36

37 4 0
                                    

Year: 6 Day: 66 Night Time

"Çok acıyor mu?" Nanami ilk yardım çantasından çıkardığı dikiş takımıyla elimdeki kesikleri dikmeye çalışıyordu. Anestezi olmadığından iğnenin derimdeki her hareketini rahatça hissediyordum; acıdan bağırmayayım diye ağzıma kumaş tıkmıştık, canım acıdığında onu ısırıp kendimi susturmaya çalışıyordum ama nafile, her seferinde boğuk bir ses duyuluyordu. "Bitmek üzere." Dikişle işi bitince dikiş takımını kenara koydu ve ağzımdakini çıkardı -kumaşı çıkarmak da zahmetli olmuştu, öyle ısırmışım ki neredeyse dişlerim de peşi sıra gidiyordu. "Şimdi?"

"Sar..." Acıdan tuttuğum nefesime rağmen kıza komut vermeyi başarabilmiştim; uzun süre çantanın içinde kaybolduktan sonra gerekli bandajı buldu, yeterli uzunlukta bir parça kesip, acıdan titreyen elimi sardı ve düğümle sabitledi.

"Ağrı kesici ister misin?"

"Gerek yok. Zaten elimizdeki de bozulmuş. Onu hemen at." Nanami dediğimi yapıp ilacı bulmak için çantasını karıştırdı. Acıdan ter içinde kalmıştım ve de yorulmuştum, tüm bedenimdeki kaslar spordan yeni çıkmış gibi kasılmıştı; başımı geriye yaslayıp dinlenmeye çalıştım, üstümdekiyle de terlerimi silmeye çalıştım. Kamukura diğerlerini kendisi çağırmıştı hem de orta da Enoshima yokken. Niye? Ayrıca hepsini şahsi olarak çağırma ihtimali var mıydı? Çünkü kiminle karşılaştıysak "Sen de geliyor musun?" diye sormuştu. Birbirlerinin geleceklerinden haberleri yoktu, sadece Owari "Hepimizi görmek istiyor." demişti. Eğer beni de görmek isteseydi bana da söylerdi. Aklından neler geçtiğini bilebilseydim keşke ama içimde oraya gitmememiz gerektiğini söyleyen bir ses vardı hatta adeta bağırıyordu.

"İlacı bulamadım." Nanami'nin hayal kırıklığına uğramış sesini işitince kıza döndüm.

"O zaman iyi olmuş."

"Sendeki kartı da bulamıyorum."

"Ne?" Elimi çantama uzattım ama hemen vazgeçtim, ellerim bu haldeyken bakamazdım. "İyice baktın mı?"

"Tekrar bakayım." Çantaların ikisini de iyice aradı ama sonuç olumsuzdu. O kartı nasıl kaybederim?

"Ceplerimi de kontrol et!" Nanami tüm cepleri -kendininkiler de dahil olmak üzere- her yeri aradı ama yoktu. En son onu çantaya koyduğuma emindim. Nasıl birden kaybolur? Tekrar çantayı kontrol etmek için Nanami'yi uyaracaktım ki gözüme takılan yırtıkla olduğum yerde buz kestim. Yüz kaslarım çekiliyordu ve istemeden gülmeye başladım. Bu kadar şanssız olacağımı tahmin etmiyordum. Çantadaki delikten elimi soktum, rahatlıkla giriyordu. Demek ki kart buradan düşmüştü.

"İşe bak. Kötü oldu." dedi Nanami.

"Niye bu kadar şanssızım?"

"Çünkü Komaeda-kun yok."

"Komik değil! Ben ciddiyim!"

"Ben de." Kolumla gözlerimi örttüm. İşler neden hep ters gitmek zorundaydı? Ayrıca neden bilmiyorum ama sanki kartı Komaeda tekrar bulacakmış gibi geliyordu. Eğer öyle ise Kamukura'nın söylediği yere gidip ondan geri istemem gerekecekti. Her durumda şanssızlık hat safada.

"Şimdi ne yapacağız?" İç çektim ve omuzlarımı bilmiyorum dercesine salladım. Hafızamın güçlü olması dahi olduğum anlamına gelmez; o kart olmadan işler zorlaşacaktı, öyle görünmese de çok işimize yaramıştı -özellikle Towa Şehrinde, sadece fillerleri nereye koyacağımı bilemediğimden görmediniz.

I'm So Unlucky [Komaeda NagitoxUnlucky!Reader]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin