Sonzuluk Taşları

Gerçek Araştırma Merkezi

Sugiray artık daha fazla çişini tutamayacağına karar verir ve devasa tüplerden birinin kenarına çişini yapar ve düşünür:

"Şüküyley oyşun ki ayakta yapabiyiyoyum bunu...hey! ya bu tüp şeyşiyeyi şuya dayanıkşışsa?"

Bir süre endişelenir. Sonra birden kenarında birkaç yazı ve ve bir işaret görür yazı dilini bilmiyordur ama işaretler evrenseldir değil mi? Bu bir su damlasının üzerinde olan bir çarpı işaretidir. Sugiray düşünür ki:

"Hayika! şu geçiymejmiş bende koykmuştum. Neyşe buyayı keşfetmem yajım"

İleri doğru yürümeye başlar ilk koridorda toplam altı tane tüp vardır ve her birinin altında bir çeşit güç göstergesi vardır. Her biri yeşil(ki bu büyük ihtimalle her şeyin yolunda olduğunu göstermekte idi) rengini gösteriyordu. Sugiray ilerlemeye devam eder, ileride iki tane bulaşık makinesinin yan yana koyulması ile elde edilebilinecek büyüklükte bir makine vardır. Sugiray tartışmasız bir şekilde bu durumda yapılabilecek en zeki hareketi yaparak makinenin üstündeki en büyük düğmeye basar.

Makineden hologram bir kadın yüzü çıkar ve konuşur:

-Merhabalar ben İris size nasıl yardımcı olabilirim?

Sugiray cevap verir:

-Meyhaba İyiş buyaşı neyeşi anyatşana biyaj.

-Araştırma Merkezi efendim.

-Ayaştıyma meykezi yukaydaki deyiy mi?

-Hayır yanlış anladınız buradaki "gerçek" olanı.

-Yukaydaki çakma mıydı?

-Sanırım öyle demek en doğrusu olur.

-Vay e peki buyanın oyayı nediy?

-Araştırma Merkezi efendim.

-Onu biyiyoyum yani buyda ne yapıyıyoy?

- Araştırma efendim.

-Ah neyşe ben gidiyoyum.

Sugiray bulunduğu yönden sağa döner ve devam eder, İris'e pekte uzak olmayan bir uzaklıkta metal bir kapı vardır Sugiray parmak izi tarayıcıya parmağını uzatır ama doğal olarak açılmaz. Sugiray bunun üzerine İris'in yanına tekrar gider ve açıp söze başlar.

-İyişçiğim kapı kapayıı

-Yardım edebileceğim bir şey var mı?

-Kapıyı açmak.

-Üzgünüm ama buna yetkiniz yok.

-Uhmm hadi ayamıjda kayıy Donayd'a şöyyemem.

-Üzgünüm ama buna yetkiniz yok.

-Ahhh öyye oyşun İyiş bende şoy tayafa gideyim hıh.

Sugiray bu sefer kollarını kavuştararak sola döner ve bu sefer oraya döner, ve şansına burasında da metal bir kapı vardır...

Ama... bu sefer kapı açılır. Sugiray içeri girer içeride tekrar sola döndükten sonra biraz yürür içeride akıl hastaları için kullanılan ama çok daha temiz ve özenli bakılmış bir kaç tane oda vardır Sugiray'ın ise onların hangi amaçla orada olduğuna dair hiçbir fikri yoktur. İlerler ve son odaya kadar gelir ama bu odanın yatağının üzrinde bir şey vardı. Sugiray kapısı kilitli odaya yaklaştı, yatağa dikkatlice baktı gördüğü şey üzerinde sadece atlet ve iç çamaşırı bulunan sanki haftalardır bir şey yememişçesine zayıflamış, zar zor nefes alan bir kızdı Sugiray odaya bir adım daha yaklaşır. gördüğü şeye hala inanamaktadır kız Sugiray'ı görür gözleri yaşarır ve bir şeyler söyleme çalışır ama aradaki cam yüzünden duyulmaz, eh aslında onun yanında da olsaydı da duyamazdı büyük ihtimalle, ama gözleri, o gözler sanki nasıl bir cam olursa olsun duyulabilicek şekilde yüksek sesle bağırıyordu, o gözler, beni kurtar bu cehennemden beni kurtar, diye bağırıyordu. Sugiray yavaşça elini uzattı sanki onu bu cehennemden kurtarmak isteyen bir melekmişçesine. Ama şeytan buna izin vermedi.