2. Bölüm

165 22 26
                                    

BÖLÜM MÜZİĞİ : JP COOPER SEPTEMBER SONG

KEYİFLE OKUYUN

Bir anda saçmalayıp kapıyı kapatmaya kalktım. Evet sadece kalktım. Elini kapıya koyup engelledi hemde beni bayağı uçuracak seviyede.

"Ne oluyor güzelim? Bu ne vahşilik?"

"Vahşi senin anandır. Çık evimizden!"

"Size bizden alıp ki pasta benim eserim size getiren kadına böyle hakaret etmek yakışıyor mu sana ?"

Bir anda kıpkırmızı oldum. Çok ayıp oldu çok ya! Kafamı yere eğip "al sen yaptıysan zaten yemem " dedim." Yiyeceksin"dedi.

"Sizde bana ait olan şey pasta değil tabak, pasta benim payım olunca otomatikman tabakta benim oluyor. Ve... Ben o tabaksız yemiyorum yemek. Ne yazık bugün geç öğrendim tabağın sende olduğunu ve yemek yemedim. Yarına kadar getir tabağımı. "

"Tamam..." arkasını dönmüş gidecekken" bu kadar kaba olma" dedi kapıyı göstererek. Tekrar başımı eğip dudağımı ısırdım. Devam etti konuşmaya "umarım tabağı kirli ve boş getirmezsin komşuluk ilişkisi öğren biraz"

"Ne gömdün sende,  ya git ya kal şu pijamalarınla üşenmeden gelmişsin zaten ciddi olamıyorum git"

"Bir de kovuyor anasını satayım "

"Hopp anneye saygı "

"Sen hem sana hoşgeldin diyen kadına hem anneme hem bu pastayı sana getirene vahşi dedin. Tartışmayalım istersen iyi geceler "

Kapıyı küt diye arkasından çarpınca Mavilin dik dik bana baktı. Bende onun gözünün içine bakmaya başlayınca konuştu.

"Kanka kırk yıllık düşman gibi girdin çocuğa, kale almaya gelmedi altı üstü bir pasta" diyip yarısını alacak şekilde çatalı batırdı pastaya. Sonra gözünü kapatıp saçma sapan sesler çıkarmaya başladı.

"Mmm..."

"Ne?"

"Mmm..."

"Ne oluyor kızım? "

"Mükemmel "

"Ne?"

"Ye kanka ye allah rızası için bu bir mucize "

"Umarım bu reklamına değer... OHA!"

Hayatımda yediğim en güzel pasta olabilir bu ve sanırım sabah götüreceğim yiyecek bundan iyi olmalı altta kalamam.

Hemen mutfağa koşup düşünmeye başladım. Yarın okul var ve ben en kolay ve güzel olarak sadece şekerpare yapabilirim. Hemen bütün malzemeleri koydum masanın üstüne.

Çabucak bir şekerpare yapıp banyoya girdim. Mavilin çıkalı çok az olduğundan hala ayna puslu ve banyo biraz buharlıydı.

Biraz köpükle oynayarak oyalana oyalana ettim banyomu. Gri bornozumu giyerken kapı bir anda açıldı. "Mavilin salak mısın kardeşim? Dingonun ahırı mı bura? Ya malzemelerimi görseydin?" Deyip bornozumun önünü iyice kapattım.

"Yok kanka senin kıyafetleri de ütüleyeyim mi, diye şey yaptım da özür dilerim geç oldu yatacağım ya ondan."

"Ütüle piremsesim, bende çıkıyorum beş dakikaya " kafasını sallayıp kapattı kapıyı. Hızlıca üstümü giyinip saçımı havluyla sardım. Yamuk bir şekilde gülümseyip aynanın karşısına geçtim. Bir şeyler yazıp okumaya başladım

"Dabbe"

"Dabbe"

"Dabbe"

Birden ışıklar gidince sıçana kadar bağırdım. Sıçınca durdum mu? Hayır.

Öğrenci EviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin