''Alparslan SERTKAYA...''

306 14 9
                                    

Merhabalar.Umarım bölümü beğenirsiniz.

Medya:Alparslan SERTKAYA

-Zülal YAKUT-

Uzun bir yolculukdan sonra koca bi konağın önünde durmuştuk.Arabadan indiğimde konağın büyüklüğünü daha iyi saptamıştım.

Arabadan indiğimde konağın büyüklüğünü daha iyi saptamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(SERTKAYA KONAĞI)

Adının Alparslan olduğunu ve aynı zamanda evleneceğim kişi olduuğunu öğrendiğim adam;Korumalara komut vererek büyük çelik kapıyı açtırdı.İshak Bey önden çeri girerken,Alparslanla göz göze geldik. "Geç." dedi sadece gözlerime bakarak.Yavaş ve ürkek adımlarla kapıdan içeri girdiğimde sanki ayaklarım geri gitmek istiyordu,adım atmakta zorlanıyordum.

İçimdeki korku mu, çekingenlik mi olduğunu henüz adlandıramadığım bir stres vardı.Sanki göğüs kafesim yırtılacakmış gibi hissediyordum.Avludaki gözler üstüme dönerken ne yapacağımı,nasıl davranacağımı gram bilmiyordum.

İshak beyin sesiyle ayaklarım yerde sabit kalırken kalp atışlarım hızlanmaya başladı. "Zülal bundan sonra bu evin bir kızı,Alparslanın da karısı olacaktır.Herkes ona göre davransın.Şimdi Zülale düğüne kadar kalacağı odayı gösterin." İshak Bey avluda gözden kaybolurken "Özlem,Zülali odasına götür."Alparslanın sesini arkamda duyduğumda dönüp kısa bir anlığına ona baktım. "Beni izleyin Hanımım." Adının özlem olduğunu tahmin ettiğim genç bir kız bana seslenmişti bende peşine takılmış sessizce onu takip ediyordum.Benimle yaşıt gibi duruyordu aramızda en fazla 1-2 yaş fark var gibi duruyordu.

Bir odanın kapısına geldiğimizde Özlem durdu ve kapıyı açtı. "Burası düğüne kadar kalacağınız oda hanımım.Bir ihtiyacınız olursa seslenin ben geliveririm." Özlem içtenlikle kelimelerini tamamladığında arkasını dönmüş gidecekti ki kelimelerimle durdu. "Özlem.Teşekkür ederim,ve bana hanımım deme .Zülal yeterli." Dediğimle özlem başıyla onayladı ve çıktığımız merdivenleri indi.

Odaya geçtiğimde odanın eksiksizce düşenmiş olduğunu zaten misafirler için hazırlanmış oda olduğunu fark ettim.Ama ben ne yazık ki bu konakta misafir olarak kalmayacaktım.

İstemiyordum,sevmediğim bir adamla evlenmek istemiyordum.

Kim istemediği bir adamla evlenmek  isterdi ki?
Üstelik daha LYS'ye bile girmemiştim.Büyük problemlerden biriside buydu. Okuyabilecek miydim?Hayallerimi gerçekleştirebilecek miydim yoksa hepsini unutmak zorunda kalıp emeklerimi çöpe mi atacaktım.Bir bilinmezliğin içinde kavruluyordum.Beynimdeki düşünceler,sorular ,bilinmezlik aklımı kemirip duruyordu.

Alparslan sert bir tipe benziyordu tabi sadece 2 gün oluyordu.Gerekmedikçe konuşmuyor,kendini ifade etmesi gereken yerdede hiç altta kalmıyordu.

Tamam Alparslan yakışıklı bir adamdı.Buğday teni,griye çalan mavi gözleri,kapalı kumral saçları,yapılı vücuduyla her kızın hayalini süsleyebilecek bir adamdı.

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin