Pencereden esen ılık rüzgarın tenime çarpmasıyla dışarıyı izliyordum mutfaktan seslerin gelmesiyle irkildim büyük ihtimalle Chanyeol uyanmış işe gitmeden önce yemek hazırlıyordu.Kendimi burada rahat hissetmiştim, kafamı dinlemem gerekiyordu.Chanyeolle kalma fikrine şimdiden alışmıştım,evimden kovulduğum yetmezmiş gibi Kyungsoo'nun beni arayıp işten kovulduğumu söylemesiyle daha da yıkılmıştım tabi ama bu bir hafta boyunca hem bedenen hem ruhen yorulmuştum ayrıca Chanyeol'ün kalacağım odayı gösterdiği günden beri odadan çıkmamıştım.
Chanyeol ise işe gitmeden önce yanımdaki sehpaya yemek koyuyor ve hasta mıyım diye elini alnıma koyup kontrol ediyordu.Konuşacak halde değildim aslına bakarsanız bir hafta boyunca hiç dinlenmediğim kadar iyi dinlenmiş hissediyordum ne zaman annem aklıma gelse yine kendimi bir kuyunun içinde çıkmazda buluyordum derince bir nefes verip yatağımdan kalktım mutfaktan gelen sesleri takip ettim Chanyeole yardım etmek için merdivenlerden sekerek indim ve ''günaydın'' dedim.İlk önce afallamış bir şekilde beni süzüp baksa da ''günaydın''diye karşılık vermişti.''Chanyeol yardıma ihtiyacın var mı ?'' yüzünü tamamen görebileceğim bir şekilde bana döndü ve ''hayır yemekler hazır masaya otur ''dedi. ben de dediğini yapıp masaya oturdum,aramızda yine sessizlik başlarken Chanyeol konuşmaya başladı ''akşam önemli bir işim var geç geleceğim ''koca evde tek başıma kalacağım için ürkmüştüm fakat ''önemli değil erken yatarım zaten '' diye karşılık verdim.''Bu arada buzdolabında yemekler var akşam yemeyi unutma'' gözlerim Chanyeolü bulurken beni mi düşünüyordu yoksa aç kalmayayım diye mi böyle bir şey söylemişti anlamamıştım.Chanyeol çok güzel yemek yapıyordu bir aşçının yapamayacağı kadar lezzetliydi her yaptığı geldiğim zamandan itibaren birkaç kilo aldığıma emindim.Birlikte yemeğimizi yedikten sonra işe gitmişti.Ben de bu fırsattan istifade evi dolaşmaya karar verdim.Evi çok geniş ve modern dizayn edilmişti dışarıdan bakınca geniş bir ailenin yaşayacağı bir türden evdi ama Chanyeol'ün ailesi yurt dışında olduğu için fazla akrabası gelip gitmiyordu en azından buna sevinmiştim.Evin bahçesinde çeşit çeşit çiçekler vardı;Sümbül,lale gül insanın içini açıyordu aynı şekilde evde de yoğun olarak beyaz mor ve gri tonları hakimdi yan tarafta geniş bir mutfak hemen solunda ise uzunca merdiven bulunuyordu Chanyeol'ün küçüklük resimleri ailesiyle fotoğrafları duvarlar da asılıydı merdivenlerin bittiği yerde uzun bir koridor vardı onun tam karşısında ki oda da Chanyeol kalıyordu onun hemen yanında ise benim kaldığım oda bulunuyordu.Dışarıya çıkıp renk renk çiçekleri nefesime çektikten sonra havanın kapanmasıyla tekrar içeri girmiştim.Acıktığımı hissedip direk buzdolabına yöneldim karnımı doyurduktan sonra saatin 7 civarı olduğunu gördüm.
Chanyeol hala gelmemişti ve saat gecenin on ikisine geliyordu televizyon izlemekten sıkılıp kapatmıştım.Kafamı koltuğa yaslayıp Chanyeol'ü bekliyordum sonuçta burada misafir sayılırdım.Çok geçmeden anahtar sesi geldi kapının açıldığını gördüm kafamı kaldırıp baktığımda zar zor yürüyen Chanyeolle karşılaştım ''Chanyeol'' kafasını kaldıdığında gözleri belli belirsiz beni buldu ''Baekhyun sen uyumadın mı ?''uyanık olduğuma şaşırmıştı yanına yaklaştığım sırada içki koktuğunu gördüm ne diye bu kadar içtin be adam diye soracakken üstüme yığılmıştı.Dengemi sağladıktan sonra Chanyeol'ü yan taraftaki kanepeye yatırmıştım,mutfağa gidip kahve yaptıktan sonra tekrar geldim ''Chanyeol kalk hadi kahve iç'' beni duymadığı çok açıktı ''Chanyeol'' kollarını sarstım fakat yine uyanmıyordu yanda duran suyu yüzüne dökmüştüm yoksa uyanacağı falan yoktu gözleri açıp bana baktı hemen ardından yerinden doğrulup eline kahveyi aldı ve yavaş yavaş yudumladı.''neden bu kadar içtin?''sorum karşısında hiçbir tepki vermedi ''iyi misin Chanyeol?'' dedim ama ağzından çıkan tek şey ''annem falan mı olmaya başladın seni ilgilendirmez'' demesiydi.Kendime küfrediyordum elbette beni ilgilendirmezdi ne diye burnumu sokup soru soruyordum sinirlenmiştim en iyisi odama gidip uyumaktı fakat ağzımı açıp ''annen burada olsa o da eminim bu kadar içmene izin vermezdi''demiştim.Merdivenlere doğru ilerlerken bileklerimi tutan kolları ile vücuduna çarpmıştı yüzüm,acıyla kafamı yukarı doğru kaldırdığımda Chanyeol'ün öfkeli gözleri ile karşılaştım.
''Baekhyun bir daha annemle ilgili en ufacık bir söz daha söylersen seni buradan kovarım.''sözleri karşısında ne kadar ezik düşsem de dik durmaya çalıştım parmakları bileklerimi öyle sıkıyordu ki ufalanıp yok olacak sandım,Chanyeol bir yabancıydı bana çarptığı için buraya getirmiş ve birlikte kalmamızı teklif etmişti.Elbette iyi olduğumda gidecektim durumun buraya kadar gelmesini bilemezdim ona beni buraya sen getirdin lanet olasıca herif bıraksaydın ben kendi çareme bakarım diye haykırmak istedim ama yapmadım.Her zaman sinirlenince insanların beni kırmaması için ben onları kırardım ya da daha farklı ağzımdan kırıcı sözler çıkardı ne dediğimi bilmezdim söylediğim takdirde hemen pişman olurdum.Babam bu huyumun ne kadar kötü olduğunu ve bir daha yapmamamı söylese de engel olamıyordum ''annene acıyorum Park Chanyeol'' dediğim anda Chanyeolün gözleri ağaçtan düşen yapraklar gibi kayıp gitti çekti gözlerini benden ağzı hafif açıldı sanki bir şey diyecekmiş te diyemiyormuş gibi açıldı.Hiçbir şey demeden hızlı adımlarla odasına gidip kapıyı gürültülü bir şekilde kapattı.Ben olduğum yerde söylediğim sözden dolayı pişman olsam da arkasından sadece bakakaldım merdivenleri çıkıp odasının tam önünde durdum girmek istedim giremedim vazgeçip kendi odama girdim.Ben buraya ait değildim Chanyeol haklıydı onun hayatına karışamazdım.Bu günü atlatmanın uyku olacağını düşündüm kafamı yastığa koyup bir süre bekledim fakat uykum yoktu hava bulutlu ve yağmurluydu içerisi gök gürültüsü ile yankılanıyor ve aydınlanıyordu.yastığıma sıkı sıkı sarıldım,korkardım ben gök gürültüsünden babamın öldüğü gece de bu gürültülü seslerle arabadan cesedi çıkıyordu yatakta sırılsıklam olmuştum en son dayanamayıp Chanyeol'ün odasına girdim.Sırtı dönüktü uyuyup uyumadığını göremiyordum yastığımı yatağın bir ucuna koydum sessiz adımlarla yatağa doğru ilerledim''Baekhyun'' biraz çekinerek ''Efendim'' dedim fazla uzatmayarak ardından arkasını dönüp gözleri tam göz bebeklerimin içine baktı kahverengi gözlerini görme şerefini yaşamıştım o an sadece bakışalım istedim,korkuyordum içimde sebepsizce bir korku,hüzün vardı öyle derin bakıyordu ki ne diyeeceğinden korkmuştum.''Chanyeol ben özür-'' sözümü tamamlayamadan...
''Yarın bu evden gitmeni istiyorum''dedi.Önce o gözlerine,gözlerime değdiği göz bebeklerine baktım nemli havanın yağış bırakacağı bir durgunlukta doldu gözlerim ama ağlamadım.Chanyeol gibi ben de tam göz bebeklerinin içine bakmayı gayretle sürdürüyordum.Bir şey demedim ne diyebilirdim ki sözcüklerim tükenmişti donmuştu her şey;ben o kahverengi gözlerini sevmiştim.Bana kırılganca bakan dünyanın en güzel varlığıymışım gibi bakan kahverengi gözlerini,korktuğumda sığınağım olan,göz bebeklerimin ışığı olan gözlerini sevmiştim ama bu gece ben o kahverengi gözlere bakmaya doyamadan bırakıp gidecektim...
(Upuzuun bir günün sonunda tekrar yazdım ,evet ilham geldi inşallah beğenirsiniz cidden çok yoruldum oruç oruç yazı yazmak ayrı zor lütfen yorum yazın acayipp merak ediyorum ficimi okuyorsanız yorumlarınızı eksik etmeyin :((
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TRUST // Chanbaek
FanfictionO gece çaresiz,mutsuz,hayata veda edeceğim gün...kafama sert bir şeyin isabet etmesiyle gecenin karanlığında ben de hayata veda ediyordum.Son gördüğüm şey iki çift kahverengi bana nefretle bakan büyüleyici gözlere son kez baktım.Ben o gözlerde kendi...