Cennetten Yazıyorum 2

179 7 2
                                    




Yüreğimdeki en büyük parçalardan birinin kopması yüzünden mahvolan bedenim çok yorgun. Ayçanın attığı mesajı hiç katmıyorum. Sanki beni atmosferden yere bırakmışlar bedenim parçalanmamış fakat kemiklerim tuzla buz olmuş buna rağmen acı çekiyorum hayattayım ve birde üstüne dövmüşler. Öyle büyük bir acı ki kelimeler bile anlamsız kalıyor anlatamıyorum işte. Dedemin morgdan çıkarmak için gerekli işlemleri yaptıktan sonra cenaze arabasının arkasında araba sürerken peşinden koştuğum günler aklıma geldi bu sefer de peşindeyim ama koşmuyorum. Daha dün gece sarıldığım adam bugün soğukluğuyla yakan bedeniyle önümde gidiyor. Eskiden bile bize geldiklerinde Dedem ve Babaannem gidecekleri gün çok ağlardım bi şekilde gönlümü alırdı ve öyle giderdi. Gönlümü almadan gittin bu sefer bu nasıl bir sınav! Belediyeye geldik ölüm belgesi ve bazı işlemler var. Belediye morguna dedemi bıraktıktan sonra zorda olsa eve döndüm. Nası bir gece bu ! Uyuyamıyorum, boş bakıyorum titreyen ellerim büyümüş gözbebeklerim ve beyaz tenim ruhumun can çekiştiğini nasıl hissettiriyor bilir misin bilmem. Gece evde edilen duaları dinliyorum, sadece duruyorum. Dudaklarımın kımıldamadığı kuru halinin belirginleştiği ve aç olduğum halde yemek yemediğim bir ütopya burası. Karanlık soğuk derin. Sabah oluyor gözlerim kıpkırmızı ve çok yorgunum. Burnumdaki toprak kokusu dışarıda dinen yağmurun bıraktığı o iz ve hayatımdan gidenler için verilen bir teselli sanki. Vakti geldi evden çıktık yavaş yavaş belediye morguna gittik ölüm belgesini aldıktan sonra cenaze yıkama işlemleri için hocaya yardım amaçlı babam ve ben içeri girdik. Dedemi teneşire sırt üstü yatırdık. Çok kötüyüm ama dayanmalıyım. Cenazenin yıkandığı ortama güzel kokulu buhur yaktı hoca.

Hoca: "Niyet ettim Allah rızası için bu ölen kimseyi yıkamaya."

Ilık suyla dedemi yıkadıktan sonra kuruttuk ve kefenledik. Cenaze ikindi namazından sonra Polatlıdan kaldırılacak. Yola çıktık ama hiç bu kadar uzun gelmemişti bana bir yolculuk oysa ki evimiz ile Polatlı arası 35 40 dakika cenaze arabası önde giderken yolun yarısında ölüm belgesini unuttuğumuzu gördüm o belge olmadan gömme işlemi yapılmıyor babamı arayıp söyledikten sonra. Hızla geri döndüm bizimkiler giderken ölüm belgesini evden aldım nasıl hızlı gittiysem hatırlamıyorum bile onlar vardığında arkalarından yetiştim. O soğuk mermere, musalla taşına tabutu yerleştirdikten sonra taziyeleri kabul ettik.Ezan okundu ikindi namazını nasıl kıldığımı anlatamam ardından cenaze namazını kıldıktan sonra Cami hocasının "Haklarınızı helal ediyor musunuz?" diye sormasıyla iki gözümden bir damla yaş düştü. Dedim "Helal Olsun"
Öyle hızlı düştüler ki kan ağladım sanki öyle yandı içim, öylesine yandı gözlerim. Cenazeyi defnettik dedemin mezarına son toprağı ben attım. Kime kalmış ki bu dünya ? Bizim olduğunu sandığımız şeylerin aslında kiracısı olduğumuzu anladığım gün dünyaya bakışım değişti.

Eve dönüyorum. Toprağın bol olsun koca çınar !

Cennetten Yazıyorum 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin