İMKANSIZ

OKUL

Gözlerimi açtım ama uyku sersemi hala bulanık görüyordum,üstümde
acayip bir ağırlık vardı.Gözlerimi iyice açtığımda jetonum düşmüştü.
Artık kızlarla beraber uyumaya karar almıştık .Ama şuan da keşke almasaydık diyorum. Yatağım büyük olmasına rağmen arada ben uyuduğum için Eylül'ün ayakları üstümde Burçağın saçları nerdeyse ağzıma girecek kafası göğsümün üstünde uyuyorduk. Resmen beni hedef almışlar ya...

" Eylül , Burçak kalkın hadi ,ya kalkınsana üstümden .Kime diyorum ."
" Ya ne var ne istiyon Dilo" diye bir anda Burçak bağırınca gerçekten fena korktum.Bi anda hiç beklemiyordum.
" Sadece üstümden kalksanız yeter dediğimde Burçak kafasını göğüsümden çekti ve öbür tarafa dönüp uyumaya devam etti. Eylül'ün de ayaklarını üstümdn çektikten sonra yatağın üzerinde ayakta durup derin bir nefes aldım .Az daha boğulucaktım arkadaş.

Hemen banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım,kıyafetlerimide çıkartıp kot şortumla, tişörtümü üzerime geçirdim.Kızlara güzel bir kahvaltı hazırlasam hiç fena olmaz aslında.Yani bir kereden bir şey olmaz, sonuçta anlaşmamız var.

Merdivenlerden ikili üçlü sıçrayarak inip mutfağa yöneldim yaklaşık 35-40

dakka sonra mütüş bir sofra hazırladım.Bu müthiş yerine mütüş demekte ağzıma takıntı olmuştu.

Merdivenlere tekrar yönelip hızlıca odaya gittim. Kızlar hala öküz gibi uyuyordu .İlk önce tüm iyi niyetimle ikisinide çağrdım ama tık yok.

Mecburen hain planımı devreye sokuyorum.Telefonumdan açtığım iğrenç ötesi son ses şarkıyla elime aldığım yastıklarla kafalarına vurmaya

başladım.Bu her zaman işe yarardı demi.Şimdi nerden biliyon diyeceksiniz, kardeşim denilen sarı beni her sabah böyle uyandırırdıda,ordan biliyorum.

Burçağın " ne lan bu" demesiyle telefonuma uzanması bir oldu.Tabi ben buna izin vermem .

"Dilara lütfen kapat şu iğrenç şarkıyı tamam kalkıcaz ." Bir an duraksadım.

" Peki . Kapattım hadi kalkın,hadi." Tabi kimsede ses yok.

Burçak uykulu boğuk bir sesle " Ya uf bari bi gün de kahvaltıyı sen hazırla kızım bu dört sene böyle sadece oturacak mısın sen?"aslında bi nevi haklılardı geldiğimizden beri kendime kahve yapmak dışında hiç bir şeye

elimi sürmüyordum.En zoru da bence kahvaltı hazırlamakdı, hiç işin yoksa sabah sabah uyku sersemi kahvaltı hazırla.

" Evet beğenemedin mi siz istediniz bunu tabi oturucam.Kalkın bana kahvaltı hazırlayın yoksa her an fikrim değişebilir." İnanamıyorum Eylül'ün yüz şeklini görmeliydiniz.Bana bakıp,ayağa kalkarken yere çakılması bir oldu.Aha kesin kırıldı bir yeri.

Burçak yatağın üstünde sürünerek kafasını aşşağa uzattıp Eylül' e gülmeye başladı. Hemen yanına gittim.

" Eylül sen salak mısın ne diye kendini yere atıyon " dediğimde gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
Eylül bana ters ters bakarak " Alışkanlık ben her sabah bi posta yataktan atlarım .Bide soruyor." dediğinde ağzımdan küçük bir kahkaha çıktı .

" Tamam abartmada mutfağa hadi"ikiside sonunda yataktan çıkıp elini yüzünü yıkayıp mutfağa geçtiler.Tabi arkalarından da ben geliyorum.Bırakırsam şimdi bunlar bir yere sızar.

İki şapşik de birbirine ilk önce bi baktı sonra bana döndüp koşmaya başladılar .Ne kadar üşengeçtik biz yaa.

" Diloo gerçek mi bu ?"

" Hayır demek isterdim ama eevett"sevinç çığlıkları şükür son bulmuş

hepimiz masaya kurulmuştuk.Bir süre sonra " Oof ya" deyip derin bir iç çektikten sonra çatalımı sert bir şekilde tabağıma bıraktım.Burçak bana dönüp 'ne oldu' gibisinden bakınca acı gerçeği bir kez daha hatırlattım.