3.Bölüm

209 11 8
                                    

Hatırlatma

Kirya Veronika gideceklerini Ali Kemal'i de götürmek istediklerini söyledi. Hayır Ali Kemal'i götüremezlerdi. Ben ne yapardım onun sesini duymadan, yüzünü görmeden. Ali Kemal yapamazdı, yapmazdı. Beni bizi bırakıp gidemezdi. O daha ailesini bile kabullenememişken gidemezdi. Ben ondan bunu beklemezdim. Bekleyip göreceğiz acaba gidecek miydi. Gitmeyeceğini biliyordum lakin bundan emin değildim. Anneme gidip sormalıydım. Şu anda yalnızdı gidip sorabilirim. Gittim annemin yanına oturdum.

- Anne Ali Kemal bizi bırakıp gidecekmi?

- Kirya Veronika onun annesi Leon da kardeşi, eğer kendi isterse gider. Bu onun kararı bize bir şey demek düşmez.

- Peki anne.

Dedi Yıldız üzgün bir  ifadeyle.

Yıldız'dan
Ali Kemal'e gidip sormak istiyordum lakin ondan gideceğim cevabını duymaktan korktuğum için gidip ona soramıyordum. Yarın'ı bekleyip Ali Kemal'in gidip gitmeyeceğini görecektim. Belki de Ali Kemal' le aynı çatı altında son saatlerimi geçiriyordum. Bunları düşünmek bile beni üzüyordu. Ali Kemal'in yanına gidip bir bakmalıyım nasıl oldu acaba Leon ahmağı sağolsun. Pek bir canını yaktı.

Odaya girdiğimde Ali Kemal uyuyordu. Nasıl tatlı duruyordu. Bedenim istemsizce onun yanına gitti. Yatağın kenarına oturdum. Gözlerimi ondan ayıramıyordum. Ellerim ellerine gitti. Ellerini tutmuş bırakmak istemiyordum. Bir yandan da uyanacak diye korkuyordum. Sağ elimi elinden çekip saçlarına götürdüm. Yumuşacık saçları vardı. İnsanın dokundukça dokunası geliyordu. Annemin bana  seslenişini duydum. Bu güzel zevkim sona erdi. Kısaydı ama güzeldi. Ali Kemal giderse ne olacak tı. Bence bunları aklımdan çıkarmalıydım. Ali Kemal'in odasından çıktım ve annemin yanına gittim.

- Efendim anne

- Kızım birazdan akşam yemeği yiyeceğiz. Ali Kemal hiç gelmesin sen git götür, yediriver.

- Peki anne, dedi Yıldız mutlu bir edayla.

Yıldız mutfağa gidip Ali Kemal'in yemeğini aldı. Ali Kemal'in odasına girdi. Ali Kemal uyanmıştı.

- Ali Kemal baksana yemek getirdim.

- Gel Yıldız.

Yıldız Ali Kemal'in yanına oturdu. Çorba kasesinden bir kaşık alıp Ali Kemal'in ağzına götürdü,

- Yıldız kendim yiyebilirim.

- Hayır olmaz ben yedireceğim.

- Peki Yıldız.

Yıldız Ali Kemal'e yemeğini yedirdi. Elindeki tepsiyi kenara koydu. Ali Kemal le biraz sohbet etmeyi düşünüyordu.

- Uyuyacağım Yıldız.

Deyip arkasını döndü. Yıldız şaşkındı. Neden böyle davrandığına anlam veremiyordu. İyi uykular deyip çıktı. Ali Kemal'in karnını doyurmuştu ama kendisi açtı. Hemen mutfağa gitti, kendine bir tabak yemek koydu. Kaşığını ve tabağını alıp masaya oturdu. Tam yemeğini bitirmişti ki yanına Hilal geldi. Sandalyeye oturdu ve,

- Abla biraz konuşabilirmiyiz?

- Tabi konuşalım, ben ikimize birer kahve yapayım abla kardeş dertleşelim biraz.

- Tamam olur abla.

Yıldız kendisinin ve Hilal'in​ kahvesini hazırladı. Masaya götürdü. Hilal kahvesinden bir yudum aldı,

- Her zamanki gibi çok güzel olmuş abla ellerine sağlık.

- Afiyet olsun canım.

- Haydi anlat bakalım derdini seni dinliyorum.

- Leon onunla beraber Atina ya gitmemi istediğini söyledi.

( Arkadaşlar bu arada Yıldız Hilal le Leon'un meselesini biliyor. Hilal de Ali Kemal le Yıldız'ın meselesini biliyor.)

- Peki sen ne dedin sen bu konu hakkında​ ne düşünüyorsun?

- Leon'a düşüneceğim dedim ama hiçbir fikrim yok gitmem ne kadar doğru olur, annem babaannem ne der onu bırak sizden ayrı kalacağım.

- Evet bizden ayrı kalacaksın belki de annem babaannem seni silecekler. Neden sadece sevdiğinle gittin diye ama bu sevdiğin kişi Türk olsa Müslüman olsa zorla götürürler. Ben bu düşünceyi hiç anlamıyorum aşk,din,dil,ırk tanımaz
diye diye dilimde tüy bitti ama kimse beni anlamıyor.

-Söylediklerinde çok haklısın abla keşke herkes böyle düşünse.

- Keşke ablacım.

- Abla ben ne yapacağım hiç bilmiyorum.

- Kalbinin sesini dinle şunu unutma sevmek yanlış bir şey değildir. Haydi geç oldu uyuyalım.

- Abla bu kahveyi içtik nasıl uyuyalım uykum kaçtı senin uykun kaçmadı mı?

- Benim de uykum pek kaçmadı sayılmaz.

- Tamam o zaman biraz daha oturalım bahçeye çıksak hava da güzel.

- Peki çıkalım ama sessiz ol bak annemler duymasın kızarlar sonra gece gece dışarda ne işiniz var diye.

- Haklısın dikkatli olalım.

             *Bahçeye çıkarlar*

- Abla sende pek iyi görünmüyorsun haydi anlat derdini.

- Peki anlatayım o zaman,  Kirya Veronika ve annemlerin konuşmalarına kulak misafiri oldum. Yarın Ali Kemal'i de götürmek istiyorlarmış ya Ali Kemal de giderse zaten az önce yemeğini yedirirken pek soğuk davrandı.

- Abimin gideceğini düşünmüyorum. Bence soğuk davranmamıştır sana öyle gelmiştir takma kafana dediğim gibi ben abimin gideceğini düşünmüyorum.

- Bende öyle düşünüyorum ama hep bir yanım ya giderse diyor.

- Abla düşünme böyle bak abin gitmeyecek seni bizi bırakamaz.

- Peki ablacım bak çok geç oldu hava da serinledi haydi yatalım.

- Tamam abla.

İki kardeş odalarına çıkıp uyudular.

Sabah oldu Yıldız kalktı. Korkulu bir şekilde gidip Ali Kemal'in odasına baktı. Kapıyı açıp baktığında Ali Kemal yoktu masada bir mektup vardı üzerinde adı yazıyordu. Aldı mektubu okumaya başladı:

Nasıl bir şeydi seni sevmek, imkanı olmadığını bile bile vazgeçmemekti. Bizim kavuşmamız zordu hatta imkansızdı. Biz ikimiz seninle hep bir imkansızın peşinden koştuk. Artık ikimizde yorulduk. Bu ayrılık ikimiz içinde daha iyi olacak. Elveda Yıldız....
                                
                                                   Ali Kemal

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 16, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sevdam💕 #YılkeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin