İLK

367 37 36
                                    

بسم الله الر حمن الرحيم

Selamün aleyküm 😊Öncelikle bu benim ilk hikâyem. Yorumlarınızı, önerilerinizi beklerim. Yalnışım olursa uygun bir dille uyarmanızı talep ederim.  (Bu hikâyenin başrol kızı
İslamiyeti yaşayan bir kız, fakat her insanın olduğu gibi onunda hataları var. Rabbim hatalarımızı düzeltemeyi nasip etsin.)

Aşk; Kelimelerin kifayetsizliğine uğramış bir roman,
Yalnızlığının baş kahramanı,
Adeta gece karanlığında tek başına yanan bir sokak lambası gibi tek,
Bir çınar kadar büyük ama bir o kadar da dayanaksız,
Aşk, sadece aşk...

&&&&&&&

Kim bilebilir ki !?  Uyandığı sabah'ın hayatın'ı değiştireceği gün olduğunu?
Dokunamadığını ölesiye seveceğini !?

&&&&&&&

Ve öyle bir gün gelir ki ; Canım dediğin canını en çok yakan olur.

&&&&&&&

Baş kahramanımız Yağız Aras her ne kadar dirensede uyanması için türlü türlü yollar deneyen çocukluk arkadaşı Ata'yla başlamıştı güne.

"Ne var Ata!" sesi umursamaz bir biçimdeydi. Aslında kendide bir şekilde bu yataktan kaldırılacağının farkındaydıda direniyor du işte.

-E oğlum! Hala uyuyorsun. Bak ben bile kalktım.

-Ata uğraşma benimle rahat bırak uyumak istiyorum.

-Hadi kalk sahil'e gidelim.

Yağız kafasını, yatmayıp âdeta gömdüğü yastığından uykulu birşeklide kaldırıp "Ata gerçekten istemiyorum" diyebildi.
Ama Ata ısrarına devam etti ve sonunda Yağızı yatağından kaldırmayı başardı.....

Sahil de çoğu zaman  geldikleri Cafe'de tayfayı hazır buldular.

"Ooowww Yağız bey teşrif edebildiniz!" diye takılarak pis pis gülmeye başlamıştı bile Berkay.
Yağız hiç takmadan masadaki boş sandalyeyi çekip oturdu. Sabah mahmurluğu yada gıcıklığı üstündeydi.

Kahvaltılarını yaptıktan sonra bir süre sessizlik hâkim oldu ortama.
Yağızın durgunluğunun sebebini tahmin edebiliyorlardı.
Ama Seda tahmin edileni kabullenmemekte ısrarcıydı.

"Hadi Yağııız kahvaltıyı bitirdik. Biraz çimler de oturalım hem çok romantik." (Seda)

" Aaa nede güzel düşündün Seda. Yağızın hoşuna gidecek bir teklif ,dimi Yağız istersin" diyerek iğneleyici gülüşünü eksik etmedi Serhat.

"Tamam arkadaşlar fazla üzerine gitmeyin dostumun, bakın zaten zor getirdim vallahi kaçarsa karışmam.
(Ata)

Yağız Serhat'ın ne demek istediğini gayet farkındaydı. Ama sıkmıştı artık. Uyarıcı bir tonla kısa ve öz konuştu.
"Dünkü kızı katettiğinizin farkındayım.
Abartmayın"

"Aynen arkadaşlar ! Hem o gericiyle Yağızın alakası olabilir mi? "(Seda)

Biraz daha oturduktan sonra Cafe'den ayrılıp dün oturdukları
alana gelip çimlerin üstünde keyiflice sohbet etmeye başlamışlardı. Yağızın kimseye farkettirmemeye çalışarak etrafı süzmesi Atanın gözünden tabiki kaçmadı. Ama oda hiç bozuntuya vermeden arkadaşının etrafı süzmesi ni imalı bakışlarıyla izliyordu. Arkdaşını böyle görmek tuhafına gittiği kadar hoşunada gitmişti Ata'nın. Yağız kabul etmesede Ata Yağızın neyi aradığını biliyordu çünkü arkadaşını kendinden bile iyi tanıyordu.

Son NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin