Savaş'ın odasına girerken saatime baktım . Saat 15:30'u gösteriyordu , bu seansıda bitirdiğimizde geriye sadece 2 seans kalıyordu ama benim hemen okula gitmem gerekiyordu çünkü 1 saat sonra dersim başlayacaktı.Odaya girdiğimde Savaş her zaman ki o sıcak gülümsemesiyle beni bekliyordu.
- Hoşgeldin Anka ben de tam nerede kaldın diye sekreteri arayacaktım . Gel otur bakalım .
Savaş'ın gösterdiği yere hızlıca oturdum . Genelde olduğu gibi yine kareli bir gömlek altına ise kot pantolon giymişti. Sanırım hayatımda ilk defa iş saatlerinde kot giyen bir psikolog görüyordum . Ben bu derin düşüncelere dalmışken Savaş konuşmaya başladı.
-Biliyorsun ki bir kaç aydır beraber tedavi sürencindeydik ve sona doğru yaklaştık . Büyük ölçüde dissosisyatif kişilik bozukluğunu önledik. Hatırlıyor musun ilk senle tanışıtığımızda genellikle sinirlendiğinde sürekli bir değişim içindeydin ve o günlerden bu günlere geldiğimiz için senin adına mutluyum .
- Ah kesinlikle Savaş . Hatırlamak bile istemeyeceğim günlerdi.
Savaş'a bunları anlatırken keşke dedim içinden keşke gerçektende tedavi işe yarasaydı.Teşhis bana 16 yaşımdayken konulmuştu ama etkisini son bir kaç yıldır gösteriyordu. Sinirli olmadığım zamanlarda uysal ve uyumlu biriyken sinirlendiğimde kimsenin bilmediği tarafım ortaya çıkardı. Aynı zamanda obsesif kompülsif bozukuluğum vardı . Kısaca çoğu şeye takıntılıyım diyebilirim.
İşte hikayemde bu iki hastalığın birleşimi olan kimseye göstermediğim tarafımla ortaya çıkıyor .Söylemesi basit gibi gözüktüğüne eminim ama ben aslında polisin her yerde aradığı bir seri katilim . Ama ne yazık ki yakalamayı başaramıyorlar ve bana ayrıca ilgi gösteren komiser Nejat var ki o ayrı bir konu . Ben düşüncelerime dalmışken Savaş'ın bana seslendiğini duymuyordum .
-Hey Anka beni dinlemen lazım bu konuştuklarım önemli konular.
- Savaş özür dilerim sadece okula geç kalmak istemiyorum da aklım sürekli orada kusura bakma .
-Tamam sorun değil ama bugün hemen kısaca bir test yapacağız . Ben sana günlük yaşantınla ilgili bir kaç şey soracağım ve bu soruların yanıtlarını biliyor da olabilirim , bilmiyorda . Hazırsan başlayalım .
-Hazırım .
-Evet Anka yaşın kaç ?
-32 yaşındayım .
-Mesleğin nedir ?
-Bir okulda biyoloji öğretmeniyim
Bu arada psikolojik sorunları olan biri nasılda öğretmen oldu diye sorarsanız . Savaş'ın yazdığı rapor ile öğretmenlik yapıyorum .
-Aslen nerelisin ?
-Almanya'da doğdum . 17 yaşıma kadar orada yaşadıktan sonra Türkiye'ye geldim .
-Evet Anka sorularım bu kadardı. Terapiye vakit ayırdığın için teşekkür ederim.
-Asıl ben teşekkür ederim . Sen olmasan ne yapardım bilmem.
Tam klinikten ayrılacakken arkamdan Savaş'ın sesini duydum.
-Hey Anka bir saniye bekler misin ? biliyorum aslında bu uygun değil ama bu akşam bir yemeğe çıkmak ister misin yani beraber ?
-Savaş aslında bu aralar biraz yorgunum başka bir gün yapsak olmaz mı ?
-Ah tabi ki de başka bir gün yapabiliriz.O zaman iyi vakit geçirmen dileğiyle.
-Seninde Savaş .
Ama ne yazık ki o gece olacakları bilseydim Savaş'ın teklifini hiç düşünmeden kabul ederdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA ~
ActionAnka Kuşu,ölümünün yaklaştığını hissetmeye başladığı an kendisine kuru dallardan bir yuva inşa etmeye başlar ve bunu ne olduğu bilinmeyen bir zamkla sıvar. Daha sonra yuvanın içinde ölümünü bekler ve şu şekilde bekler; güneş ışınlarının kuru dalları...