.
Hakkaten bu çocuk ciddiydi. Ve nedense az önceki benden eser yoktu. Suratımın düştüğünü hissedebiliyordum. Allah allah hakkaten ciddi ciddi bana vampirlerin olduğuna inanıyor musun? diye soruyor. Afallamıştım. Ve bana döndü.
-" Vampirle gerçekten var desem." dedi. İfadesiz bi yüzle...
Kafayı falan mı yedi bu çocuk lan neler saçmalıyor bee. Sinirden gülmeye başlamıştım. Çünkü bu günkü olayların üstüne bide bu salak diyologumuz sinirlerim iyice gerilmişti. Ve o an artık dayanamayıp patladım.
-"Alex saçmalamada çekil önümden."
- " Nina vampirler gerçekten var." dedi.
Ve ben olduğum yere çivilendim.Gülmem bi anda kesildi. Konuşmak istedim ama konuşamadım. Ona şuan " Nerden biliyorsun?" gibi salak bi soru sormak istemiyorum. Çünkü filmlerde yada dizilerde bu soruyu soran kızın başına pek iyi şeyler gelmiyor....
Alex bana doğru yaklaşmaya başladı. Ve bende ister istemez bi adım geri attım. Ama bir anda bi nefeslik mesafemdeydi. Artık bunun nasıl olduğunu anlayabiliyordum. Ve korkuyordum. Sonra gözlerinin içine baktım. Aman allahım Alex' in o muhteşem mavi gözleri... KIPKIRMIZIYDI...
Kulağıma yaklaşıp
-" Artık inanıyor musun? " dedi.
Arkadaşlar umarım yeni bölümü beğenirsiniz. Bu sadece bir BAŞLANGIÇ hikayemi uzun soluk yazmak istediğim için konular hakkında hızlı davranmak istemiyorum. İnşallah beğeniyorsunuzdur. Umarım... Lütfen beğenmediğiniz veya şöyle olsun dediğiniz durumlarda LÜTFEN YORUMLARINIZI YAZIN. Hepinizi çok seviyorum. VOTELERİNİZİ ve YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başlangıç (düzenleniyor)
VampireMerakı yüzünden başına çok şey gelenlerdensen bu tam senin hikayen... Çünkü Nina'nın merakı yüzünden hayatı değişti... İyi mi oldu? Kötü mü oldu? biz bilemeyiz. Belki Nina hayatının aşkını koruyucu meleğini bulmuştur... Belki de katilini...