Derya" gel canım seninle beraber yemek yiyelim." "tamam" Beraber salondan çıkıp mutfağa geçtik. Mutfakta 50 yaşlarında ton ton bir teyze vardı. "Hafize sultan bize yemek koyar mısın?" Derya kadına seslenince kadın bize dönüp " tamam hanımım, bu güzel kız kim?" dedi. Derya önce bana sonra Hafize sultana bakıp " ailemizin yeni üyesi" deyince Hafize sultan yanıma gelip "hoş geldin kızım " dedi. Sonra Deryaya dönüp masaya geçin siz ben yemekleri getiririm" onun dediği gibi masaya oturduk. Bende mutfağı incemeye başladım. Mutfak çok genişti. Eşyalar son modeldi , genellikle beyaz ağırlıklı kullanılmıştı. Bende beyazı pek sevmezdim. Oturduğumuz masanın hemen yanında bahçeye açılan bir kapı vardı. Ben mutfağı incelemeye devam ederken Hafize sultan yemekleri getirmişti.
##########################
Yemekler gerçekten çok lezzetliydi. Ben düşünürken Derya"akşamı iple çekiyorum" dedi. Aslında bir sorunumuz vardı ve bunu en iyisi onunla paylaşmak."Ya ailem beni size vermezlerse?" Derya bana gülümsiyerek " Bizde o zaman daha çok para vererek seni alırız. Seni onlara bırakmaya niyetim yok." sevinmiştim ama para verip seni alırız deyince kendimi bir an mal gibi hissettim be. Yinede o sözleri duymak beni rahatlatmıştı."çok çok teşekkür ederim." "Gel hadi önce banyo yap biraz rahatlarsın sonrada dinlenirsin." "Tamam ama benim değiştiricek başka kıyafetim yok" " benim yiğenim bazen burada kalır onun kıyafetlerinden giyebilirsin." "sorun olmaz mı?" " hayır hadi gel." " peki" evleri tam 3 katlıydı. Bu kadar odayı ne yapıyorlar anlamıyorum. 2. Kata geldiğimizde sağdan 3. Kapıyı açıp içeriye girdi bende peşinden girdim. Bu odada açık renklere hakimdi. " çarşaflar temiz, banyodan sonra dinlenebilirsin." Kafamı yavaşça olumlu anlamda salladım. Biraz ilerleyerek beyaz bir dolabın önünde durdu. Çekmecelerin birinden iç çamaşırı çıkardı." canım bunlar kullanılmamış temiz. Üsttende istediğin bir kıyafeti seçersin." " peki" yatağın yanındaki kapıyı işaret ederek " burası da banyo" deyip odadan çıktı. İşte şimdi yalnızdım.Banyoya girip kapıyı kapattım. Off burasıda beyaz. Üstümü çıkarıp kabine girdim ve suyu hazırladım.
Uzum ve sıcak bir duşun ardından bütün yorgunluğum suyla beraber akıp gitmişti. Kabinden çıkıp temiz bornozu üzerime geçirdim. Banyodan çıkıp iç çamaşırlarını giydim dolabın önüne geçerek kıyafetlere bakmaya başladım. Siyah dar pantolon ve siyah salaş bir tişört giydim. Yatağa uzanıp yaşadıklarımı düşündüm. Çok zorluklarla büyümüştüm hep yalnızlığa terk edilmiştim. Karanlığa gömülmüştüm. Kendimi siyahın içinde daha rahat buluyordum. İşte hep bu yüzden siyahı seviyorum. Uykum gelince gözlerimi kapatıp kendimi karanlığa bıraktım.
Aşşağıdan sesler duyunca uyandım. Yavaşça yerimde doğrularak odadan çıktım. Sesler sanırım salomdan geliyordu. Yavaşça merdivenleri inip salonun önünde durdum. İçeride benim yaşlarımda bir kız , sanırım benden iki yaş büyük bir genç,Deryadan biraz küçük bir kadın ve yanında eşi diye tahmin ettiğim bir adam vardı. Deryanın yanındada bir adam vardı sanırım kocası yani Tarık amcaydı.Tarık amca" Derya sonunda bebeğimizi bulduk" dedi. Derya " evet birtanem o kadar aradık ama bulamadık şansa bakki kendi ayaklarıyla o bizi buldu ama haberi yok Zeynep bizim ÖZ KIZIMIZ." Nee!! Ben onların kızımıydım. Onların küçükken başka birine verdiği kızları ben miydim yani. Ben tutunacak yer ararken elim bir şeye çarptı ve yere düştü. Anında bütün gözler bana döndü. Tarık beni görür görmez hemen yanıma gelip bana sarıldı." hoş geldin kızım gerçek evine hoş geldin " deyip ayrıldı."Zeynep sen bizim kızımızsın. Kızım özür dileriz seni başka bir aileye vermek istemezdik ama çaremiz yoktu seni terk etmek zorunda kaldık bizi affet kızım." o sözler beynimde yankılanırken ağzımdan şu kelime çıktı 'baba' sonra ise ona sarılıp ağlamaya başladım." olsun sonunda size kavuştum ben sizi çoktan affettim. Baba." " teşekkür ederiz kızım" o sırada Derya annemde bize katıldı. "Anne " deyip bir kerede ona sarıldım.