Vee yeni bölümmm.Arkadaşlar hiç votelamıyosunuz.bide yorum yapmanızı istiyorum.nasıl oldugumu söyleyin mesela.bölümler konusunda fikir de verebilirsiniz.neysee hadi iyi okumalar cnmslarr..Multimedia da Rüzgar var.
Kafede hava kararana kadar oturduk.Masadan yükselen kahkahalar bütün gözlerin bize imalı imalı bakmasına sebep oluyordu.Bu Rüzgar gerçekten çok renkli ve esprili bir kişiliğe sahip.Bir taraftan da yaptığım acaba yanlış mı diye düşünmeden de edemiyorum tabii.Bulunduğum durumun tAadını çıkarmam gerektiğini anlayıp bu düşünceleri beynimin en üst rafına kaldırdım.Evet en iyisi diye de onayladım kendimi.
İçtiğim tek şekerli kahveden çok yaptığımız muhabbetten tad alıyorum.Kahve de soğudu zaten.Daha da içilmez.Aklıma bir anda gelen soruyla Rüzgara döndüm ve gerçekten merak ettiğim soruyu sordum.
-''burda ne işin vardı?seni n son gördüğümde alışveriş mağazasından çıkarken bana çarpşıştın ve benim bütün organlarım yer değiştirmişti.Ne oldu da burdasın.Tabi özel değilse söyle.
-''Okul için burdayım'' gözlerim fal taşı gibi açıldı.Acaba hangi okula gidiyordu.Dayanamayıp sordum -''hangi okula başlayacaksın?''
Kahvesinden bir yudum aldı.Ellerini saçlarından geçirdi.Ben ağzından çıkan her kelimeyi dikkatle dinleyen bir pozisyonda bekliyorum.Buse de benimle aynı durumda.Derin bir nefes verip konuşmaya başladı.
-''blablabla üniversitesi.'' içimden kendime küfrettim.niye mi,çünkü yine rezil oldum.içime atamadığım şaşkınlık ifadesi taşıyan -''ne?'' kelimesini kaçırdım ağızımdan.Buseyle kocaman açılmış gözlerimizle Rüzgara bakyıoruz.-''E cidden yuh.Aynı okuldayız.'' -oha bebeyim aynı okuldayız,artık görüşürüz ha?- moduna el sallayıp bişeyler söyleyen Göktaşımıza baktım.benim içimden geçirdiklerimi o söylüyor.çok şaşırdım.-''artık hep görüşürüz ozaman.'' başımı sallamakla yetindim.
Busenin -artık kalksak mı?- bakışlarından etklienerek -''biz kalkalım arık,saat de geç oldu.Hem biraz daha ses yaparsak bizi burdan tekmeleyerek atacaklar'' kısa bi gülüşmeden sonra ayaklandık.Rüzgar hesabı öderken delici ödülü alan arkadaşım busenin delici dirseğiyle baş etmek zorundaydım.
-''çocuk çok tatlı ve sen çok şanslısın pislik şey.o gün bana alışveriş yapıyorduk.ne diye önden gittin.senin yerine ben önden gidecektim ve bana çarpıcaktı falan filan.hep senin yüzünden ben evde kalıcam'' kısa gülmemden sonra karşılık verdim:
-''şansına küs güzelim,bu sefer gerçekten şanslıyım.'' Rüzgar beye şöyle bir baktım da..çocuk gerçekten taş.Üzerine giydiği deri ceket de çok yakışmış hanii.Gömlek falan çocuk tarz yani.
Bize doğru gelen Rüzgara tebessüm ettim ve bana -ayy seni yirim- dedirtecek kelimeleri ağzından teker teker döktü.-''madem artık aynı okula falan gidicez.Telefon numaranı versene?''
-''oluur,telefonunu ver istersen numaramı yazıyım.'' dedim.cebinden çıkardığı iphone5 i görünce irileşen gözüme -selamm?nabıyorsun bakıyım aa çok ayıp küçült o gözünü-diyesim geldi.cidden.
telefonu alıp numaramı yazdım.sonra da çaldırdım.çantamdan telefonum olan'note 2mi' çıkardım.size bahsetmişmiydim.tek çocuğum ve babam her istediğimi alır.Neyse numarasını rehbere kaydettim.
Rüzgarın telefonu çaldı. açtı-''tamamdır'' diyip kapattı.anlamadım.koşar adımlarla kafenin çıkışına gitti arkadan da sesleniyodu-''deniz!!en yakın zamanda birdaha yapalım bunu''
Öküz
Bir anda gidilir mi öyle?
Buseyle biz de çıktık kafeden.Dışarı adımımı atar atmaz yağmur yağmaya başladı.Hay şansıma öpücükler yollayım.
Dondum ve sırılsıklam oldum.
Eve koşarak gittik ve benim canım arkadaşım kapıyı açana kadar dikildim ve yolda gelirken değil,orda duş aldım.
İçeri girer girmez banyoya saçımı kurutmaya gittim.İçimden de -bu kız niye ışığı açmıyor-diye düşündüm.Banyonun ışığını aç-kapa yaptım ama açılmadı.Eir daha yaptım açılmadı.Eelektirikler gitmiş.
Hay bin ebe.
Hangi devirde yaşıyoruz ya.Elektrik kesilme mi ka... ha ha happşuu!!! al işte hasta oldum .
Mutfaga gidip dolaptan telefonun ışığıyla ıhlamuru buldum.Çakmakla ocağı yakıp ıhlamuru kaynattım.Kupa bardağa döktüm ve içeri geçtim.Üzerime bi örtü alıp televizyonun karşısındaki beyaz tekli koltuğa oturdum.Ihlamuru içtikten sonra gözlerim kapanmaya başladı.Kapanıyor...Kapanıyor...Kapandı.
-''ANA HABER BÜLTENİNE HOŞGELDİNİZ'' Allah belanı yaa.elektrikler geldi ve televizyon gitmeden önce açıkmış.ayrıca niye açık bu televizyon,kim ödüyo bunun faturasını??neyse diyip son ses açık olan televizyonun düğmesine basarak kapattım.''Buse sen mi açık bıraktın bu televizyonuu???'' ses yok... ''Buse?'' gözlerime inanamadım bir an. Öfeleyip tekrar baktım ama gördüğüm doğruydu.Busenin kafası kanlar içinde yere yığılmış öylece yerde yatıyor.Ambulansı aradım.15dk içinde bir sedyeyle geldiler.Sedyeyi arabaya koydular.ben de bindim ve hastaneye gittim.Bi 10 dk sonra geldik ve arabadan indim.Tekerlekli sedyeyi hastanenin acilinden içeri doğru sürmeye başladık.Ameliyathanenin önüne gelince beni içer almadılar kapıda öyle dikili kaldım.Ağzımdan çıkan tek telime ''-buse...'' oldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Güvenmeli Miyim?
Mystery / ThrillerÜNİVERSİTEYE BAŞLAYAN GENÇ BİR KIZ VE OLDUKÇA YAKIŞIKLI BİR ERKEK.