BTS TEXTS,IMAGINES ✅

❤101

-Kısa hayal et çevirisidir.-

Yatağına yattın fakat ağrı uyumana izin vermedi.  Sabah sekiz, bu saatte uyanık olur muydu? Yoksa meşgul müydü?

Ondan uzaktayken rahatsız olmayacağına dair söz verdin ama ağrıların seni uyutmuyordu.  Zil sesi boş yatak odasını doldurdu, çınlamaya devam etti. Hayal kırıklığı hissi ile uyuduğunu düşündüğün için telefonu kapatacağın sırada zarif bir ses duyuldu. "Merhaba?''

"Jimin''Cevapladın. Telefona gülümsediğinde onun bunu görmediğini bildiğin için sevimlice gülümsemeye devam ettin.

"İyi misin? Sorun nedir? Bu saatte aradığına göre bir şey mi oldu? "Jimin sorulara gömülmüştü.

"Seni özledim." Sessizce mırıldandığında, onu yumuşak bir şekilde güldüğünü işittin.

Bu kalbine bir ağrı sapladı. Sahi,onu en son gülerken gördüğünden beri ne kadar süre geçmişti?

"Prenses, ben de seni özledim. Neyin var? "Diye sordu hızla. Sorduğu sırada ağrı daha yoğunlaştı, Jimin acı sesini duydu ve bir kez daha bel ağrısı yakaladığını tahmin etti.

Geçtiğimiz yaz kazası olayından bu yana, bu yoğun sırt ağrısı baş göstermişti, bunlar doktora gitmediğin için pişman olduğun gecelerden birisiydi.

"O gecelerden biri mi?" Diye sordu Jimin.  Jungkook'un sesi arka planda duyuldu. Sanki bir şarkıya eşlik ediyor gibiydi.
"Sen çalışıyor musun?" diye sordun hemen. Eğer çalışıyor ise onu meşgul etmemeliydin.
"Sorun değil, Hoseok sadece Namjoon ve Yoongi'ye dans konusunda  yardım ediyor. Prenses, uyumalısın. Hap aldın mı? "

"Alacağım" Ona bilgi verdin. Aslında onu pratik yaparken endişelendirmenin yanlış olduğunu biliyordun.

"Prenses, sana şarkı söylememi ister misin?" Diye sordu. Jimin sessizce sordu; çünkü kızaran yanaklarını ve oğlanların bütün gün ona karşı alay edeceklerini duymak istemediğini tahmin edebiliyordun. "Evet, lütfen" diye cevaplarken, banyo dolaplarındaki ağrı kesicilerini aramaya başladın.

Kapıların kapanış sesini işittiğinde, Jimin'in sessiz bir oda arayışı içinde  olduğunu anlamıştın. Tek bir hapı su yardımıyla yuttuğunda, Jimin sonunda "Prenses?" Diye seslendi.

"Ben buradayım." Diye yanıtladın  ve  yatak odana döndün.

Ve telefonunun diğer ötesinden gelen zarif,narin ve kalbini bir kez daha hızlandıran o sesiyle kendini yatağına attın. Mükemmel sesi sana ninni gibi gelirken onu ne kadar çok sevdiğini düşünmeye yeniden başladın.

O mükemmel bir erkek arkadaştı.

Park Jimin,kesinlikle dünyada var olan en mükemmel erkek arkadaştı.

Uykuna yenik düştüğünü anlayan Jimin telefonu kapatmadan önce fısıldadı.

''Yakında yanında olacağım prenses,şimdilik iyi uykular. Seni çok seviyorum.''

**

Beni takip etmeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayınız pamuk şekerli okuyucularım ♥