"ne günah işlediysek yarı yarıya..."

14.6K 442 81
                                    

Merhabalar! Bölüm yayınlamanın zamanı konusunda bence de sıkıntı var ama bir süre böyle olmak zorunda. Ve ben kurguladığım senaryoyu ağır ağır ilerletmek istiyorum. Bir bölüme bir sürü olay sıkıştırmak; acı, gözyaşı, kan, dram bana göre değil. Tabii ki de bazı konular işlenecek ama alışagelmiş şeylerle değil. Zaten bizim hikayemizde bana göre öyle bir hikaye değil. Keyifli okumalar, yorumlarınızı bekliyorum..

Müthiş bir kokunun huzuruyla uyandığımda sol göğsümün üzerinde ağırlık hissediyorum. Dönüp kafamı eğip baktığımda simsiyah, kıvırcık saçlı bir diğer deyişle erguvan saçlı kadınımla karşılaşıyorum.

Yüzünde huzuru temsil ettiğini düşündüğüm gülümsemesiyle tam da kalbimin üzerinde düzenli nefes alıp verişiyle uyuyor. Kapalı gözlerini süsleyen kirpikleri takılıyor gözüme. En güzel halde dizilmiş o uzun kirpikleri. Biçimli kaşlarında ki o kırışıklık yok yüzünde. En sade, en temiz, en mağrur haliyle uzanıyor kollarımda.

Dudaklarına bakıyorum sonra. Ellerimi uzatıyorum hiç sıkılmayacağım güzellikte olan dolgunluğa. Hala sıcacık, hala yumuşacık ve hala benim.

Sıcak dudaklarının üzerine dudaklarımı uzatıp günaydın öpücüğü veriyorum her sabah suretini görmek istediğim kadına. Sımsıkı, sıcacık ve güven veren bir öpücük.

Ellerini belimden çekip göğüs kısmıma getirerek mırıldanıyor gibi yaparak yüzüne dokunuyor o ufak elleriyle.

Saçlarını yüzünden çekip kulağının arkasına sıkıştırarak bana bakmasını sağlıyorum.

"Kerem" diyor yeni uykudan uyanmış sesiyle.

"Sevgilim" diye karşılık veriyorum aynı ses tonuyla.

Söylediğim kelimenin her bir harfini sindirdikten sonra o müthiş huzur gülümsemesi yayılıyor yüzüne. Ben de bana sunmuş olduğu görsel şöleni mutlulukla izliyorum.

Bir şey söylemeden gözlerime bakıyor dolu dolu. Ben de aramızdaki sessizliği bölmeden izin veriyorum öyle bakmasına .

Saniyeler, dakikalar geçiyor ben ona bakıyorum, o bana. Her geçen saniye daha da içime alıp sokasım geliyor onu.

Uzun uzun sarılasım, sımsıkı öpesim, daha fazla sevesim...Mümkünse tabi.

Saçlarını tamamen omzunun arkasına getirip yüzünü ellerimin arasına alıyorum.

Yanaklarını seviyorum avuç içlerimle, parmaklarımı gezdiriyorum incecik boynunda. Minicik burnunun üzerine öpücük konduruyorum yumuşak bir şekilde. Öpücüklerimin devamı gelecek sanıp gözlerini kapıyor. Ama ben bu sefer öpücüklerimle değil de tek bir cümlemle dokunmak istiyorum yüreğine. Çünkü biliyorum bu aramızdaki her şeyden önemli bir şey.

"Zeyneep" diyorum gözlerime bakması için.

O güzel kahvelerini dikiyor gözlerime ve bakıyor kocaman kocaman.

"Bir şey söyleyeceğim ben .Yani bir şeye cevap vereceğim." diyorum açıklama yaparak.

Bir şey demeden gözlerime bakıyor söyleyeceğim şeyi merakla beklerken.

"Hani sen dün gece seni seviyorum dedin ya. Gözlerime baktın, ellerimi tuttun, dudaklarımı öptün..."

Ben konuştukça bembeyaz teni hafifçe pembeleşiyor. En masum haliyle gözlerime bakmaya devam ediyor.

"Benim oldun, hatta birbirimizin olduk. Sen bende, ben sende ilklerimizi tattık. İşte tam da bu yüzden seni sevdiğim için sevgimin karşılığını verdiğin için; BENİMSİN."

Yasak AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin