İ.K 16 - "Sana geldim"

93 14 19
                                    

~Âmine~

O iğrenç günün üzerinden 4 gün geçmişti bugün 5.gündü. O günün akşamı ben ve Arzu ana okuluna geçmiştik. Ana okulunun üst katında bizimle beraber bir arkadaş daha kalıyordu.  Bu yüzden hafta içleri eve gelmiyorduk.

Bugünde Cuma saatinden sonra ana okulundan çıktık. Bu arada o bowling gününden iki gün sonra Yağız'ın ısrarlı aramalarına, mesajlarına cevap vermemiştim.
Bununlada kalmayıp engelledim .
Yani ne arayabiliyo nede mesaj atabiliyo. 

Ohh canıma deysin.
Pişman mıyım?  Tabiki Hayır!
Galiba içimde bi kırıklık var.
Yanı sırada öfke.

Şuan çubuk makarnam için ocağa su koyuyorum.
İş yapıyor olmam konuşma ma engel mi?
"Tabiki hayır"

"Arzu bedelini ödeticem!  Yalvarıcak!"

Arzunun yemek masasında oturup beni dinlemeyip telefonla uğraştığını daha doğrusu Mecit denen gıcığı stalk ladığını farkettiğimde çemkirmeye başladım.

"Arzu beni niye dinlemiyorsun!?
Ya sen beni niye takmıyorsun!?
Ya Arzuuu baksanaaa! "

Diyip suratına mutfak havlusunı fırlattım.

"Ne var be! "

"Burda konuşuyoruz"

"Hayır canım!  Konuşmuyoruz.
Sen KONUŞUYORSUN. Hemde hep aynı konuyu"

"Çık git be ! Çık mutfaktan! Git Mecit'le
konuş sen!. Geceleri şimşek çakıncada ona sarılırsın. Yada yatmadan önce o tatsız papatya çayını o yapar.!"

"Sanki sen yapıyordun"

"Çık! "

"Çıkıyorum zaten" diyip masanın üzerindeki kıpkırmızı elmadan sert ve sesli bi ısırık aldı.  *Hartt*

"Oheee Arzu sen kendini aşmışsın"

"Elmanın tadı böyle çıkıyo canım"

"Bi dakika ya!  Sen nereye gidiyorsun!?
"Mecitle buluşucam" *Hartt*

"Allah Allah!  Benim neden şimdi haberim oluyo!? "

"Engel olma diye" *Hartt*

"Arzu!  Şu Hartlamana ara verde anlat"

"Hartlama mı!?  Senin diksiyon dersine ihtiyacın var"

"Seninde beş kardeş'e !"

"Ne anlatim? "

"Nasıl tanıştınız ? Ne ara tanıştınız?
Numaranı nerden aldı? Senmi verdin!? Evet!  Cevaplamaya istediğin sorudan başlayabilirsin"

"Allah razı olsun ya!  Neyse geçen  hani  şu sınav kayıtları için merkez'e gittim ya"

"Eeeee"

"Heh canım sıkılıyodu beklerken etrafa bakınırken bunu gördüm.
Bi kaç adım arkamdaydı.  Ve çok yakışıklıydı.  Tabi ben oturuyordum.
Ona yer kalmadığı için ayaktaydı.
Ben resmini çekmek için kamera'ya girdim." *Hartt*

"Şaka yapıyosunn! "

"Ön kamerayı açtım selfie çekiyormuş gibi yaptım.  Tabi aslında onu çekiyorum arkamda ya!"

"Eeeee" merakla dinliyorum tabi ben.

"Sonra çektim. Resime bakmak için galeriye girdim bide ne görim!  *Hartt*
Kameraya bakarak poz vermiş"

"Puhhahhaah"

"Gülme be! "

"Rezillik". Gülmekten karnıma ağrılar girebilirdi.

Son NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin