Arkadaşlar bu bölümü telefondan yazıyorum.Yazım yanlışı olursa affedin please..Multimedia da deniz varr :)
Öğlen kavurucu güneşin yüzüme vurmasını engelleme cabalarima son vererek yatakta doğruldum. Bacaklarımı yatağın yanından sarkıttım ve sonra kalktım. Banyoya elimi yüzümü yıkamak için ilerledim.
Annemin orda olmasını umarak mutfağa gittim fakat hazırlanmış kahvaltı ve masanın kenarına bırakılmış not kağıdından başka kimse yoktu. Kağıdı elime alıp okudum "Kızım baban işe gitti ben de Ayşe teyzenlere gidiyorum. Evden çıkarsan anahtarı saksının içine koy bitanem." Evett evde yalnız kaldım. Ocaktaki çaydanığı alıp ince belli bardağıma çay koydum. Sandalyeye oturup birşeyler yemeye başladım. Telefonu elime alıp Buse ye bişeyler yapalım mı diye mesaj attım. 'Alışverişe ihtiyacım var, 13:00 a kadar hazır ol canım' diye mesajıma karşılık verdi. Saate baktım ve saat 12:30. Hızlıca kahvaltımı bitirip odama hazırlanmaya geçtim. Hava sıcak. Kot şortumu bacağımdan geçirdim ve üzerime de pembe askılımı giydim. Saçımı salık bırakıp çilekli dudak parlatıcımı sürdüm,telefonumu ve cüzdanımı alıp mutfağa gittim. Kağıt kalem bulup anneme not bıraktım ve onu da mıknatısla dolaba yapıştırdım. Kapının zilini duyunca hızlı adımlarla kapıya ilerledim fakat ayak serçe parmagimin sehpaya çarpmasıyla inledim. Topallayarak kapıyı açtım Buse hazır karşımda duruyordu. Serçe parmağımın kızarmasını umursamayarak ayakkabımı giydim. Kapıyı kilitleyip anahtarı saksının içine attım.
Metroyla alışveriş merkezine geldik ve içeriye geçtik. Gözümüze ilişen ilk mağazaya girdik ve güzel bise bulamayıp çıktık. Karşıdaki mağazaya doğru yürüdük ben önden gidiyordum. Tam kapısını itecektim ki ben itmeden kapı açıldı içeriye hizlica girerken sert bir bedene çarptım. Başımı hafif kaldırınca dağınık kumral saçlarını ve delici kahverengi gözlerini gördüm. Bir adım geri çekilip "affedersin"diye tisladim. "üzgünüm biraz hızlı çıktım birşeyin yok ya" dedi bay meteor.başımı iki yana sallayıp gulumsedim."ben rüzgar" dedi "deniz" diye havada duran eline karşılık verdim.Buseye aldirmamaya çalışsam da imkansızdı çünkü dirseğiyle midemi deşmisti bile."benim gitmem gerek deniz.tekrar özür dilerim" dedi ve gözden kayboldu.Mağazaya geçip üç beş parça bisi alip burgere gittik.chiken menü (nasıl yazılıyor bilmiyorum) aldik ve masaya geçip yedik.Yorulduk.
Masadan kalkıp çıkışa yöneldik ve metroya binip evlerimize dağıldık.Akşam 7 olmuştu annemle babama selam verip odama geçtim.uzerimi değişip yatağa attım kendimi.Bay meteor aklıma geldi.Sanırım kasları vardı çarpınca hissetmiştim.acaba bur daha gorurmuyum diye düşünürken'saçmalama deniz nerde göreceksin bir daha' diyen iç sesime aldirmamaya çalıstim.telefonum titreyince gelen mesaja baktım.buseden'çarptığın çocuk bayağı iyiydi değilmi' tebessüm ederek cevap yazdim 'sorma hem de coook iyiydi.' telefonu yastigimin altına sıkıştırıp uyumaya çalıştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Güvenmeli Miyim?
Misterio / SuspensoÜNİVERSİTEYE BAŞLAYAN GENÇ BİR KIZ VE OLDUKÇA YAKIŞIKLI BİR ERKEK.