Ben bir gölge olsam, yahut bir hayal

27 1 0
                                    



Eşyalarimi teker teker topladıktan sonra veda vakti gelmişti.Kalbim acıyordu neden böyle hissediyordum ? Bilmiyorum ama Buradan gitmek istemiyordum.Kendine gel buraya ait değilsin her zaman bir yabanci olacaksin... iç sesim bunları söylerken hala ne yapacağıma karar verememiştim.Chanyeole tutulmuş muydum? Hem de bu kısa zaman da olamazdı istemiyordum bir yandan da elimden tutup gitmememi söylemesini istiyordum,işten ve evden kovulmuştum ama hiçbiri bu kadar cok acıtmamıştı o gece gözlerimi kaparken en son gördüğüm telaşı iki gözü ve ben unutamıyordum melek yüzünü unutamıyordum. Buradan gidersem bunları unutmaktan korkuyordum.Ne yazık ki gözleri mi açtığım anda gerçekler yüzüme vuruyordu.Fazla vakit kaybetmeden odamı son bir kez düzenleyip odadan çıktım aşağıdan televizyondan sesler geliyordu, Chanyeolu görmek istemesem de mecbur gitmek zorundaydım her şeyi sıfırlayıp kendi ayaklarımın üzerinde durup yeni bir hayat kurmalıydım bana evini açmıştı hem suçu olmadığı halde benimle gayet yakından ilgilenmişti.En önemlisi de hayatımda babamdan sonra ilk defa sevildiğimi hissetmiştim,şimdi bunların birkaç dakika sonra sonlanacağı içimi yakıyordu.Belki bir gün karşılaşacaktık,birbirimize yabancı gibi bakıp yolumuza devam edecektik ya da hiç görmeyecektim yüzünü bir daha, hatırlamayacaktım;kahverengi sisli gözlerini... o da unutacaktı hayatına kaldığı yerden devam edecekti. Unutmamasını istedim çünkü ben ona şimdiden alışmıştım.Buradan gitmeyi planlamıyor değildim kalıcı gelmediğimin de farkındaydım sadece bu kadar kötü olacağını tahmin etmemiştim,üstüme çeki düzen verip yavaş adımlarla merdivenlerden indim aslında konuşacak yüzüm yoktu kovulmuştum şimdi ne demeliydim? hoşça kal mı? elveda görüşürüz mü ? Gözleri televizyondan beni buldu ancak bakmadım güzel yüzüne son kez bakacağım anı bekledim.

Merdivenlerden indikten sonra gözleriyle buluştum tekrar adımlarımı hızlandırarak yanına geldim geldim kokusu bile başimi dönduruyordu, daha fazla ilerlemeden durdum "Chanyeol her şey için teşekkur ederim " yutkunamadı gitmemi istemiyor gibi görünüyordu ama demedi bir şey konuşsun istedim sesini duyayım fakat sadece gözleriyle anlattı bana her şeyi o da biliyordu bir gun karşılaşıiğımızda yabancı olacağımızı,sonra gözlerimi çektim gözlerinden kapıya doğru ilerledim sabah odamı düzenlediğim için hava kararmaya başlamıştı kapıyı kapatıp çıktım ilk önce uzun bir sure yürüdüm eve gidemezdim otelde en fazla 1 gün kalabilirdim işe gitmediğim için paramda yoktu. Aklıma Kyungsoo geldi evet be neden Kyungsooyu arayIp bir günlüğüne onda kalmıyordum sabah iş bulup hemen çalışmaya başlardım. Elime telefonu alıp Kyungsoonun numarasını aradım ''Alo Kyungsoo'' çok geçmeden telefonu açmıştı ''Baekhyun neredesin çok özledim seni''

'' Ben de özledim uzun hikaye sonra anlatsam olur mu ?''

''Bir sorun yok değil mi ?''

'' Ah hayır iyiyim''

''O zaman sana çok şaşıracağın bir şey söyleyeceğim Jonginle birlikteyiz.''

'' Vay be sonunda zaten siz aşıktınız fark etmedim sanma iş yerinde o utanmalarından anlamıştım.''

'' Bu arada Kyungsoo sana söylemem gereken bir şey var ''

'' Baekhyun duyamiyorum bir saniye''

'' Bugün Sizde kalabil-'sözüm Kyungsoo'nun sesiyle kesilmişti.

'' Bizde yurt dışına çıktık birlikte şu an nerdeyiz biliyor musun? Amerika da acayip eğleniyoruz. Arkadan jongin'in sesini duymamla kocaman gülümsedim'' Baek bir dahaki gelişimizde mutlaka sen de gelmelisin vuhuu'' Ben de bağırarak ''eğlenmenize çok sevindim geldiğiniz zaman görüşürüz''

TRUST // ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin