Park ve Jeon ne yapacaklarını bilemez bir şekilde birbirlerine baktılar. Ne yapacaklardı?
"Ben koku almıyorum."
Park'ın dediği şey ile Jeon başını salladı.
"Ah.. Aynen.. Ben de almıyorum."
Karşılarındaki adam arabalarına yürürken daha da korkmaya başlamışlardı. Onlar bir katil olup da bir sürü kişiyi öldürmelerine rağmen şimdi karşılarında duran adama ne diyeceklerini bilmiyorlardı.
"Bu arada hasar önemli değilmiş, bizim işimiz var, hadi gidelim Park."
Hızlıca Park'ın kolundan çeken Jeon onu arabaya soktu ve komut verdi.
"Çalıştırsana.."
Park ilk ne olduğunu anlamamıştı ama sonradan cama tıklatılmasıyla adama baktı.
"Lütfen bagajınızı açar mısınız?"
Park arabayı çalıştırdı ve güldü.
"Bizim özelimize karışamazsınız, Bayım."
Onlardan kurtularak derin nefes alan Park arabayı sürerken bir süre sonra arkalarında kalan arabaya baktı.
"Neden bu kadar çok üstelediler ki?"
Dedi tekrar önüne dönerken. Jeon ona baktı.
"Ayrıca bu işle ilgileniyor gibiydiler. Acaba polis falanlar mı ki?"
Park omuz silkti ve daha açılmamış olan şirketin önüne arabayı park etti. Hızla arabadan indiler ve cesetleri koydukları poşeti alıp binaya yöneldiler. Zaten fazla vakit kaybetmişlerdi. Biraz daha oyalanırlarsa yakalanabilirlerdi. Jeon şirketten çaldıkları şifre ile kapıyı açıp girmesi için Park'a yardım etti. Birlikte girdiler ve asansöre binip Bay Yoongi ve Min Jee'nin odalarının bulunduğu kata gittiler. Koridorda yürürken Jeon kendi odalarını gördü ve sinirle soludu.
"Bu odaya geri döneceğiz."
Dedi nefretle. Aklına Min Jee'nin o gülümsemesi gelmiş daha da sinir olmuştu.
"Tamam. Duralım."
Onu umursamadan planı uygulamaya çalışan Park'ın dediğini yaparak poşeti yere bıraktı.
"Plan neydi?"
Park onun bu unutkanlığına sinirlenirken poşetteki ilk ceseti çıkardı.
"Birazdan anlarsın."
Jeon ilk onun yaptığını izledi sonra da gülümseyerek diğer cesedi çıkardı. Yere koydu ve etrafına daire olarak şeklinde güller yerleştirdi. Kalan cesetlerin de etrafını güllerle daire yaptılar ve boşluklara mumlar yerleştirdiler. Park poşetten bir kan dolu şişe çıkardı ve yere onlarla kocaman bir, 'Afiyet Olsun' yazısı yazdı.
"Hadi gidelim."
Etrafta hiç bir kanıt bırakmadan birlikte şirketten çıktılar ve arabalarına binip sürmeye başladılar. Yolda birbirleriyle konuşup yaptıkları bu müthiş plana gülerlerken birden karşılarına çıkan arabayla Park biraz sağa gitti ve arabadaki kişilere baktı. Şansına Min Jee ile göz göze gelmişti. Jeon da arabaya bakınca ilk önce sürücüye sonra da Min Jee ve Bay Yoongi'ye bakmıştı. Min Jee onların burada ne yaptığını çok merak ederken Bay Yoongi'ye döndü.
"Yanımızdan geçen aracı gördünüz mü efendim?"
Yoongi kafasını elindeki çözülmemiş daha doğrusu çözülememiş cinayetin dosyasından kaldırarak ona baktı.
"Görmem mi gerekiyordu?"
Min Jee hayret ederken sürücüye,
"Daha hızlı olur musunuz lütfen?"
Diyerek telaşla konuştu. Kesinlikle onların burada olmasının bir nedeni vardı çünkü onlar buraya sadece gezmek için gelmezlerdi. Araba şirketin önünde dururken Min Jee koşarak kapıya gitti ve kapının açık olduğunu gördü. Tahminlerinde doğru çıkmıştı.
"Bay Yoongi! Kapı açık!"
Yoongi dosyayı yanındaki adama hızla verdikten sonra Min Jee'yi ittirerek içeriye daldı. Etrafta görünür bir şey yoktu.
"Bence üst katta efendim."
Min Jee'nin dediği ile asansöre bindiler ve üst kata çıktılar. Yoongi ilk defa asansörün bu kadar yavaş olmasına sinirlenirken kapının açılmasıyla dışarıya çıktı ve güllerle oluşmuş yola baktı.
"Bu ne?"
Min Jee de yanına geldiğinde şaşırmıştı. Bunun böyle bir şey olmadığı kesindi ve eğilip güllere dokundu. Eline değen sıvı ile ayağa kalkarken elini Yoongi'ye uzattı.
"Bunlar kanlı efendim."
Gülleri takip ederek cesetlerin olduğu yere gittiler. Yoongi bir süre boyunca cesetleri inceledikten sonra Min Jee'ye dönerek konuştu.
"Cinayet hakkında bir fikrin var mı?"
Min Jee ilk ne diyeceğini bilemese de sonradan cesaretle konuştu.
"Daha bu olanları yeni gördük efendim. Hatta şimdi.."
Yoongi sinirle kıza baktı.
"Daha 'şimdi' görmüş olsak bile biraz aklınızda bilgi oluşmuş olurdu Bayan Min Jee."
Min Jee tıpkı Bay Yoongi'nin sinirliliği gibi adama karşı çıktı.
"Bir şeyler desem bile bana inanmıyorsunuz ki ben söyleyeyim!"
Bay Yoongi son kez kızın suratına bakıp yürümeye başladı.
"Sizin hiç bir fikrinizin olmamasına ve bahanelerinize katlanamayacağım artık Bayan Min Jee. Park ve Jeon geri dönecek.".
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİL DEDEKTİFLER
Cerita PendekEğer dedektifler kendi işledikleri cinayetleri incelerlerse ne olur?