♥16

6K 259 16
                                    

-Kısa hikaye çevirisidir.-


Kanepeye oturduğunda telefonun çaldı ve ekrandaki yazıyı gördüğünde gülümsedin.

''Evet,Yoongs!'' ağzına bir parça patlamış mısırı atarak konuştun. Yoongi iç geçirdi ve hemen ardından gülümsedi.

''Cidden mi? Yoongs? Yaşlılara saygı ifadesi kullanacağını öğrenemedin mi sen?'' sorduğu soru karşısında gülmeden edemedin. Yoongi ile konuşmak her zaman güzeldi. Yanakların genişlenip,çenenin ağrımasına sebep olarak seni gülümseten tek kişi oydu. Onun seri ve sert tavırları sana işlemediği gibi en yakın arkadaşının olması seni gerçekten mutlu ediyordu.

''Ne? Artık büyükbaba olduğunu mu kasdediyorsun?'' kahkaha attığında o da eşlik etti. Tamam pekala en yakın arkadaş konusu senin için oldukça farklıydı. Ona arkadaşça duygular beslemek yerine tamamen aşıktın.

''Neyse. Radyoyu dinledin mi?'' diye sorduğunda burun kıvırdın. Neden konuyu değiştirmişti ki.

''Yoongi,radyo dinlemediğimi biliyorsun. Ama eğer yeni şarkını duydum mu? Elbette duydum. Peki sen kime yazdın?''

''Ne demek istiyorsun?'' diye peltek sesiyle sordu. Şarkı bir aşk şarkısıydı ve güzel melodiye sahipti. Yoongi'nin o mükemmel sesi aralarında fark edilebiliyordu.

''Bu şarkıyı yazdığınız kızı kasdediyorum. O çok şanslı bir kız olmalı. Bana onun kim olduğunu söylemelisin.'' sen bir cevap beklerken Yoongi iyice sessizleşti. Belli ki bunu sana söylemek istemiyordu ya da bu konu seni ilgilendirmiyordu. ''Tamam,tamam. Bana söylemek zorunda değilsin. Hey,gitmem gerekiyor! Birisi beni çağırıyor.'' Telefonu kapattığında istemsizce sinirlenmiş ve içten içe ona yalan söylediğin içinde pişmanlık duygusu ön plana çıkmıştı.Konuşmayı kafandan silmeye çalışırken kalbin yarışıyor fakat yine de arkadaşlığınız dolayısıyla bir süre sonra durmak zorunda kalıyordu.

Yoongi ise elinde telefonuyla olduğu yerde kalakalmıştı. Az önceki cümle kulağında yankılanmaya devam ediyordu. -O kız çok şanslı olmalı. Bana onun kim olduğunu söylemelisin.-
''Gerçekten sen olduğunu anlamadın mı?!'' hayal kırıklığıyla birlikte kapanan telefona karşı söylendi. Yoongi, ayları o şarkıyı bestelemekle geçirmişti ve duygularını bu şekilde itiraf etmek en iyi jestti. Ve sen ise onları görememiştin. ''Şarkı sözlerini dinlemeyi denedin mi hiç?!'' kendi kendine söylenirken kendisini kanepeye attı.

Telefonunu eline alarak mesaj kısmına girdi.

''Seninle ilgili. Hayır.Belki de o şanslı kız sensin? Olamaz mı?'' yazdığı mesajı yeniden okuduğunda içinden küfür savurarak hızlıca sildi. Bir şeyler mırıldandı ve başarısız olduğu için yeniden sustu.

''Onun yanına gideceğini düşünüyordum?'' Seokjin odaya girdiğinde sakince konuştu. Yoongi, BTS'in kesinlikle herşeyden haberi olacağını bildiği için Seokjin'e senin hakkında olan herşeyi anlatmıştı. ''Bunu beklemiyordum. Yani burada oturup öfkeyle telefonla bakışmanı gerçekten beklemiyordum.O anlamadı mı?''

Yoongi kızgın bir şekilde iç çekti. ''Yok HAYIR!'' öfkeyle ellerini havaya kaldırdı. ''Bu şarkının başkasıyla ilgili olduğunu düşünüyor.Kalın kafasına nasıl sokabilirim?!''

''Onu aramayı düşünme sakın.'' Yoongi'ye hafifçe sesini yükseltti. ''Bu şarkının ona olduğunu anlamayacak kadar en az senin kadar aptal.'' Seokjin'in aklına aniden bir gün pratik yaparken Yoongi'nin bir kız karşısında yere kapaklanması geldi ve gülmeye başladı.

''Gülmeyi kes,hyung. Bu kıza karşı ciddi bir şekilde kaybediyorum.'' Yoongi yalvaran bir ses tonuyla konuştuğunda Seokjin'in gülümsemesi daha da büyüdü.

BTS TEXTS,IMAGINES ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin