~2.BÖLÜM~

101 13 0
                                    















Kore'ye geleli tamı tamına 6 hafta olmuştu. 5 haftadır Big Hit'te stajyerlik yapıyorduk.
Ve bu gün şirketin çıkaracağı yeni grubun üyeleri belirleniyordu. (Şimdi size bir şey söylemek istiyorum. Normalde eğlence  şirketleri stajyerleri çok ağır eğitimlerden geçirip, grup çıkarımı yapıyorlar. Ama hikayeye hızlı girebilmek için, hızlandırmaya çalışıyorum. Çünkü asıl konuya sekizinci veya dokuzuncu bölümde hakim olucaksınız. Bu yüzden hızlıca yapmaya çalışıyorum. Kafa karışıklığınızı önleyemediğim için sorry.)

Elif yine çok heyecanlıydı. Çıkış yapacağımıza inanıyordu. Ama ben öyle düşünmüyordum.

4-5 yıllık stajyerleri bırakıp, 5 haftalık stajyerleri seçecek değiller ya?
Sizede kulağı fazla çılgınca gelmiyor mu?

Bütün stajyerler toplantı odasında toplanmış, duyuruyu yapacak kişiyi bekliyorduk.

Allah Allah ya ne diye çıkacak grup üyelerini yanlarına çağırıp tek tek söylemiyorlar da böyle söylüyorlar?
Bence çok saçma yani, çıkış yapamayacak olan insanları hayal kırıklığına uğratıp, küçük düşürmekten başka bir şey değil.

Ben kendi içimde, kendi kendime münazara yaparken, içeriye 30'larının ortasında elinde kağıtlarla uzun boylu bir adam girdi. Bu adamı başkanın yanında bir kaç kez görmüştüm. Stajyerlere pratik yaparken kahve dağıtmıştı. Hatta bize getirip kendi vermişti ve 'Size özel' deyip göz kırpmıştı. Adamın yavşak olduğunu düşünüp içmemiştim. Elif'e de içirmemiştim tabiki. Bu adamın kim olduğunu merak ettiğimden dolayı yanımdaki kıza;

"Aah şey pardon. Bu adamı bir kaç kez başkanın yanında görmüştüm. Ama kim olduğunu bilmiyorum. Acaba siz kim olduğunu biliyor musunuz?"

Kız bana güler yüzlü bir ifadeyle;

"Ah bu adam mı? Kim olduğunu gerçekten  bilmiyor musun unni? Çıkış yapacak grubun menejeri olucakmış bu adam.
Hem benimle neden resmi konuşuyorsun? Ben senden 2 yaş küçüğüm. Lütfen benimle konuşurken rahat konuş. Ha bu arada ben Kim Min Ki sanırım daha önce  hiç doğru düzgün tanışamadık. Üzgünüm."dedi. Bu kız çok mu tatlıydı ne? Ama bu ondan korktuğum gerçeğini değiştirmez.

"Bende Kevser. Bana sadece 'Kevser' diyebilirsin. Bu arada seni çok sevdim ama senden korkmuyor değilim."dedim hafif gülerek.

Bana şok olmuş bir biçimde bakıp;

"Neden unni yanlış bir şey mi yaptım?"dedi. Bu kız cidden çok tatlı  ama ya.

"Ah hayır hayır. Sadece yeteneklerinden korkuyorum diyelim. Dans edişin ve o güzel sesinle göz dolduruşun falan."dedim.
Hafifçe kıkırdarken;

"Doğruyu söylemek gerekirse bende sizden korkuyorum. Mesala senin dans edişin ve rap yapışını, Elif unninin sesi zaten.... bir dakika övecek kelime bulamıyorum. Ha birde yüz güzelliğiniz falan, off. Fiziğinize söyleyecek laf zaten yok. Hatta şu an seninle konuştuğum için hala şoktayım.
Çünkü yanınıza gelen kız veya erkekleri hemen uzaklaştırıyorsun. Bu hareketini taktir ediyorum. Sanırım kendine özgü bir savunma alanı oluşturmaya çalışıyorsun.* Bu yüzden dikkat çekiyorsun. Hocaların gözdesisiniz, diğerleri gibi gözde olmak için rüşvet falan vermiyorsunuz. Yani dürüstlüğünüzle, savunma mekanızmalarınız ve bu hırsınızla çok dikkat çekiyorsunuz. Hatta ve hatta bu adamın size özel olarak getirdiği kahveleri bütün stajyerlerin önünde çöpe atman senden korkmamızı sağladı. Ama tabi erkekler bunu çekici buldu. Kızlarsa sadece kendini beğenmiş olduğunu düşündü ya neyse."dedi.

Ben şok olmuştum. Cidden yani diğerlerinin gözünde böyle mi gözüküyordum? Dağ ayısı gibi? Amaan bu da benim karekterim size ne abi?
Neyse çok da önemli değil. Benden uzak, Allah'a yakın olsunlar. Hem bir dakika kendini beğenmiş gibi davrandığımı mı ima etti?

Dark SKY / BANGTAN BEYLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin