Lord Black

Astral Seyahat

  Bu bölümü değerli annelerimize ithaf ediyorum.

Bu bölümü ilk bölüm olarak yayınladığım ara bölüme dönerek okumanızı tavsiye ederim çünkü ilk bölüm eklemelerden sonra hem gelecek bölümler için spoiler  ve de bu bölümden sonraki bölümler için bazı önemli bilgiler içermekte.

Son seyahat kapısı son karanlık ilahi kahin olan Tai' ye aitti. O ve ikizi hep zıttı. Çai ona göre daha ön plandaydı. Artık buna dayanamayan Tai gelecekte yapılacak olan karanlık büyüleri çalmıştı. Artık kendi devri gelmişti.  Ancak bilmediği bir şey vardı. O da karanlık büyüleri ikiz evreninde de kendisi yapmıştı. Bu büyüler yüzünden de orada lanetliydi ve büyüleri oradan çalması kaderi değiştirmişti. O çaldığı büyüler kaderle beraber herkesi değiştirmişti. O Lord olacakken artık bir kitap mührünü oluşturuyordu. Çünkü o kendi büyülerinin esiriydi.

»»»»»»»»»»»»»»»»»
 
  Nyks yine tahtındaydı. Günlerdir Çai' yi beklemesine rağmen o gelmemişti. Nyks son(lord-efendi) Fenk Black'i bulmuş ancak kader çoktan oyununa başlamıştı. Artık herkes kendini bitmez bir oyunda bulacaktı. Nyks bir yıl için konseyden izin almıştı. Nyks ise artık karanlığa karışmaya hazırdı. Bir yıl boyunca gelecek yıl geri döneceği düşüncesiyle beklenecek ancak bir yıl sonra geri dönmeyince aranıcaktı.

Bir ay sonra

  Hoşgeldin Siyah, bunu söyleyen Tai ve Çai'nin üvey kardeşleri Sai idi. Artık vakarla ölümüne giden annesine ve vasiyetine saygı göstermenin zamanıydı. Ölen Lian Lias'ın ayinine gidemeyen Siyah'ı sakinleştirirken ekledi:

  — Annem vasiyetinde senin son efendi ile Ciu dağında buluşman gerektiğini, kadim dilin sahibinin bulmanı Are topluluğundan uzak durmanın faydalı olacağını ifade etti, dedi. Siyah şaşkındı, onun yaratıcı tanrının son lisanına niye ihtiyacı vardı ki !!! Sordu,

—Kadim dili bilen kaldı mı?

—Malesef ki hayır.
 
Siyah ne yapacağını bilmez halde yere yığıldı. Tüm bedeni yalnızlığın ve vazifeye karşı yetersizliğin  altında titriyordu. Ama bilmesi gereken bir şey vardı o ki gerçek Sai'nin karşısında olmadığıydı. Kendini toparlayamadan çekilen kılıç boğazına dayalı idi ancak daha ilahinin onunla olan oyunu bitmemiş karşısındaki bir anda parçanlamıştı. Gerçek ilahi onun kader tamamlanmadan ölmesine izin veremezdi. Ona öğrenmesi gereken gerçek lisanı fısıldadı gerçek ilah. Gelen sözlersese şunlardı:

"Kadim Sırrın Efendi dili" demişti ona gerçek ilahi. Gerçek adı "Ejder Kralın Kadim Dili" olan bu dili sadece Yakut Ejder [yazarınız burda çok güldü (tanıdık geldi mi SiyahLotus_ )] kralı olan kadim ilahlardan Cei ve yardımcıları biliyordu. Artık gitmenin vakti olduğunu bilen Siyah istemsiz ve isteksiz bi şekilde ayağa kalktı. Sia' yı araması gerekti. Evin büyü odasının kapısının önüne geldi. Derin bir nefes aldı. Büyülü sözleri mırıldanmaya başladı. Kapı yavaşça açılmaya ve geriye doğru gitmeye başladı. Sonunda kapı iki metre geriye gitmiş sankigiderken zemini de peşinde götürmüştü. Zeminde artık bir kapı kadar boşluk vardı. Bu boşluktan Siyah  tereddüt etmeden atladı.

»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»

Lord Black artık kendini kader listesinde yazdığı gibi göstermiş ve tanıtmıştı. Sonuçta onun sadece bedeni vardı ancak ruhu yoktu. O buraya ruhunu bulmaya gelmişti, kendisini ve ruhunu bu hale getiren kişiyi bulup ondan hesap soracaktı. Sonuçta o olmasaydı bedeni ile ruhu bir arada yaşayabilecekti.
 
  O artık hedefini bulmuştu ancak sahibinin giderken ona bıraktığı kader listesini tamamlamalıydı. Sırayla yolundan çekilmesi gereken herkesi yolundan çekecek ve ruhunu bulacaktı. Ancak her şeyden önce kader listesi tamamlanmalıydı. Kader  en zoru ise lanetli bir kayalıkta bulunan sahibinden bi önceki kara kralı ziyaret edecek ve mezarının arkasındaki dev sutunun üstüne kralın en sevdiği kolyesini koyacaktı. Aslında basit görünen bu görevin en zor yanı o kayalığa sadece ruhların yani ruhları hiç olmayan bedenlere sürgün edilmiş iradelerin girebilmesiydi. Bunun sebebi ise bedenden ruhun ayrılmasıydı ve bedenin kendine verilen komutları yerine getirirken sürgün ruh ise en azından kafesinden bir süreliğine çıkmış olması ruha enerji depoluyordu. Bu işlemse bedeni güçlendiriyordu.

Yb sonu
572 kelime