3.Bölüm - EĞITIM

144 3 0
                                    

Gozlerimi yavaşça araladim. Boynumda bir ağrı vardı. Bütün gece kelepçelerle kollarim havada ve boynum evin şekilde öylece uyumustum. Dün ki eleman kapıyı açmaya çalışıyordu. Sonra anahtar yere düştü ve birden kapı açıldı. Korkarak irkildim. Kapı o kadar hızlı açılmıştı ki adama çarptı ve adam yere yığıldı.

Birden kelepcelerim kırıldı. Korkmaya başlamıştım. 2 gündür ne olduğunu bilmediğim bir şey ya da varlık etrafımda dolanıyor gibiydi. Hemen hücreden çıktım. Diğer ajanlara görünmeden mike' nin yanına gitmeliydim. Aslında evet kacabilirim. Ama gelirken binanın etrafında yüzlerce koruma gördüm. Bu yüzden mike in yanına gitmek en doğrusu.

Önce asansörü çağırdım. Ve hemen kenara saklandim. Asansörde kimse yoktu. Bu yüzden hemen ana kata çıktım. Bir sürü görevli vardı. Resmen ajan gibi tek tek gidiyordum. Bir adam beni son anda görüp arkamdan ağzımı kapattı. Sonra ayağımı 180° derece havaya kaldırdım ve kafasına vurdum. Nasıl yaptığım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Hemen mike in odasına gittim.

-MIKE! Kimse yoktu. Sonra ayak sesleri duydum ve masanın altı e saklandim.

- Onda biseyler var george. Farklı şeyler.

-ne gibi patron?

- bilmiyorum. Ama eğitime artık başlamalıyız. Getir onu.

Bu mike ve yardımcısıydı. Benim hakkimda konuştuklarını biliyordum. Diğer adam gidince masadan çıktım.

-Jess! Sen nasıl...

-Emin ol bende nasıl çıktığımı bilmiyorum.. Ama buraya bunun için gelmedim. Sen! Benim sana vurmadigimi bildiğin halde neden hücreye attin. Niye!

- Çünkü sen yaptın Jess! Biliyorum bir şey yapmadığını zannediyorsun ama sen yaptın.

-Kafayı yiycem. Mike! Kendine gel. Benim sandalyede oturdugumu biliyorsun.

-Ya Jess. Sandalyedeki sen yapmadin! Yukarıdaki sen yaptın.

-Ne?

- her neyse eğer biraz daha soru sorarsan hücreye tekrar gireceksin.

Öylece donakaldim. Ve tabii hiçbirşey anlamamıştım.

-Eğitim zamanı hazırlan !

Dışardan birkaç adam geldi ve beni odama götürdüler.

-Rahat şeyler giyin. Eğitime gideceğiz!

-Ne yani? Okula falan mi?

-Evet. Okul. Şimdi üzerini değiştir. Hızlı ol.

Kafamı onaylayarak salladim. Sonra dolaptan siyah eşofman ve bordo kısa kollu bir tişört giyindim. Toplu sacimi düzelttik ve çıktım.

-Eee ders ne? Benim beklediğim , kimya, biyoloji ,coğrafya falandi ama adam çok alakasız bir yanıt verdi.

-Dövüş.

-Nasıl yaa?

Kolumdan tuttu ve tek kelime etmeden beni spor salonu ve ya antreman yerine benzeyen bir odaya getirdi.

Mike sportif şeyler giymiş beni bekliyordu. Adam elime bir çift siyah eldiven giydirdi.

-Pekala mavi sacli kiz... seninle küçük ir oyun oynayacağız. Oyunda bu adam bir kaçak olacak. Sen de onu yakalayıp cezasını verecek olan bir polis. Ben de oyunda hakem olacağım.

-Ama ben dövüş...

- tek kelime istemiyorum. 3-2-1 başla!

Mike geri çekilip köşede oturdu. Adam üstüme doğru gelmeye başladı. Sonra eliyle yumruk yaptı ve tam bana vuracakken kolunu sıkıca tuttum.Sonra kendime çektim ve karın boşluğuna sert bir tekme attim. Yere düşünce hemen egildim.

