Merhaba herkese! Yasak Aşkın yeni bölümüyle karşınızdayım. Önceki silinmiş bölümleri tamamı tekrardan yüklendi ve ben final üzerine bir kaç bölüm daha yazmaya karar verdim çok istek alınca. Umarım beğenirsiniz ardından onca zaman geçmesine rağmen.
Yorumlarınızı bekliyor ve iyi okumalar diliyorum.
Twitterda bahsettiğim sürpriz iyi bir şey evet ama benim onayımdan geçmediği için sizi pek sevindirir mi bilmem. Aslında Yasak Aşkı tekrar yazmayı düşünmeme bu sebep oldu. O yüzden sizinle paylaşmam gerektiğini düşünüyorum.
Yasak Aşk bundan neredeyse 1 sene önce gibi bir zamanda bir yayınevinden teklif aldı!
Beni çok mutlu eden, huzur veren, şoka sokan..Ve daha bir çok duyguyu bir arada barındıran bir histi. Bu hiç düşünmediğim ve hesaplamadığım bir olaydı. Bir gece yarısı ansızın bu hesabı açmak için kullandığım maile girdiğimde 3 gün öncesinden kalma bir mail gördüm ve bu bir teklifti. Anlatılmaz yaşanır derler ya öyleydi..Gece boyunca uyuyamadım. Mutlu oldum, pişman oldum, sevindim, üzüldüm. Ki o sırada silmiştim ben Yasak Aşkı biliyorsunuz. O sebeple farklı bir yayınevinden teklif geldiğini o yüzden sildiğimi ve kitap haline getireceğimi falan düşünmüşler işte vesaire..Bunlar detaylar. Ama önemli olan şu ki ne yazık ki ben bu hikayeyi buranın dışına taşımak istemiyorum. Tüm amatörlüğü ile burada kalmasını ve sizin aklınıza geldikçe açıp buradan okumanızı istiyorum.
O yüzden önce heveslendirip sonra kırmak gibi olmasın fakat ben bu teklifi kabul etmedim ve wattpad üzerinden devam etmek istediğimi söyledim. Ama bunu da sizinle paylaşmadan edemedim.
Şuan size anlatırken bile kendim öğrendiğim zamanlardaki gibi mutlulukla yazıyorum inanın..Her şey için çok teşekkür ediyorum. Sizin yorumlarınız desteğiniz olmasa ne ben şuan burada olurdum, ne de o teklif bana gelirdi.
İyi okumalar diliyorum tekrar..
Alışveriş poşetlerini yere bırakıp kapıyı çalmaya yelteniyorum. Sonra Zeynep'in çıkmadan önce banyoya girdiği geliyor aklıma. Banyoda olan Zeynep'i düşününce hemen anahtarımı aramaya gidiyor elim. Sanki bir saat öncesi teninin tüm kokusunu içine çeken ben değilmişim gibi ona ulaşmak için hızlı hareket ediyorum. Sonunda anahtarı bulup kapıyı açtığımda kapının önüne bıraktığım poşetler umurumda bile olmuyor. Hemen gidip o kokunun huzuruna erişmek dışında başka bir şey düşünmüyorum.
Önce aşağıdaki banyoya bakıyorum. Orada bulamayınca çıkmıştır ve odadadır diye yatak odasına gidiyorum. Ama orada da bulamıyorum. İçimdeki şehvet, korkuya dönüşüyor birden bire. Nereye gitmiş olabilir ki?
Hızla yukarı çıkıyorum ve odaların kapılarını tek tek açıp ''Zeyneeep!'' diye seslenerek onu aramaya devam ediyorum.
Kendi sesim dışında kulaklarıma Zeynep'in sesi gelince olduğum yerde kalakalıyorum. Bağırıyor mu, ağlıyor mu tam anlayamadığım ama Zeynep'ten geldiğine emin olduğum bir ses beni olduğum yere mıhlıyor.
Öpe koklaya yanından ayrıldığım kadının acı çeken sesi tam kalbimin üzerine oturuyor. Üstüme binen ağırlığı unutmaya çalışarak ve içimden dua ederek sesin geldiği banyoya giriyorum.
Tuvaletin önünde yere çökmüş bir Zeynep görünce ne yapacağımı bilemiyorum. Hemen koşarak yanına gidiyorum. Elleri vücuduma tutunuyor ve öğürmeye devam ediyor.
''Kerem, git lütfen.''
''Sevgilim ne gitmesi, ne oluyor?''
''Midem..'' diyor zorlukla konuşmaya çalışarak.
