Gece zar zor uyuyabilmiştim.Sabah uyandığımda biraz yorgundum açıkçası.Bu gün hafta sonuna girmiştik.Yani hepimiz evdeydik.
Dün geceden beri Aras'a bir ders verme planları kuruyordum.
Ama malesef pek mantıklı şeyler bulamamıştım.Neyse kahvaltı için hazırlanıp aşşağıya inmeden önce kızların odasına gittim .Odada kimse yoktu.Ben de odadan çıkıp merdivenlere yöneldim.O sırada açılan kapıdan uykulu bir Aras çıktı.Sanırım yeni uyanmıştı.Beni farketmeden yürürken bir anda kafasını kaldırıp,iğrenç bir gülüş yollayıp" Günaydın"
dedi.Tabi hiç cevap vermeden arkasından sinirle baktım.Daha sonra mutfağa indim kızlar kahvaltı masasına oturmuş bir güzel kahvaltı yapıyorlardı .Hemen yanlarına gidip" insan bir bizi de uyandırır demi" dediğimde Burçak" haaa uyandıralımda uykumu böldünüz diye bir gün boyunca ömrümüzü ye demi" yani bir nevi haklılardı ." İyi " deyip yanlarına oturdum.Sonra Burçak bana bakarak meyve suyundan bir yudum alıp " Aras nerede?" diye sorunca sinir katsayım bir anda yükseldi.Dün gece olaydan sonra kızlar yanıma gelip herşeyi baştan anlatmamı istemişlerdi.Israrla bir şey olmadığını söylesemde maksat beni sinirlendirip,dalga geçmekti." Ne bilim nerde ben Aras'ın bekçisimiyim" dediğim sırada Aras beyimizde geldi." Günaydın" deyip ilk önce bir Eylül' ün saçlarını karıştırdı.Sonra da karşıma geçip oturdu.Sonra benim patavatsız arkadaşım sağolsun " benim yatağım rahat geldi mi ,iyi uyudun mu kuzen " diye imalı bir soru sorunca Aras kocaman sırıttı .
"Yani iki kişiyle biz pek rahat edemedik ama yine de iyiydi" deyince ben de şarteller attı tabi işte gel beni öldür diyor.
Sonra kızlarda aralarında kıkıradayınca onlara kötü bir bakış atıp masadan sinirle kalktım .Daha fazla dayanamıyacaktım. Aras' ın yanından geçip bir iki adım ilerdikten sonra duraksadım geri geri gelip bir iki saniye öküz gibi yemeye dalmış Aras'ı izledim ,sanırım beni daha farketmemişti.Ama farketmesini sağlardık yani. Masanın üzerinde duran devasa portakal suyu dolu bardağı elime alınca Aras yavaşça kafasını kaldırdırmaya kalmadı hepsini üzerine serptim." Size afiyet olsun" deyip tatlı tatlı sırıttım. Sonra yavaş yavaş ilerlerken Aras'ın nefes çekişini duydum.Baya sinirlenmişti heralde.
Allahım ben şu anda çok korkuyorum.Yani bu bende ki cesarete hayranım. Bir hışımla sandalyesini çekince işte ben kazandım yürüyüşümü bozup arkama baktım .Off beni dövecek gibi bakıyor,resmen ateş saçıyor.Bunda bu kadar sinirlenecek ne varsa .Aras bana doğru adımlarını hızladırınca ben de koşmaya başladım .Daha sonra salona geçip bahçe kapısına yöneldim hayatımda hiç bu kadar hızlı koştuğumu hatırlamıyordum ama onu gıcık etme hissi beni mutlu ediyordu,demeye kalmadı enseme yapışan el sayesinde dengemi sağlayamayıp yere çakıldım .Sonra sırt üstü düzelip Arasla göz göze gelmem bir oldu.Bir anda eğilip beni kucağına aldı ne kadar çırpınsamda beni okadar sıkıyordu ki kurtulmak imkansızdı.
İlk önce ne yapacağını anlamasamda havuza yaklaştığını farkedince dahada çırpınmaya başladım." Ya öküz herif beni bırak yoksa" demeye kalmadı beni kucağında havuzun üstünde tutarak" yoksa ne olur" deyip sinsice sırıtıp beni havuza bıraktı.Hemen nefesimi tuttum.
Daha sonra suyu bedenimde hissedince aklıma hain bir plan geldi.Hemen havuzun dibine batmaya çalıştım,nefesimi iyi tutabiliyordum yani 15-20sn dursam zaten bu salak atlardı .İntikam.
İyice battıktan sonra bi 10 saniye sonra suyun hareketlenmesiyle balığın oltaya takıldığını anladım. Zaten daha fazla nefesimi tutabileceğimi sanmıyordum .Kendimi bir hışımla suyun üstüne çıkarıp derin bir nefes çektim.Yüzmeye devam edip dışarı çıktım o sırada Aras beyimizde sudan kafasını çıkartmıştı." Nasıl Aras bey su hoşunuza gitti mi?" deyip sırıtınca
Aras " Çok sevinme,bunun acısını fena çıkarırım ufaklık" dedi.Bu lafının üzerine kahkahayı basıp oradan uzaklaştım.Kızlar beni görünce tabi şoka uğradılar ama sonra normalleştiler. " Ne bu hal Dilara?"
" Sağolsun bitanecik kuzenin beni havuza attı." dedim.O sırada Aras da içeri girdi.Kızlar yine bir şaşırdılar.Eylül " ne oldu Aras ne bu halin" deyince Aras " çok fena tuzağa düşürüldüm" dediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum.
"Biz ona ava giderken avlanmak diyoruz.Her şeyin bir karşılığı vardır demi " deyip arkamı dönüp yürümeye başladım.Arkamdan bir şeyler zırvaladı ama pek de umrumda değildi sonuçta.Hızlı adımlarla merdivenleri çıkıp,banyoya girdim.Üzerimdekileri çıkartıp şortumla tişörtümü üstüme geçirdim.Saçlarıma sardığım havluyla banyodan çıktım.Saçlarımıda kuruttuktan sonra dağınık bir topuz yaptım.Baya rahatlamıştım.
Sonra gözüm odama kaydı.Etrafa şöyle bir baktım.
Odam büyük olmasından dolayı fazla dağılıyordu.Savaş alanı gibiydi. Sanırım toplama vakti gelmişti.İlk önce çöplük olan dolabımı baştan sona indirip tekrar topladım.Daha sonra çizim masamın ve kitaplığım gözüme çarptı.Onlarıda elden geçirmeyi ihmal etmedim tabi.Balkonumun kapılarını iyice açtıktan sonra içeri gelen temiz havayı ciğerlerime kadar çektim hava çok güzeldi .Odayı bırakıp balkona çıktım.Gökyüzü insana adeta özgürlüğü hatırlatıyordu.Güneş ışıklarını üzerime düşürmüştü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
Random* Tanışmak tesadüftür,arkadaşlık seçim ,ama AŞK tamamen KADERDİR. *Hayatı aslında o andan itibaren değişen ARAS ,her şeyden habersiz DİLARA *İkiside bir tesadüfün içinde ama bundan habersizler ... *Beğeniceğinize eminim tatlıkomik bir aşk sizl...