~8.BÖLÜM~

24 4 0
                                    

Min Jee Odanın içinde dolanıyordu.

" Yine onlar kazandı bu sefer beni atlatayamayacaklar."

deyip plan kurmaya başladı.

Aklına gelen fikirle yerinde zıpladı.

"Park ve Jeon'un evlerine gidip gizli bir kamera yerleştireceğim."deyip güldü.

Hemen arabasının anahtarlarını ve kamerayı alıp odadan çıktı.

Hemen arabasına geçip hızla sürmeye başladı.

Yarım saat  sonra eve varınca arabayı park edip eve yöneldi.

Beklemeden zile bastı.
Az sonra Park kapıyı açtı karşısındaki kızı görünce sinirlendi ve bağırmaya başladı:

" Senin burada ne işin var? " Min Jee alayla gülüp:

"Bugün büraya gelmemiştiniz bende sizi merak ettim,
Aaa doğru ya siz dedektiflikten uzaklaştırılmıştıştınız değil mi?
Rozetlerinizi de ben almıştım."

Park daha fazla dayanamayıp kapıyı hızla itti kapı tam kapanacaktı ama Min Jee'nin ayağı buna engel oldu.

"Jeon'cumu görmeden gider miyim hiç?"

Park'ın yanından hızla geçerek

Jeon'un olduğu odaya yöneldi.

" Jeon'cum bak ben geldim."dedi.

Jeon sinirle kafasını kaldırdı.

" Senin burda ne işin var?
Hangi yüzle gelirsin buraya?"

"Park ve sen şirkete  gelmiyorsunuz değil mi yazık ."

Park sinirle kızı kolundan tuttu ve sürüklemeye başladı.

O sırada Jeon arkadan seslendi:

"Park! onun içeriye girmesine nasıl izin verirsin?"

Park Min Jee'nin kolunu bırakarak sinirle Jeon'un yanına gitti.

"Onu benim içeriye aldığımı nasıl düşünürsün!"

"Neden içerde o halde?"derken birden kavgaya etmeye başladılar.

Min Jee bunu fırsat bilerek hemen kamerayı yerleştirdi.

Yerleştirdikten sonra daha fazla beklemeyip hemen evden çıktı.

Hemen arabasına binip yerleştirdiği kamerayla bağlantılı olan bilgisayarı açıp izlemeye başladı.

  Park ve Jeon da kavgayı bırakıp salona gelmişlerdi.

Koltuklara oturdular sakinleşmişlerdi.

Az sonra Park gözünü tek bir noktaya sabitledi ardından gördüğü beceriksizce yerleştirilmiş olan kamerayı görünce kahkahalarla güldü.

jeon Park'ın baktığı tarafa bakınca o da gördüğü kameranın  üzerine güldü.

Park ayağa kalkıp kamerayı eline aldı.

" Çok eziksin Min Jee."

Dedi ve kamerayı yere atarak parçaladı.

Min Jee Park'ın yaptığı şeyin üzerine sinirle oradan ayrıldı.

Park kafasını kaldırıp Jeon'a baktı.

" Sence de Min Jee bu yaptığı şeyin hesabını ödemeli mi?"

Jeon kafasıyla onaylayıp " Bence de ödemeli. " dedi.

" O zaman birkaç kişiyi öldürüp ellerini ayaklarını keselim ve cesetleri de şirketin önüne atalım ne dersin?"

Dedi Park " Olur. Hadi hemen hazırlanıp gidelim."

Dedi Jeon.

Park hemen odasına girip üzerine siyah şeyler giydi.

Jeon da siyah giydi daha sora ikisi de odalarından çıktılar daha sonra da yüzlerini gözlerini kapatıp tanınmayacak hale geldiler.

Ardından yanlarına birkaç kesici alet aldılar.

Hemen dışarı çıkıp arabalarına bindiler.

Kuytu bir sokağa girdiler arabadan inip beklemeye başladılar.

Az sonra beş kişi beraber sokaktan geçmeye başladı.

Park ve  Jeon birbirlerine bakıp kafalarıyla birbirlerini onaylayıp sokaktakilerin arkalarından yürümeye başladılar.

Öndeki kişiler tedirgin olup hızlandılar.

Jeon hızla onlardan birini tuttu. Sonra diğerleri de durdu.

Jeon hemen Park'a yanına aldığı bıçaklardan birini uzattı.

Park hemen bıçağı alıp Jeon'un tuttuğu kişinin karnına sapladı.

Bunu gören diğer kişiler kaçmak için arkaları döndüler ama Park ve Jeon hızlı davranıp üç kişiyi daha hallettikten sonra tek kişi kalınca ikisi aynı ellerindeki bıçakları aynı anda kalan tek kişiye sapladılar.

Bu işi hallettikten sonra cesetlerin ellerini ve ayaklarını kestiler daha sonra da arabaya taşıdılar.

Park hemen sürücü koltuğuna geçip arabayı hızla şirkete doğru sürmeye başladı.

Park arabayı kullanırken Min Jee'nin yaptığı şeyler aklına geldi ve aniden hız yaptı.

Ama önlerindeki arabayı fark edemedi aniden hız yapınca öndeki arabaya hızla çarptılar .

Jeon'un kafasını cama çarptı ve bayıldı.

Park'ın kafası da direksiyona çarptı o da aynı şekilde bayıldı.

Az sonra Park gözünü açıp etrafa baktı Jeon hala baygındı.

Park  Jeon'u sarsmaya başladı az sonra Jeon gözlerini açtı.

Hemen arabanın kapısını açıp dışarıya çıktı Park da hemen onun arkasından dışarı çıktı.

Jeon öndeki arabanın yanına gidip arabanın içindekilere baktı arabada üç kişi vardı.

Park Jeon'un yanına gitti.

"Bence öldürelim gitsin."

Park Jeon'un dediği şeyin üzerine kafasını olumsuz anlamda iki yana sallayıp:
" Bunu bilerek yapmadık o yüzden öldürmeyelim bence."

"Tamam."dedi Jeon ve arabadakilerin ayılmalarını beklediler.

Park birden burnunu eliyle kapadı ve:" Bizim cesetler kokuyor Jeon."

"Yapacak birşey yok şunlar ayılsın hemen şirkete gideriz."

"Tamam."dedi Park ve beklemeye devam ettiler birkaç dakika sonra arabadakiler ayılıp arabadan indiler.

"Hey! Biraz daha dikkatli olamadınız mı?"

Jeon sinirle karşısındaki adama

baktı. "Şimdi tartışmanın bir anlamı yok size çarptık ama hasarına neyse hallederiz."dedi.

"Hasar önemli değil.  Sizin dediğiniz gibi olay büyümesin." Dedi.

Yanlarındaki adamlardan biri ise Park ve Jeon'un arabasına doğru ilerleyerek:

"Bu koku da ne?"
.

.

.

.

.

KATİL DEDEKTİFLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin