thirteen

1K 120 44
                                    




kylie : beni durumundan haberdar et,tamam mı justin?

justin : tamam öğrenince yazarım merak etme

Mesajı gönderdikten sonra telefonumu kilitleyip cebime koydum.Yaklaşık bir saat önce buraya gelip Hailey'e teselli verdikten sonra yaptığım şey Kylie'ye mesaj atmak olmuştu.

Zayn'e Mia'nın kaza geçirdiğini söylemesini istemiştim çünkü biyolojik olarak babası oydu ve Mia'nın neye ihtiyacı olacağı belli olmazdı.

Ya da,Zayn'e haber vermesini söylemiştim çünkü burada durmak istemiyordum.Şu an içinde bulunduğum durum çok garip geliyordu bana.Benimle alakası olmayan bir kızın annesine destek veriyordum,sadece annesiyle bir geçmişim olduğu için.Geçmişimiz tabiki hafife alınacak kadar basit değildi ama geçip bitmişti işte.

Kendimi böyle avutuyordum çünkü mesajlarda tersleyip durduğum kız belki de bugün ölebilirdi ve ben onu mutlu etmek yerine terslediğim için kendimi suçlardım.

Siparişini verdiğim kahveleri alıp kafetaryadan çıktım ve tekrar Hailey'in yanına gitmek için asansöre bindim.Kahveleri taşıdığım kutuyu tek elimle tutarken diğer elimle de Kylie'den mesaj gelip gelmediğini kontrol etmek için telefonumu tutuyordum.Zayn'i buraya gelmesi için ikna edeceğini ama ilk denemesinin başarısız olduğunu söylemişti.Buna rağmen pes etmeyeceğini biliyordum çünkü her ne kadar Hailey ve Zayn'e karşı aynı şey geçerli olmasa da o Mia'yı seviyordu ve ona ihtiyacı olan şeyi vermeye hazırdı.

Asansörden çıkıp koridoru döndüğümde Hailey bıraktığım yerde yine tek başına duruyordu.En azından annesi falan gelebilirdi.Neden yanındaki tek insanın ben olduğumu bilmiyordum.Yanına yaklaşıp kahveyi ona uzattığımda ufak bir tebessüm ile karşılık verdi.Kahveyi verdikten sonra yanına oturup sessizliği bozmak amacı ile konuştum. "Zayn geliyor."

Cümlemi bitirmemle daha iki saniye önce ona verdiğim kahve elinden kayıp yere düştü.Anlamsızca ona bakıp telaşla yerdeki plastik bardağı alıp çöpe atmasını izledim.Ben "Veya gelmiyor..." diye mırıldanırken bakışları bana döndü.Kaşlarımı çattım. "Neler oluyor Hailey?"

"Gelmesini istemiyorum,bir şey olduğu yok."

"Onun Mia'nın babası olduğunun farkındasın değil mi? Şu an burada ben değil,o olmalıydı."

Gülerek başını iki yana salladı. "Ben onu çok çağırdım Justin.Gelmedi.Hiç gelmedi.Şimdi en kötü zamanımda da hiç gelmesin daha iyi."

"Ben de gittim,biliyorsun değil mi?"

"Ama şu an yanımdasın.Olmak zorunda değilsin,ama buradasın.Sen iyi bir insansın Justin.Lütfen bu iyiliğinin bizimle beraber olmasına izin ver çünkü Mia'nın buna ihtiyacı var."

Dudaklarımı birbirine bastırıp başımı hafifçe salladığımda karşımızdaki cam kapının açılmasıyla ayaklandık.Ameliyattan çıkan doktorlar bize doğru ilerledi. "Hastanın ailesi siz misiniz?" Hailey olumlu anlamda kafasını sallarken ben onu gösterip "Annesi." dedim.Hailey bana bakarken bakışlarını umursamadan doktora bakıyordum.

"Mia'nın aldığı hasar cidden çok büyük.İki bacağında ve kalçasında kırıklar var,bazı organlarının da zarar görmüş olduğunu düşünüyoruz.Eğer tahminimiz doğruysa organ nakli gerekebilir.Ameliyata aldığımızda beyin kanaması vardı,bunu düzelttik."

Hailey elimi tutup sıkmaya başladı.Elimi geri çekmedim.Ben de parmaklarımı onun parmaklarına sarıp doktorun söylediklerini dinlemeye devam ettim. "Ameliyattayken kalbi durdu."

Şaşkınlıkla Hailey'e dönerken ifadesiz yüzüyle karşılaştım.Fırtına öncesi sessizlikti bu.

"Ama onu tekrar hayata döndürmeyi başardık." Doktorun söyledikleriyle ben derin bir nefes alırken Hailey kollarını boynuma sarıp ağlamaya başladı.Ağlaması hızlanırken doktorlar durumunun hala kritik olduğunu söyleyip yanımızdan uzaklaştı.

Siktiğimin Zayn'i buraya gelse iyi olurdu.


ÖLDÜREYİM LAN MIA'YI?

TA TA TA ÖLDÜN ÇIQ

Neyse siktiğimin zayn'i artık gelebilir misin?

"girlboss" adında yeni zylie hikayesi yazmaya başladım ona da bi bakın hayrına

hadi yallah

for the love of a daughter |+jailey|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin