Sene 2306. Ve birazdan Dünya'dan 40 ışık yılı uzaklıktaki bir gezegene fırlatılacağız. Uçuş esnasında birçok şeyden bahsedeceğim. Şu bir gerçek ki, ailemden ayrıldığım için gerçekten çok üzgünüm. Geride karımı ve çocuğumu bırakıp çok uzaklara gidiyorum. Fakat bunu yapmaya mecburum ve onlar da bunu bildikleri için benim adıma sevinçliler. Bizler yerimizi aldık ve bekliyoruz. Şuan herkes canlı yayında bizi izliyor. Eğer uçuş başarılı olursa, bu dünya için çok büyük bir adım demek oluyor. İnsanlar Mars'a ilk gittiklerinde de aynı durum yaşanmış. O zaman da herkes çok heyecanlıymış ve canlı yayında fırlatılma anını izliyorlarmış. İnsanların Mars'a ilk gidiş anını düşünüyorum da, şuan kullandığımız teknoloji ile aslında çok basit çünkü şuan bir insanın Mars'a gitmesi yaklaşık olarak 2 saat sürüyor. 2023 yılında ise bu yıllarca sürmüş. Şuan bizim oraya varmamız tamı tamına 150 yıl sürecek. Peki biz nasıl mı yaşlanmayacağız? İnanın bende bilmiyorum. Fırlatıldıktan bir buçuk saat sonra hepimiz bir anda uyuyacak, uyandığımızda ise iniş için sadece dakikalar kalmış olacakmış. Yanımızda bize 200 gün yetecek kadar yemek var ve biz 200 gün içerisinde yanımızda götüreceğimiz bitkileri orada yetiştiremezsek öleceğiz. Fakat bunun için hiç telaşlanmıyorum çünkü ben ve Mechy botanik bilimciyiz. Ve kendimize güvenimiz de tam. Uzay mekiğini hazırlayan mühendisler, şuan son kontrolleri yapıyorlar ve birazdan son kontroller bitecek. Gezegene vardığımızda iniş yapar yapmaz oraya yaşam üssümüzü inşa edeceğiz. Daha doğrusu biz inşa etmeyeceğiz, kendisi inşa olacak. Ekipte botanik bilimci olarak ben ve Mechy, jeolog olarak Rinze, meteorolog olarak Herst, kimyager olarak Barty, astrolog olarak, yıllar önce Mars'ta uzun süre hayatta kalan Mark Watney'in torunu Lisy, fizikçi olarak ise Ensty var. Son kontroller yapıldığına göre artık fırlatılmak için hazırız. Dünyadaki son sözümüzü söylememizi istediler. Sıra bana geldiğinde ise "Hayallerinizin peşinden koşmaktan asla vazgeçmeyin. Küçükken kimse, benim ileride başka bir gezegene seyahat edeceğimi düşünmezdi. Ama ben asla hayallerimin peşinden koşmaktan vazgeçmedim ve şuan buradayım. Hepinize tekrardan teşekkür ediyorum." diye kısa bir konuşma yaptım. Roketin fırlatılmasına son 1 dakika kalmıştı ve biz gerçekten pişman değildik. Belki Dünya'ya geri dönemeyecektik fakat, mesleğimizi büyük bir başarı ile tamamlamış olacaktık. Dünya'ya son kez bakarken "Roketin fırlatılmasına son 30 saniye" sesini duyduk. Bir anda bizimle iletişime geçtiler ve "Hazır mısınız?" sorusunu sordular. Bu soru biraz geç gelmişti fakat biz bundan şikayet etmedik ve birbirimize bakıp gülümsedikten sonra "Biz hazırız Kaptan!" dedik. Zaman geçtikçe heyecanımız artıyordu ve bu gerçekten tarif edilemeyecek bir duyguydu. "Roketin fırlatılmasına son 15 saniye" sesini duyduğumda ailem gözümün önüne geldi. Eğer gezegene sağ salim bir şekilde ulaşırsak, onlarla iletişime geçebilecektim. Bunu düşündükçe mutlu oluyordum. Ayrıca her ihtimale rağmen yanımda bir sürü fotoğrafları vardı. "Roketin fırlatılmasına son 5, 4, 3" şuan tüm Dünya heyecanla bizi izliyordu. Belki Dünya'nın en ünlü insanları olacaktık fakat Dünya'da olmayacaktık. "2, 1, roket fırlatılıyor" sesi duyuldu. Ve asıl macera şimdi başlamıştı. Artık Dünya'da değildik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geriye dönmek mi? Asla!
Science Fiction2306 senesinde kalkacak olan uzay mekiği ile yaklaşık 40 ışık yılı uzaklıktaki bir gezegene yolculuk eden 7 bilim adamı. Orada 1 yıl sadece 6 gün ve gezegenin bir kısmı her zaman gece iken bir kısmı her zaman gündüz! Trappist-1 güneş sistemindeki, "...