-Afedersiniz ben....

Adam birden bana kafa attı ve tutup yere yatırdı. Sonra iki ayağımı birleştirip ona tekme attim ve ayağa kalktım. Adam zar zor tekrar dogrulunca sağ yumrugumu sıktım ve yüzünün ortasına sert bir şekilde vurdum. Dudağı patladı ve sonra yere yığıldı.

Mike alkışlayarak yanıma geldi.

-Beni sasirttin.. mükemmeldi. Git dinlen yarın çok sıkı bir eğitim alacaksın.

-Sey bende nasıl yaptığımı anlamadım. Aslinda refleks bile diyebilirim.

- Emin ol , daha fazlasını yapabildiğini öğrendiğinde nasıl bir mucizeye sahip olduğunu anlayacaksın , şimdi git.

-Ben, dediklerinizden hiçbir şey anlamıyorum.

-Zamanı geldiğinde anlayacaksın. Dedigim gibi yarın çok zorlu bir gün olacak.

-Pekala. Diyerek kapıya doğru yöneldim sonra arkamdan adamın geldiğini hissettim.

Arkamı döndüğümde elini yumruk seklinde havaya kaldırmış adamı gördüm. Gözü morarmış ve ağzı kaniyordu. Aniden bana vurmaya kalisinca bende kollarimla yüzümü siper ettim. Tam bana vuracakken birden bire sanki biri sertçe ona vurdu ve taaa karşıdaki duvara uçtu. Mike gözlerine inanamadı. Koca salonda 3 kişiydik ve ben nasıl olduğunu bilmedigim bir şekilde o adamı yere yigmistim. Mike dışarıya seslendi.

- Çabuk buraya gelin! Dışardan birkaç adam geldi ve beni kollarimdan tutup cekistirmeye başladılar.

-Mike bunu yapma! Sen de gordun ben birşey yapmadım.

-Kendini topla Jessica! Gücünü kontrol et! Yoksa ben kendi gücünü sinir dışı edeceğim.

-Ama....

-Yürüyün bayan. Adamlar beni çekiştire çekiştire odama goturduler.

-Iyi dinlenmeler. Dedi adam.
Bende

- oyo donlonmolor😒 dedim ağzını taklit ederek. Sonra kapıyı suratıma çarptı. Bende üzerime siyah sutyen ve kilot giyerek yatağa yattım. Saçlarımı da actim. Bir nevi yarı çıplak bir şekilde uyuya kaldım.

******************

-Bayan molstmood?

Biri beni uykumda durterek uyandirmaya calisiyordu. Gozlerimi actigimda bu kisinin kapimda bekleyen takim elbiseli adam oldugu idi. Elinde bir telefon vardı

- Üzgünüm efendim ama bilmeniz gereken bir sey oldu.

Manasizca adamın yuzune baktım. Bana telefonu uzattı. Telefonu yavaşça kulağıma tuttum.

- Alo?

-iyigunler hanımefendi. Ben dr. Jones. Elenor hastanesinden arıyorum. Bayan marinette'in yakını misiniz?

-Evet...Evet Ben onun yegeniyim. Kötü birşey olmadı değil mi!

-Ah... şey siz gittikten hemen sonra kalp krizi geçirmiş. Onu burada kurtarmaya çalıştık ama...maalesef

-Ne...siz ne demek isti....

-Bayan marinette yi...kaybettik.

-HAYIR! Gozyaslarim oluk olup yanaklarimdan suzuluyordu. Annemin gidişine bile bu kadar uzulmemistim. Artık yaşamanın bir anlamı yoktu. Çünkü kaybedecek hiçbir seyim kalmamıştı. Bu yüzden son nefesine kadar...Annemin ve saçlarının gizemini öğrenmek için yasayacaktim.

Saat biraz geç oldu ama yinede yeni bolum yayindaa♡

Iyi okumalar, yorumlarinizi bekkliyorum. Sizce nasıl bir bolumdu.

1005 kelime💕

MAVI SAÇLI KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin