Sabah, gözümü kör edicek şekilde gelen güneş ile uyanmıştım. İlk başta bir kaç kez ayağa kalkmaya çalışsamda, uğuşmuş olan belim yüzünden hareket edememiştim. Yavaş hareketler ile ayağa kalkıp, saate bakmaya başladım. Saat 06.15'di. Erken olduğu için yavaş bir şekilde banyoya gidip, hazırlanmaya başladım. Giydiğim siyah yırtık pantolon, üstüne ise kısa kollu siyah gömlek giymiştim. Makyaj masamın karşısında saçlarımı taradıktan sonra, hafif makyaj yapıp, siyah okul çantamı aldım ve merdivenlerden aşağıya inmiştim. Cansu aşağıda bize kahvaltılık bir şeyler yaptığını görünce, arkadan ona sarıldım ve "Günaydın kanka. Gözlerim yaşardı, noldu da sen yemek yapıyorsun?" dediğimde gülerek "Başak ya ben yemek yapamaz mıyım? Hem sen benim için o okula geldin." dediğinde yanağından öpüp "Yaparsın yapar. Hadi omlet biraz daha durursa yanıcak bak." diye şakadan kızınca omleti alıp, masaya koydu ve yemeye başladık.
1 Saat Sonra~
Okula gelmiştik. Zilin çalmasına nereden bakarsak 15 dakika filan vardı. Okula girdiğimiz gibi, tüm gözler yine bizim üzerimizdeydi. İnsanlar bize bakarak fısıldaşıyordu. Zilin çalmasına az kaldığı için çantayı sınıfa bırakmaya üşendiğim için bir banka oturup, telefonda takılmaya başlamıştım. Cansu da bir süre sonra bir çocukla konuşarak yanıma gelmeye başladılar. "Başakaşkım bak seni kimle tanıştırıcağım. Bu Berk bugün Seçil kafede doğum günü partisi olucakmış. Tüm okul davetli. Bizde gidelim mi?" diye bana masum masum bakışlar atınca, kahkağa atıp " Tamam, gideriz ama lütfen böyle bakma çok komik oluyorsun." diyerek gülümserken berk hemen "Ben Cansuya mesaj atarım gelirsiniz." dediği zaman kafamı salladım. Zaten o anda da zil çalmıştı. Bende ayağa kalkıp yürümeye başladım.
Hızlı geçen okul gününden sonra, eve gelmiştik. Akşamki parti yüzünden Cansu ve ben hazırlanmaya başlamıştık.
Cansu;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Böyle bir elbise giyip siyah çanta, ayakkabı ve altın sarısı takılar takmıştı. Saçını da dağınık bir topuz yapıp, sade bir makyaj yapmaya başlamıştı.
Ben ise;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Siyah bir elbise seçip, Siyah bir ayakkaı ve tekrardan siyah şık bir çanta alıp, gümüş olan takıları takmaya başladım. Saçlarımı salık bırakıp, kırmızı bir ruj ve eyeliner sürüp hafif bir yüz makyajı yapıp Cansu ile beraber gelen mesajla dışarı çıkmıştık. Parti olduğu için okuldan sonra küçük bir yerden iki tane hediye almıştık, şimdi ise bizi alıcak olan araba dışarıdaydı. Önde sıra arkadaşım olan(beni hep kurtaran) çocuk arabayı sürüyordu. Yanında kimse oturmadığı için ben öne Cansu'da arkadaki çocukların yanına oturup konuşmaya başlamıştı. Cansu arkada konuşurken, bana sorulan sorulara cevap veriyordum ve telefona bakıyordum. Yanımdaki o çocuk ise ikide bir ya yola ya da bana bakıyordu. Bir süre sonra ise parti alanına gelmiştik. Kapıda doğum günü çocuğu bize "Hoşgeldiniz." tarzında karşılayıp, hediyeleri içeriye bırakmamızı söylüyordu. Parti arka bahçede olduğu için, arabadaki grupla beraber arka bahçeye geçip, bir şeyler içerek müziği dinliyorduk. Herkes dans ederken, Cansu'ya teklif edenlerden yakışıklı birini bulup onunla dans etmeye başladı. Bana da dakika başı teklifler geliyordu ama ksbul etmiyordum. Bu arada şükürler olsun insanlar kız arkadaşlarını da davet etmişlerdi. Sonunda sıra arkadaşım olan çocuk yanıma gelip, kulağıma hafiften eğilerek saçımı düzeltip, dans teklifinde bulunmuştu. O kadar kişi teklif edip, kabul etmesem bile bunu kabul etmek istiyordum.
"Benimle dans eder misin?" dediğinde konuşacakken, o müdür odasındaki yakışıklı çocuk "Hayır Egecim. Başak benimle dans edicek." dediği zaman içim bir garip olmuştu. Ağzımı açıp konuşmama izin vermeyip, kolundan tutup, beni dans pistine götürken gördüğüm son şeyler, Ege'nin elini sıkarak bize bakması olmuştu.
