Merhaba. Bu bizim ( kuzenimle ben ) ilk hikayemiz. Umarım seversiniz. İyi okumalar...
Okulların sona erdiği, yaz tatilinin başladığı bir döneme girmiştik.
Her yaz tatilinde olduğu gibi yine evdeydim.Her gece nedensiz bir şekilde saat 2:40'ta uyanırdım ve yine uyandım. Karnımın aç olduğunu hissetmemle mutfağa indim ve birşeyler hazırlarken kapı çaldı. Biraz ürpermiştim ama gelen kişinin babam olduğunu biliyordum. Cünkü babam bazen gece mesaisine kalırdı. Sonra kapıyı açtım, içeri girdi.
" Hoşgeldin baba "
" Hoşbuldum Büşra, ben yatıyorum. "
" Hemen mi? Önce bişeyler yeseydin. "
" Ben aç değilim sadece çok uykum var."Babam sessiz ve sakin bir adamdır. Binevi yontulmamamış kalas. Zaten bu yüzden ayrılmışlardı annemle. Üzerine çok gitmeden
" peki " dedim.Her neyse mutfağa gidip birşeyler yemeye devam ettim. Odama çıkarken babamın bağırma sesini duydum. Tam kapıyı çalacakken " Zeynep yeter artık sus " dediğini duydum ve hiç umursamazcasına odama gittim.
Annem kendini beğenmiş, dediğim dedik birisidir. Haa bi de şöhreti çok sever, gözü hep yükseklerde. Diğerleri gibi aramızda anne-kız ilişkisi yok daha doğrusu annem beni istemiyor. Aslında babam da beni istemedi ilk başlarda. Annemle babam boşanırken ben daha 16 yaşımda olduğum için mahkeme beni babama verdi. İstenmeyen bir evlat olmak anlatılmayacak kadar kötü bir duygu. Buygular içerisinde uyuya kaldım.
Bu sabah bi heyecanla uyandım. Banyoya yüzümü yıkamaya gittim. Makbule teyzenin ( yardımcımız ) beni çağırmasıyla mutfağa gittim.
" Hadi Büşra çayın soğuyacak. "
" Tamam Makbuş geldim işte. "Makbuş çok sevecen ve cana yakın birisidir. Biz Makbuş' la çok iyi anlaşıyoruz. O bizim yatılı yardımcımız değil, çünkü onun bir oğlu var ve kocası yıllar önce vefat etmiş. Oğlu benden yalnızca birkaç yaş büyük ve gelecek yıl yani okullar açılınca üniversiteye gidecekmiş. Bu yüzden Makbuş çok çalışıyor.
Kahvaltımı yapıp her zaman ki gibi yürüyüşe çıkacaktım. Spor kıyafetlerimi giymek için odama çıktım. Dolaptan üstüme mor spor atletimi, altıma siyah diz altı taytımı giyip saçlarımı at kuyruğu yaptım ve aşağıya indim.
" Makbuuşş ben yürüyüşe çıkıyorum."
" Aman çık çık zaten zayıflıktan öleceksin, bi de spor yapıyorsun. "
" Hadi Makbuuş görüşürüz. "Siyah koşu ayakkabılarımı giyip sahile doğru yürüdüm. Sahil çok kalabalıktı. Sadece bir tane boş bank vardı. Yornuğumu almak için oturdum. Aradan birkaç dakika geçmesiyle yanıma uzun boylu, kumral, kahverengi gözlü bir çocuk geldi. Valla çocuk çok yakışıklı demeden geçemem.
" Yanınıza oturabilir miyim? " dedi.
" Tabiki de oturabilirsin." dedim.Yanıma oturdu. Ben gözümün ucuyla diğer banklara baktım. Hepsi doluydu. Sonra çocuk bana elini uzatarak
" Merhaba ben Selim "
Dedi. Ben de elimi uzatarak
" Ben de Büşra " dedim.
" Memnun oldum Büşra"
" Ben de memnun oldum Selim"Selamlaşma faslı bittikten sonra telefonuma bir msj geldi. Baktım msj babamdandı eve gelmemi istiyordu. Ben de kalkıp eve gittim.
Selim' le tanışınca içim kıpır kıpır oldu. Ona elimi uzatırken çok heyecanlanmıştım. Acaba aşık mı oldum? Ne saçmalıyorsun Büşra sen, yeni tanıştığın bir çocukla. Hıh saçmalama ya neyse boş ver acaba babam beni neden çağırdı ki ?
İlk bölüm nasıldı?
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyoruzz.
Umarım beğenmişsinizdir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peki Ya Sen Yaşadın Mı?
Teen FictionAşk, yalnızlık, istenmeyen evlat... Bunlar sana ne çağrıştırıyor? Yaşanmışlıklar ve hayaller üzerine yazılmış bir kitap. Her hikayenin sonu mutlu biter. Peki bu hikayenin sonu... Bence bi şans vermelisin😊