BTS TEXTS,IMAGINES ✅

♥50

Onlar için yemek pişirmeye çalışıyorsun fakat ne yazık ki bir süre sonra yemek yanmaya başlıyor;

SEOKJIN ; O büyük ihtimal ile sakin bir şekilde kontrolü ele alır ve yanan yemeği ocaktan çekerek daha fazla yanmasına engel olurdu. Sen mahçup bir şekilde köşeye sindiğinde ise sana döner ve geniş omuzlarıyla,yüzünde eşsiz gülümsemesi ile birlikte seni kolları arasına alarak sarılırdı. Suçluluk ve hayal kırıklığından dolayı ağlamaya başladığında ise saçlarının arasına minik bir buse kondururdu.

''Sorun yok bebeğim,ben yanında olduğum sürece sana mükemmel yemekler yapacağım ve sende bana bu yemeklerde eşlik edeceksin. Seni seviyorum.''

YOONGI ; O ilk olarak yanına gelir ve sende bir yaralanma olup olmadığını kontrol ettikten sonra karşına dikilip güler.

''Yapacak başka bir şey yok,dışarıdan yiyeceğiz.''

HOSEOK ; Anında sana arkadan sarılıp yemek yapmana gerek olmadığını sadece yanında kalmanı istediğini söyler dururdu. Fakat sen inatla onun için bir şeyler hazırlamaya devam ederdin. Ta ki soğanları doğrarken elini kesene kadar. İşte bundan sonrasında Hoseok kesin bir dille seni uyarır ve mutfaktan çıkartırdı.

''Anlıyorum,benim için güzel bir şeyler yapmak istiyorsun fakat ben senin kendine zarar verdiğini görmek istemiyorum. O yüzden bir süre daha dışarıdan yemeye devam edeceğiz.''

NAMJOON ; İkiniz kahkahalar eşliğinde mutfağı savaş alanına çevirdiğinizde bu mahvolmuş mutfak onun çokta umrumda olmazdı. Ya da yanan bir yığın yemek... O sadece ikinizin de yemek konusunda komik ve berbat olduğunuza kahkaha atar ve eğlenceli bulurdu.

''Boşver,ben zaten pizza yemek istiyordum!''

JIMIN ; Kapı pervazına yaslanıp senin yemeklerle olan savaşına göz gezdirir ve gülmemek için yanak içlerini ısırırdı. Ardından karşısına dikilip bu işe son vermeni istediğinde ona bağırırdın. Tekrar köşeye çekilip seni izlerken sen açamadığın o un torbasının yüzüne patlamasıyla çığlık atarken o ise güçlü bir kahkaha atardı.

''Senin yemeklerden anlamayan ölü bir ruh olduğunu biliyordum!''

TAEHYUNG ; O kesinlikle senin peşinde kuyruk gibi dolaşır dururdu. Ayrıca yaptığı tek şey ise sana aegyo ve öpücükler atmak olurdu.

''Çok sevimli görünüyorsun! Tam bir yenilmez aşçı gibisin hadi seni öpmeme müsade et!''

JUNGKOOK ; Senin yemek konusunda iyi olmadığını gördüğünde kendi düşünce dünyasında kaybolurdu. Evlendiğinde ya aç kalırsa? Ya annesi gelinini beğenmezse? Ya yemek yaparken emek harcayarak aldığı evi yakarsa? Hayır,hayır buna izin veremezdi.

''Bebeğim,dur artık. Yoksa gerçekten kafayı sıyıracağım.''

**

**

♥ Beni takip etmeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayınız pamuk şekerli okuyucularım ♥